Kapalı çocuk taş ameliyatları

Kapalı çocuk taş ameliyatları

Aşı hastalığının sebepleri, şikâyetleri, risk grupları ve tanısında yapılacak olan işlemler hakkındaki bilgilendirmeler “İDRAR YOLU TAŞLARI” bölümünde yer almaktadır. Bu bölümde ise çocuklardaki idrar yolu taş hastalıklarının tedavisinden bahsedilecektir.

Çocuklarda idrar yolu taş hastalığı erişkinlere oranla daha az görülür. Erişkinlerden farklı olarak taş hastalığı bulunan çocuk hastalarda şikâyetler çok net olmayabilir. Ancak sıklıkla; göbek veya sırt bölgesinde ağrı, kanlı idrar, bulantı-kusma ve idrar yaparken ağlama gibi şikâyetlerle gelebilirler. Çok küçük çocuklarda ise bu şikâyetleri tanımlamak zordur. Çocuklar 5 mm den küçük taşları kendiliğinden düşürebilirler.

Taş hastalığının tedavisindeki yöntemler erişkinlerde kullanılan yöntemler ile benzerlik göstermektedir. En önemli farklılık çocuk hastaların ameliyatında daha narin ve ince aletlerin kullanılıyor olmasıdır.

Şok dalgaları ile taş kırılması (SWL),

Üreterorenoskopi (URS)

Fleksibl üreterorenoskopi (f-URS)

Fleksibl üreterorenoskopi (f-URS) Perkütan nefrolitotomi (PNL).

Şok dalgaları ile taş kırılması (SWL): SWL ameliyatsız bir yöntem olup; cihazdan çıkan yüksek enerjili ses dalgaları cilt ve vücut dokularını geçip taşın yüzeyine enerji bırakarak taşın parçalanmasını sağlar ve işlemi takip eden günler veya haftalar içinde taş parçaları idrarla kendiliğinden atılır. Taş kırma işlemi çocuklarda anestezi altında yapılır. İşlem sonrası hasta aynı gün evine gidebilir. Birinci taş kırma seansından 1-2 hafta sonra yapılan kontrollerde taş kırılmamış ise ikinci kez taş kırma işlemi uygulanabilir. Üçüncü seans ise pek tercih edilmez. Taşa müdahale yöntemleri arasında en az zararlı olan yöntem olduğu için; böbrekteki 1 cm’den küçük taşlarda ve böbrekten yeni çıkan üst kanal taşlarında ilk tercih edilen yöntem olmalıdır. Büyük ve sert taşlarda tercih edilmez. İdrar yolu enfeksiyonu olan çocuklarda bu işlem yapılmamalıdır. Bu işlem sonrası idrarda kanama, taş parçalarının düşürülememesine bağlı böbrekte şişme, ağrı, idrar yolu enfeksiyonu ve kanama gibi yan etkiler görülebilir.

Üreterorenoskopi (URS): Böbrek ile idrar kesesi arasındaki kanalda (üreter) bulunan taşlarda tercih edilen bir yöntemdir. Yaklaşık 1,5-2mm kalınlığında olan yarı-sert kameralı cihazlar ile hastanın idrar yaptığı kanaldan (üretra) girilerek idrar kesesine ve buradan da taşın bulunduğu kanala girilir. URS cihazının içerisinden ilerletilen taş kırıcılar ile (lazer veya pnömotik) taş küçük parçalara ufalanır. Ufalanan bu taşları hastanın kendiliğinden düşürmesi beklenir. Kimi zaman ameliyatın bitiminde taşın kırıldığı kanala bir kateter (tel, stent) yerleştirilir. Bu kateter yaklaşık 1 ay sonra çıkarılacaktır.

Fleksibl üreterorenoskopi (f-URS): Bu yöntemde ise URS cihazının kıvrılabilir olanları kullanılır. Sıklıkla böbrekteki taşların ve böbrekten kanala yeni düşmüş olan taşların kırılmasında kullanılır.

Perkütan nefrolitotomi (PNL): Çocuklarda da böbrek taşlarının kapalı ameliyatında en sık kullanılan yöntemdir. Hastanın sırt bölgesinden böbreğin içerisine doğru bir tünel oluşturularak yapılır. Bu tünel içerisinden gönderilen kameralı aletler ile böbreğin içindeki taşlar görülür ve taşlar bir bütün halinde veya kırılarak aynı yoldan dışarı çıkartılır. URS yönteminden farklı olarak bu yöntemde taşları ameliyat esnasında ameliyatı yapan doktor dışarı almaktadır. Bu yöntemde en sık görülen istenmeyen durum kanama ihtimalinin bulunmasıdır.


Erişkinlerde standart bir PNL ameliyatı 1cm genişliğinde bir tünel içinden yapılırken; çocuklarda yapılan Ultra-mini PNL ameliyatında 0,4 cm genişliğinde tünel ve en son geliştirilen teknoloji sayesinde PNL ameliyatı 0,2 cm genişliğinde ki tünelden (Micro-PNL) de yapılabilir hale gelmiştir. (Resim) Tünel çapı azaldıkça ameliyata bağlı kanama gibi bazı istenmeyen durumların görülme ihtimali çok azalmaktadır. Ayrıca ameliyat sonrası iyileşme süreci çok kısa sürmektedir. Ultra-mini PNL dediğimiz yöntemi biz daha çok 3-14 yaş aralığındaki küçük çocuklarda tercih etmekteyiz. Son birkaç yıldır popüler hale gelen Micro-PNL ameliyatını özellikle çok küçük çocuklarda tercih etmekteyiz. Hatta bu ameliyatı çok kolaylaştıracak bir medikal malzemeyi dünya tıp literatürüne tanıttık ve bu malzemeyi “Microsheath” olarak adlandırdık. Tarif ettiğimiz bu yöntemde “günlük pratiğimizde damardan ilaç vermek için kullandığımız kateteri (anjiokat, inrakat,branül) “Micro-PNL” ameliyatında kullanmaktayız. En anlaşılır haliyle kimi zaman bu ameliyat bir damar yolu açmak kadar kolay olabilmektedir. Bu yöntem de çocuk hasta ameliyattan sonra böbreği için herhangi bir hortum taşımak zorunda kalmamaktadır. Standart bir PNL ameliyatında radyasyonlu görüntüleme yapılırken bizim tarif ettiğimiz bu yöntemde özellikle çocuklarda radyasyon kullanmadan da ultrasonografi ile bu kapalı ameliyat yapılabiliyor.

Bu makale 22 Nisan 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Necmettin Penbegül

Doç. Dr. Necmettin PENBEGÜL, 1977 yılında Malatya'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2001 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 2001 - 2006 yılları arasında İstanbul Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak Üroloji Uzmanı olmuştur. İhtisas gerçekleştirdiği süre zarfında bir çok yurt içi ve yurt dışı çalışmalarında yer almış taş hastalıklarının Endoürolojik yaklaşımları konusunda eğitim almış Türk Üroloji Yeterlilik Kurulları (TÜYK) Üroloji Yeterlilik Sınavını da başarıyla tamamlamıştır. Mecburi hizmetinin ardından 2009 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği'nde ''Yardımcı Doçent'' olarak akademik çalışmalarına başlamış, Endoskopik Ürolojik ameliyatlara olan eği ...

Etiketler
Çocuk idrar yolu hastalıkları
Doç. Dr. Necmettin Penbegül
Doç. Dr. Necmettin Penbegül
Bursa - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube