Kronik Pelvik Ağrılar


Kadının pelvisinde yani leğen kemiğinin içini dolduran bölgesinde, bele ve kalçalara vuran, 6 aydan daha uzun süredir var olan ve şekli, zamanı çoğunlukla tam olarak tarif edilemeyen ağrılardır.
Hayat kalitesini olumsuz etkiler ve genel verimliliği azaltır. Kişinin fiziksel, duygusal, sosyal ve seksüel fonksiyonlarında bozukluklara neden olur. Doğurganlık çağındaki kadınların %4-15’ inde görülür. Bu hastaların çoğu bir ve ya daha fazla jinekolojik ameliyat geçirmiştir. Bu tanıyla ameliyat edilen hastaların ancak %30-60’ ında bir neden saptanabilmektedir.
Kronik pelvik ağrısı olan hastalarda öncelikle fiziksel sebepler araştırılmalıdır. Bunun için öncelikle ayrıntılı bir anamnez alındıktan sonra jinekolojik ve sistemik muayene yapılır. Şüpheli durumlarda hastaya çeşitli laboratuvar testleri ve pelvik MR, batın ultrasonu ve ya akciğer filmi gibi görüntüleme yöntemleri de uygulanır. Yine bağırsak hastalıklarından ayırıcı tanı açısından kolonoskopi de yararlı olacaktır.
Tanı yöntemleriyle etiyoloji saptanamayan ağır vakalarda, diagnostik- tanısal laparoskopi düşünülebilir. Laparoskopide endometriozis ya da pelvik adezyonlar saptanıp tedavi yoluna gidilebilir. Ayırıcı tanıda interstisiyel sistit (ağrılı mesane sendromu), pelvik konjesyon sendromu, myofasyal ağrı ya da irritable bağırsak sendromu düşünülmelidir.
Hekim öncelikle hastayı dikkatle dinlemeli, destekleyici olmalı ancak hastaya gerçekçi ve uygulanabilir tedavi seçenekleri sunmalıdır. Hasta, tanı açısında kendini çaresiz hissedebilir ve abartılı, anatomik ve fizyolojik açıdan normal kabul edilmeyen ağrı ve duyular tarif edebilir. Tedaviler, hastaya özgü ve ağrıyla ilişkili altta yatan nedeni çözmeye yönelik olmalıdır. Hastanın psikolojik durumu ve tedaviyle ilgili endişeleri de dikkate alınmalıdır. Altta yatan belirgin bir neden bulunamadığı durumlarda cerrahi ve medikal tedaviler arasında belirgin bir farklılık gösterilmemiştir.