Günümüzde diş çürüğü sayısı artarken, sıklığı ve görülme yaşı düşmektedir.
Diş çürüğü gözlenen küçük çocuklarda ( 1,5 - 5 yaş) öncelikle çürüğe neden olan etken belirlenmeli, bu konuda ebeveynler bilgilendirilmeli, ağız hijyeni ve diş fırçalamasına özen gösterilmeli, çürüme hızı azaltılmaya çalışılmalıdır. Bu uygulamalar ile yeni çürüklerden korunma ve hastamızın tedavi edilebilmesi için büyümesi amaçlanmaktadır.
Küçük hastaya yaşıtlarının olduğu bir günde randevu verilir, hiçbir işlem yapmadan oyun oynaması, arkadaş bulması, tedavi olan yaşıtlarını seyretmesi, klinik ortamına alışması sağlanır. Bir sonraki randevularda zorlamadan koltuğa oturması istenir, dişhekimi koltuğunda su ve hava kullanılarak yapılacak işlem basitçe anlatılır. Bu seanslar, tedirginliği geçip tedavi edilmesine izin verene kadar devam etmelidir. Diş tedavisine en kısa ve en kolay işlemden başlanmalı, küçük hasta sıkıldığında veya koltuktan kalkmak istediğinde işlem durdurulmalı ve gitmesine izin verilmelidir. Küçük hastayı zorla tedavi etmeye çalışmak, elini ayağını tutturup hareketsiz hale getirmek ve müdahale etmek doğru bir yaklaşım değildir. Zorlama ve zor kullanarak yapılan diş tedavileri sonucunda dişhekimi korkusu, doktora güvensizlik, sıkıntısını paylaşmama ve acı çekmesine karşın tedaviyi ret etme tavrı gelişmekte, çocukluktaki bu sorunlar yetişkinliğe de taşınmaktadır.
Süt dişleri, yapısı gereği lokal anestezi ( iğne ) uygulanmadan tedavi edilebilmektedir. Küçük hastalarda gerek iğne kullanılması gerekse de anestezi sırasında ve sonrasında oluşan uyuşukluk hissi nedeniyle endişe ve korku oluşturmaktadır. Lokal anestezi uygulanmamış o gün tedavi istemeyen küçük hastalarda bir daha ki seansta tedaviyi kabul etme oranının aynı şartlarda lokal anestezi uygulanmış küçük hastalardan daha fazla olduğu gözlemlenmektedir.
Özetle küçük çocuklarda;
Çürük oluşmaması için gereken önlemleri almak,
Oluşmuş çürüklerin nedenini saptayarak etkeni ortadan kaldırmak, ağız hijyenini sağlayarak çürük oluşumunu geciktirmek ve önlemek,
Tedavi sürecine zaman ayırmak, izletmek, anlatmak, onun hazır olmasını beklemek, tedavide ısrarcı olmamak,
Elini ayağını tutarak ve zor kullanarak tedavi etmeye çalışmamak,
Çok gerekli değilse lokal anestezi kullanmamak, tedaviyi ve güvene dayalı aile-hasta-hekim ilişkisini sağlayacaktır.