Kızamık

-

Kızamık
  • Kızamık nedir? 

Kızamık, sıklıkla çocuklarda görülmekle birlikte her yaşta karşılaşılabilen ve çok bulaşıcı olan bir viral döküntülü hastalıktır. Kızamık veya diğer adıyla rubeola’nın etkeni, “morbillivirüs” isminde bir virüstür.

  • Kızamık çocuklarda hangi yaş grubunda görülür?

Kızamık çocuklarda tüm yaş gruplarında görülebilmekle birlikte okul öncesi dönemde daha sık olarak karşılaşılmaktadır.

  • Kızamık hastalığı nasıl bulaşır?

Kızamığın doğal konakçısı sadece insandır. Hastalık, kişiden kişiye havadaki damlacıkların solunmasıyla veya direkt temas ile bulaşır. Direkt temas, enfekte kişinin dokunduğu oyuncak, havlu, kıyafet, bardak, çatal gibi nesnelere dokunma sonrası ellerin yıkanmadan ağız, burun veya göze götürülmesi ile gerçekleşir. Aslında birçok enfeksiyon etkeni benzer şekilde solunum yolu ve direkt temas ile bulaşmaktadır. 

  • Kızamık belirtileri nelerdir?

Virüs vücuda alındıktan sonra belirtilerin ortaya çıkması (kuluçka dönemi) 10-12 gün sürer. Hastalığın ilk 3 gününde, tipik bir viral üst solunum yolu enfeksiyonunu andırır halsizlik, kuru öksürük, hapşırık, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık, hafif veya yüksek ateş gibi belirtiler görülür. Bu dönemde görülen “koplik lekeleri” denilen ağız içinde yanak mukozasında ortaya çıkan gri-beyaz renkte çevresi koyu kırmızı olan lekeler hastalığa özgüdür. Döküntü ise hastalığın 4-8. günleri arasında ortaya çıkar. Döküntü tipik olarak kulak arkasından başlar, saçlı deri, yüz, gövde ve tüm vücuda yayılır. Pembe renklidir ve birleşme eğilimindedir, 3-4 gün içinde kahverengine döner, ardından hafif pullanarak solar. Ateş, döküntünün ikinci günü       39-40 ℃’ye kadar yükselerek zirve yapar ve 3-4 günden sonra düşer. Hastalığın bulaştırıcılığı döküntüler başlamadan önceki 4 gün ile başladıktan sonraki 4 gün arasındaki süreçtir. 

  • Kızamık tanısı nasıl konulur?

Kızamık şüphesi olan hastalardan öncelikle temas ve seyahat öyküsü alınmalıdır. Döküntü, koplik lekeleri, ateş ve konjunktivit kliniği olan hastalarda kızamık enfeksiyonu akılda tutulmalıdır. Koplik lekeleri hastalık için özgül bir bulgu olsa da döküntü başlamadan 1-2 gün önce ortaya çıkıp ve kısa süre içinde kayboldukları için fark edilmeleri güç olabilir. Aşılamanın yapıldığı, hastalığa bağlı ciddi salgınların görülmediği toplumlarda kızamık tanısının konulması için laboratuvar testlerine ihtiyaç vardır. Bu amaçla en sık tercih edilen testler kanda antikor ölçümüdür. Ayrıca idrar tahili ve damak sürüntüsü de yapılabilir. Kızamık, tanısı konulduğunda bildirimi zorunlu bir hastalıktır.

  • Kızamık nasıl tedavi edilir?

Kızamık, viral bir enfeksiyon olduğu için etkene yönelik tedavisi mevcut değildir. Bu yüzden tedavi destekleyicidir ve istirahat, yeterli sıvı alımı, gerektiğinde ateş düşürücü verilmesini ve komplikasyonların tedavisini içerir. Ayrıca kızamık komplikasyonları nedeniyle hastaneye yatması gereken hastalarda A vitamini verilebilmektedir. Hastalık bulaşının önlenmesi için tanı konulan hastaların döküntülerin başlamasından sonraki 7 gün boyunca izole olması ve sağlam kişilerle temasının kısıtlanması gereklidir.

  • Kızamık hastalığının seyri nasıldır? Komplikasyonları nelerdir?

Kızamık, 1 yaş altında, malnutrisyonu olan çocuklarda ve bağışıklığı baskılanmış veya bağışıklık ile ilgili hastalığı olan çocuklarda şiddetli seyredebilir hatta ölümcül olabilir. Ölüm oranı ortalama %3 iken, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, aşılanma oranlarının düşüklüğü ve malnutrisyonun fazlalığı nedeniyle yükselemektedir. En sık komplikasyonu orta kulak iltihabıdır. Ayrıca zatürre, lenf bezi iltihabı, ishal, ilerleyici konjunktivit, körlük ve kalp kası iltihabı görülebilir. Subakut sklerozan pan ensefalit (SSPE) tablosu ise hastalık sonrası 1/10,000-1/100,000 sıklıkta görülen ve yıllar içinde ortaya çıkan, bilişsel ve motor fonksiyonlarda ilerleyici bozulma, nöbetler ve ölüm ile sonlanan bir beyin dokusu iltihabı durumudur. SSPE, kızamık aşısı uygulananlarda 10-12 kat daha azdır.

  • Ülkemizde kızamık aşılamasının güncel durumu nedir?

Kızamık virusunun dolaşımının durdurulabilmesi için toplumun en az %95'inin kızamık içeren bir aşı ile aşılanması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü güncel verilerine göre ülkemizde 2 doz kızamık aşısı ile aşılanma oranı %93’dür. Bu oranda 2002 yılından beri T.C Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Kızamık Eliminasyon Programı” çerçevesinde aşılamanın yakın takibi ile hasta ve sağlık personellerinin eğitiminin rolü esastır.

  • Kızamık hastalığının sıklığı ülkemizde nasıldır?

Kızamık, yeterli aşılanmayan toplumlarda 2-3 yılda bir salgınlar şeklinde seyreder. Bu salgınlar, dünya genelindeki ekonomik ve siyasi krizler çerçevesinde göçmenliğin de yaygınlaşması ile diğer ülkelere de hızla yayılım gösterir. Dünya Sağlık Örgütünün Türkiye’deki kızamık vaka sayısı verileri, dünya verileri ile paralel olarak 2013 yılında ciddi bir artış göstererek yıllık 7405’e yükselmiş, ardından salgın önlemleri kapsamında 9.ay kızamık aşılamasının eklenmesi ve aşı kampanyalarının yaygınlaştırılması ile belirgin olarak düşmüştür. 2017 yılında 9.ay aşılamasının kaldırılması, göçmenlerin etkisi ve aşı reddi gibi faktörlerle tekrar artışa geçerek 2019 yılında 2905 vakaya ulaşmıştır. Bunun üzerine 9.ay aşılamasının tekrar başlatılması ve göçmen aşılamasının da hızlandırılması neticesinde vaka sayıları bir miktar düşmüştür. Türkiye Sağlık İstatistikleri Yıllığı en son raporuna göre 2021 yılında ülkemizdeki kızamık vaka sayısı 50’dir. Bununla birlikte, ülkemizde ve dünya genelinde pandemi döneminde kızamık aşılama oranlarının sekteye uğraması nedeniyle kızamık sıklığı son 2 yılda tekrar artış göstermiştir.

  • Kızamık hastalığından nasıl korunur?

Kızamıktan korunmanın tek yolu aşılamadır. Ülkemizde T.C Sağlık Bakanlığı aşı takviminde kızamık aşısı 12. ayda ve 4 yaşında KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) aşısı şeklinde uygulanmaktadır. Son yıllarda muhtemelen dış göçlerin de etkisiyle kızamık olgularında artış görülmesi nedeniyle aşılamaya 9.ayda KKK aşısı şeklinde başlanılmakta, 12.ay ve 4 yaşında aşılama tekrarlanmaktadır. Bu uygulama son derece önemlidir çünkü hastalığın en şiddetli seyrettiği ilk 1 yaşta koruma oranını istenilen seviyeye ulaştırmaktadır. İki doz kızamık aşısı ile hastalığa karşı yeterli bağışıklık sağlanma yüzdesi yaklaşık %95-100 arasındadır. Bununla birlikte, kızamık olduğu bilinen bir kişiyle temas eden ve 2 dozdan az aşılaması olan 6 aylıktan büyük bireylere temastan sonraki ilk 72 saat içinde kızamık aşısı yapılması önerilmektedir. Kızamık aşısının yan etkileri hafiftir. En sık yan görülen etkiler enjeksiyon yerinin etrafında şişlik, kızarıklık ve ısı artışıdır. Ayrıca ateş ve döküntü görülebilir.

 

 

Doç Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Bu makale 24 Ağustos 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan

1977 yılında Ankara'da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi TED Ankara Koleji'nde tamamladım. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD'dan uzmanlığımı aldım. Ardından eski adıyla Mesa Hastanesi, yeni adıyla Özel TOBB-ETÜ Üniversitesi'nde 2005-2011 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak çalıştım. 2011-2012 yılları arasında Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde Neonatoloji (Yenidoğan) yan dal asistanlığı yaptım. 2012-2014 yılları arasında Ankara Acıbadem Hastanesi'nde görev yaptıktan sonra yuvam olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na döndüm ve 2014-2021 yılları arasında genel poliklinik uzmanı olarak görev yaptım. 2017 yılında 3 ay süresi ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
whatsapp
instagram
youtube
Etiketler
Kızamık vakaları
Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan
Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan
Ankara - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube