Kekemelik genellikle sadece konuşmanın akıcılığının bozulmasından fazlasıdır. Aynı zamanda konuşmadaki güçlüğe verilen, duygusal, davranışsal, bilişsel, tepkidir.
Kekemelik ile ilişkili birçok davranış değişkendir. Sıklığı ve şiddeti artıp azalabilir. Örneğin; bir süre çok şiddetli ve sık kekemelik mevcutken, zaman zaman neredeyse tamamen geçmiş gibi bir seyir izleyebilir, sonra tekrar farklı bir şiddette ortaya çıkabilir.
Kekemelik Türleri Nelerdir ?
Farklı kekemelik türleri mevcuttur. Bunlar tek başlarına veya farklı kekemelik türleri ile birlikte konuşma esnasında ortaya çıkabilirler. Bu durumu sanki kekemeliğin farklı maskeleri varmış gibi zihninizde canlandırabilirsiniz.
Tekrarlar: Konuşmanın aynı elementinin birden fazla kez tekrar edilmesidir.
Ses veya hece tekrarları : Örn: B-b-b-ben yeşili çok severim.
Sözcük tekrarları: Örn: Ben-ben-ben yeşili çok severim.
Uzatmalar: Normalden uzun zamanda üretim.
- Örn: Mmmmmmmmasaya bırakır mısın?
Bloklar: Bir seste normalden uzun süre takılı kalmak
- Köşede oturuyor.( K sesinin çıkması için bazen 1 dakika bazen daha da fazla süre geçmesi )
Laf arasına eklemeler: Konuşma sırasında araya eklenen ekstra üretimlerdir.
a. Ses veya hece eklemeleri (Örn; ımmm, aaaaa)
b. Sözcük eklemeleri (Örn; yani, şey)
c. İfade eklemeleri (Örn; bilirsin işte)
Bu davranışlar konuşma esnasında gözlenen davranışlardır ve çekirdek davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu bireyler, bu davranışlardan kaçmak ya da kaçınmak için fiziksel gerilim, göz kırpma, baş sallama gibi ikincil davranışlar da sergileyebilirler
Kekemeliğin Nedenleri Nelerdir ?
Kekemeliğin nedenlerine yönelik olarak kesin ve net bilgiler olmamakla birlikte uzmanlar; çocuk gelişimi, aile dinamikleri, genetik ve nörofizyolojik etkenlerin kekemeliğin oluşumunda karmaşık bir şekilde rol oynadığını düşünmektedirler.
Kaç İnsanda Kekemelik Mevcut?
Toplumun yaklaşık %1’inin kekelediği ve çok daha fazlasının erken dönemde geçici olarak kekelediği bilinmektedir.
Türkiye’de yaklaşık olarak 1 milyon kekemeliği olan kişi vardır.
KEKEMELİK HAKKINDAKİ EFSANELER / YANLIŞ BİLİNENLER :
EFSANE: Kekeleyen insanlar, zeki değillerdir.
GERÇEK: Kekemelik ve zeka arasında hiçbir şekilde ilişki yoktur.
EFSANE: Kekemeliğin kaynağı gerginlik ve kaygıdır.
GERÇEK: Kekemeliğe gerginlik ve kaygı neden olmaz. Kekemeliği olan insanların kişilikleri de diğer insanlar gibi normal ve çeşitlidir.
EFSANE: Birilerini kekelerken duyarsak ya da onları taklit edersek biz de kekeme oluruz.
GERÇEK: Kekemelik bulaşmaz. Kekemeliğin nedenlerine yönelik olarak kesin ve net bilgiler olmamakla birlikte uzmanlar; çocuk gelişimi, aile dinamikleri, genetik ve nörofizyolojik etkenlerin kekemeliğin oluşumunda karmaşık bir şekilde rol oynadığını düşünmektedirler.
EFSANE: Kekemeliği olan kişilere ‘ Konuşmadan önce derin bir nefes al’ ya da ‘Önce ne diyeceğini düşün sonra konuş’ demek faydalıdır.
GERÇEK: Bu tür tavsiyeler, kişinin durumuna daha da dikkat çekmesine neden olur ve faydadan çok zarar sağlar.
EFSANE: Kekemeliğin nedeni strestir.
GERÇEK: Yukarıda da belirtildiği gibi kekemeliğin nedenine yönelik birbiri ile ilişkili pek çok faktör bulunmaktadır. Stres sebep değildir; ancak kekemeliğin şiddetini arttırıcı etkisi vardır.
Ne Zaman Kekemelik İçin Endişelenmeliyiz ?
Cinsiyetin erkek olması,
Ailede kekemelik öyküsünün olması
Bozukluğun 3 -4 yaş arasında veya daha geç yaşta başlaması
Kekemeliğin 6 aydan daha fazla sürmesi
Ek bir dil bozukluğunun olması
Kekemeliğin giderek şiddetlenmesi
İkincil davranışların eklenmesi
Çocuğun ve ailenin yoğun şekilde endişeli olması ve olumsuz tepkiler göstermesi
ÇOCUĞUNUZUN KEKEMELİK BENZERİ KONUŞMA DAVRANIŞLARI OLDUĞUNU GÖZLEMLİYORSANIZ VEYA KEKEMELİK İÇİN RİSK GRUBUNDA OLMASI HAKKINDA ENDİŞELERİNİZ VAR İSE VAKİT KAYBETMEDEN DİL VE KONUŞMA TERAPİSTİNE BAŞVURMALISINIZ