Modern anlamda yaklaşık 50 senedir uygulanmakta olan klasik ortodontik tedavide, kullanılan braketler dişlerin ön yüzlerine yapıştırılmaktadır. Bu yöntem kolay uygulanabilmesi ve hekim ve hasta tarafından daha kolay temizlenebilmesi açısından sıkça kullanılmaktadır. Son yıllarda erişkin hastaların ortodontik tedaviye daha fazla ilgi göstermesi, önce porselen tellerin üretilmesine, daha sonra da lingual tekniğin ortaya çıkmasına neden oldu. Lingual teknik, önceleri klasik braketlerin, dişlerin iç yüzeyine yapıştırılması şeklinde uygulanmaya başladı. Zamanla bu iş için özel üretilmiş hibrit braketler ortaya çıktı. Bu braketler, dişlerin iç yüzeylerinin anatomisine özel laboratuar işlemleri yapılarak adapte edilmekteydi. Günümüzde ise, dişlerin iç yüzeyleri lazerli tarama yöntemleri kullanılarak taranmakta, özel döküm yöntemleriyle anatomik yüzeye tam uyumlu, dişlerde istenen harakete imkan tanıyacak braketler üretilmektedir. Bu sayede, lingual tedavinin kendide has kısıtlamaları da ortadan kaldırılmıştır.
Lingual ortodonti, tellerin, dişlerin iç yüzeylerine takılmasıdır. Bu teknik, geleneksel ortodontik tedaviye göre çok daha fazla hassaslık ve detaylı çalışma gerektirir. Alınan diş ölçüleri üzerinde yapılan bir laboratuvar çalışması ile tellerin konumlandırılması gereken yerler belirlenir ve tedavi planlaması yapılır. Konumu ayarlanan teller, dişlere indirekt yöntemle yapıştırılır. Bu yöntemin avantajı, tellerin hiç bir şekilde görünmemesidir. Kendine has bazı kısıtlamaları olan bu sistem hakkında ortodonti uzmanları ayrıntılı bilgi verecektir.