Ciddi ve yıkıcı kişisel, ailesel ya da mesleki sonuçlara karşın kişinin kumar oynama dürtüsüne karşı koyamaması olarak tanımlanır.
Patolojik kumar oynamada 4 evre görülür
Başlangıçta kazanç ile sonlanan ve hastayı "oltaya düşüren" kazanma evresi. Kadınlarda genellikle böyle bir kazanç yoktur, onlar kumarı sorunlarından kaçış olarak kullanırlar.
Hastaların yaşamlarını kumar çevresinde düzenledikleri ve kusursuz kumarbazlıktan, ciddi riskler alan, rehin karşılığı para alan, borçlar yapan, işini kaybeden, akılsız kumarbazlığa doğru yer değiştirdikleri, ilerleyici kayıp evresi.
Hastaların çılgıncasına kumar oynadıkları, borçlarını ödeyemedikleri, tefecilerin eline düştükleri, karşılıksız çekler yazdıkları ya da zimmetine para geçirebildikleri, çaresizlik evresi.
Kayıpların arak asla kazanılamayacağının kabul edildiği, ancak yine uyarılma ve coşku eşlik ettiği için kumar oynamanın sürdüğü, ümitsizlik evresi.
Tedavi; Bu kişiler nadiren gönüllü olarak tedavi için başvururlar. Yasal sorunlar, aile baskıları ya da diğer psikiyatrik yakınmala tedaviye zorlar. Kumardan 3 ay süre ile uzaklaşmadıkları takdirde, hastalarda içgörü gelişmiş olduğu düşünülmemelidir. İçgörü yönelimli terapi, Bilişsel-davranışcı terapi ile bazı başarılı sonuçlar alınmıştır. Farmakoterapinin (ilaç tedavisi) etkinliği ile başarılı sonuçları olan olgular bildirilmiştir.