Liposakşın hakkında bilinmesi gerekenler

Liposakşın hakkında bilinmesi gerekenler

Liposakşın ( liposuction ) küçük bir delikten vücuda sokulan kanüller yardımı ile yağların emilerek vücuttan uzaklaştırılması işlemidir. Bedenimizde göbek, kalça ( basenler ) bacaklar, diz, bel yanları, sırt bölgesi, ayak bilekleri, kollar ve çenealtı gibi bölgelerde başarı ile uygulanmaktadır. 1900 lerin başından itibaren deneme amaçlı uygulanmaya başlamış olsa da, modern anlamda ve künt uçlu kanüllerle uygulanması ilk defa 1983 de Fransız hekim Illouz tarafından gerçekleştirilmiştir.

Erişkin İnsan vücudunda yağ dokusunda bulunan yağ hücresi sayısı sabittir, yani ergenlik çağını geçmiş bir kişide, kilo almakla yağ hücrelerinin sayısında artış olmaz. Kilo alan bir kişide yağ hücrelerinin hacmi artmakta ve hücreler daha büyük hale gelmektedir. Aşırı yağlanmaya neden olan en önemli sebepler kötü beslenme alışkanlıkları, genetik yapı ve hareketsiz yaşam biçimidir. Aşırı kilolardan kurtulmanın  yolu ise, uygun beslenme alışkanlığı edinmek ve düzenli spor yapmaktır. Fakat vücutta özellikle; karın, bel, kalça, bacak iç ve dış yanları diz çevresi, çene altı gibi bazı bölgelerdeki yağlanma diyet ve egzersiz yapmaya direçlidir. Bu bölgelerdeki aşırı yağ birikimi diyet ve egzersiz ile çok az oranda giderilebilmektedir. Eğer ısrarla diyet ve spora devam edilirse vücudun genel metabolizması da bozulabilir.

Liposakşın ( liposuction ) genel anlamda bir zayıflatma ameliyatı değildir, bedenimizin belli yerlerinde biriken inatçı yağ dokusunun yol açtığı, çıkıntı ve şekil bozukluklarının giderildiği, vücut konturlarını düzeltme ameliyatıdır. Hacmi artmış yağ hücreleri vücuttan uzaklaştırılarak mevcut yağ hücrelerinin sayısı da azaltılmış olur.
Liposakşın ( liposuction ) ameliyatı öncesinde, sorunlu bölgede deri altına yağların çözülmesini kolaylaştıracak ve kanama ihtimalini azaltacak maddeler içeren özel bir serum enjektör yardımı ile verilir.

Daha sonra  bölgenin üzerine veya yakınına 3-4 mm genişliğinde küçük delikler açılır, bu deliklerden deri altı bölgesindeki yağ dokusunun içine, ihtiyaca göre 2-6 mm kalınlıklarında kanül adı verilen metal borular sokulur. Bu kanüller bazen şeffaf bir plastik hortumla bir vakum cihazına, bazen de direkt olarak negatif basınçlı bir enjektör pistonuna bağlıdır. Son dönemlerde yağları parçalamak için ultrason enerjisinden de faydalanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde yağ hücreleri ultrason enerjisi ile parçalandıktan sonra aynı şekilde vakum yardımı ile yine aynı kanüller kullanılarak vücuttan dışarı alınır.

Liposakşın ( liposuction ) ilk yapılmaya başlandığı  yıllarda; tekniğin yeteri kadar gelişmiş olmamasından, vakum makinelerinin yetersizliğinden, kanüllerin oldukça geniş olmasından, kuru yöntemin ( dry ) uygulanmasından dolayı önemli bir takım sorunlar meydana gelmiştir. Sıvı elektrolit kayıplarına neden olmuş hatta yağ embolisi sonucunda hayatını kaybeden kişiler de olmuştur. Ancak  son yıllarda tıp bilimindeki ve liposakşın tekniğindeki gelişmelerden sonra bu tür sorunlar artık gerilerde kalmıştır. Özellikle son 4-5 yılda liposakşın ( liposuction ) vücut konturlarının düzeltilmesinde vazgeçilmez yöntem haline gelmiş ve alternatif olmaya çalışan yöntemlere karşı üstünlüğünü kanıtlamıştır.

Kişinin amacı çok miktarda yağ aldırarak zayıflamaktan ziyade, vücudun belli bölgelerindeki kontur bozukluklarını düzelttirmek ise liposakşın ( liposuction ) seçilecek en etkili yöntemdir. Doğru seçilmiş hastada, güvenli hastane koşullarında, iyi uygulanan teknikle, emniyetli miktarların üstüne çıkılmadıkça önemli riski olmayan bir yöntemdir. Emniyet sınırı farklı bilimsel kaynaklara göre değişmekle birlikte, genel olarak 3-5 litre olarak bildirilmektedir. Ancak gerekli koşullar sağlandığında daha fazla miktarlarda da ( 7-10 litre ) yağ alınabilir, bu durumda sıvı elektrolit dengesinin bozulmasını önleyecek,tedbirler alınmalıdır ve bazen kan verilmesi de gerekebilir.

Bedenimizde deri dokusunun altında bulunan yağlar; derin ve yüzeyel yağ dokusu olarak iki tabakaya ayrılmaktadır. Lipoakşın ( liposuction ) yönteminde bu tabakaların her ikisi de alınabilmektedir. Derinin hemen altında bulunan yüzeyel yağ dokusunun alınması işlemine ‘liposculpture' da denmektedir. Liposculpture deri sarkıklıkların giderilmesi ve inatçı sellülitlerin yok edilmesinde en önemli yöntem haline gelmiştir. Bu açıdan bakıldığında liposakşın (liposuction ) sellülit tedavisinde de, başlarda düşünülmesi gereken çok önemli ve başarılı bir yöntemdir.

Liposakşın uygulaması, hastane koşullarında yapılması gereken bir yöntemdir. Alınacak yağ miktarına bağlı olarak 1 – 5 saat arası sürebilir. Vakum uygulanacak bölge geniş ise, mutlaka genel anestezi tercih edilmelidir. Daha sınırlı bir bölgede yapılacak ise epidural anestezi veya intravenöz sedasyon + lokal anestezi ile yapılabilir. Yine alınacak yağ miktarına göre, hasta aynı gün ya da 1 gün sonra hastaneden taburcu edilir. Hasta liposakşından ( liposuction ) sonra 4-6 hafta süre ile sıkı korse giymelidir, korse bollaşan derinin, elastikiyetini yeniden kazanmasına yardımcı olacaktır. Ameliyattan sonra fazla olamamak kaydı ile düşük şiddette ağrı duyabilirsiniz, liposakşın uygulanan bölgelerde şişlik ve morarma olabilir, tüm bu şikayetler azalarak geçecektir. Çok ağır şartlarda çalıştığınız bir işiniz yoksa 4 - 5. günlerde işinize dönebilirsiniz, Morluklar ve şişlikler zaman içinde geçecektir.

Ameliyat sonrasında liposakşın bölgelerinde küçük dalgalanmalar olabilir, bu problemler  LPG uygulaması ve masaj ile bir miktar giderilebilmektedir. Alınması gereken yağ dokusu,  bir defada alınabilecek miktardan fazla ise liposakşın ( liposuction ) birden fazla seansta da yapılabilir, 2. seans ya da düzeltme amaçlı liposakşın uygulaması ilk ameliyattan en az 3 ay sonra yapılmalıdır.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ufuk Bilkay

Prof. Dr. Ufuk BİLKAY, 1966 yılında İzmir’de doğmuştur. Lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi’nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1990 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1 yıl kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı'nda asistanlık yaptıktan sonra bu bölümden ayrılarak 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Anabilim Dalı'nda eğitimine devam etmiştir. 1999 yılında ise Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı olmuştur.  Yurtdışında da pek çok çalışma yapmış olan Prof. Dr. Ufuk BİLKAY, 1998 yılında Atlanta -ABD’de Emory University’de Araştırma Görevlisi olarak bulunmuş olup burada Endoskopik Plastik Cerrahi, Mikrocerrahi ve Rekonstrüktif Meme Cerrahisi ile ilgili konularında çalışmıştır. Ayrıca Emory Clinic ve Paces P ...

Etiketler
Liposakşın hakkında bilinmesi gerekenler
Prof. Dr. Ufuk Bilkay
Prof. Dr. Ufuk Bilkay
İzmir - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube