Kadın cinsel işlev bozuklukları (vajinismus)

Kadın cinsel işlev bozuklukları (vajinismus)

VAJİNİSMUS

(Doğru tedavi ile tamamen düzelen bir bozukluktur.)

Ülkemizde kadınların cinsel tedavi için en fazla yardım arayışına girdikleri cinsel sorun olup, batı ülkelerine göre daha sık görülmektedir. Cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasında çok sayıda psikososyal ve kültürel etken birlikte rol almaktadır. Bunlar doğuştan gelen özellikler olabildiği gibi, kişinin yetişme süreci, ailenin eğitimi,  tutumu,  yaşanılan psikolojik travmalar gibi sonradan edinilen özelliklerde olabilir.

Vajininmus, cinsel birleşme denendiğinde vajinanın (kandın cinsel organı) dış üçte biri saran kaslarda kadının isteği dışında gelişen, yani kadının kontrolünde olmayan, sürekli veya aralıklı kasılmalar şiddetli ağrıya bağlı cinsel birleşmenin olamaması yada ağrılı ve sıkıntılı bir cinsel birleşmenin olmasıdır. Çok net olarak bilinmelidir ki, bu kasılmalar Kadının kontrolünde değildir.

Bu kasılmaya bütün bedende kasılmalar, bacaklarda kilitlenme, cinsel birleşme ile ilgili korku, birleşmenin olamayacağı düşüncesi eşlik eder. Daha az görülen yada kısmen düzelmiş formunda ise cinsel birleşme kasılmalar nedeniyle ağrılı ve sıkıntılı olmaktadır.

Vajinismus, sıklıkla ilk cinsel birleşme deneyimlerinde, nadiren de olsa  zorlu doğum, kürtaj  vb. durumlardan sonra gelişebilmektedir. Ülkemizde sıklıkla evlilik öncesi yaşanan cinsel birleşmenin denenmediği sevişmelerde sorun yaşanmayabilir. Bu nedenledir ki çiftler evliliklerinin ilk gecelerinde cinsel birleşmenin denenmesiyle bu olumsuz sürprizle karşılaşabilmektedirler. Tedavi için başvuranlar, çoğunlukla evliliklerinin ilk yıllarındaki genç çiftler olsa da, 10-20 yıllık evli çiftlere de sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu uzun süreli evliliklerde veya ilişkilerde cinsel birleşmenin dışında bir cinsel yaşam geliştirildiği gözlenmektedir.

Kişinin psikolojik ve cinsel gelişim süreçleri, muhafazakar toplum yapısı, namus ve bekaret gibi toplumsal değer yargıları, cinsel eğitimin önemsenmemesi, cinselliğin rahatça konuşulamaması, cinselliğe yönelik olumsuz tutumların sergilendiği aile ortamları,  kadınlarda cinsel deneyimin direkt cinsel birleşmeyle başlaması ve ilk  gece ile ilgili yanlış bilgilerin vajinismus görülme oranını arttırdığı bilinmektedir.   

Bununla birlikte kişinin eğitimden,  kişinin mesleğinden, entelektüel birikimden ve hatta aileden bağımsız olan bir cinsel işlev bozukluğudur. En önemli etkenin cinsel yaşantı ile ilgili muhafazakar değer yargıların olduğu  toplum anlayışıdır.

Vjinismus sorunu olan çiftler, on binlerce benzer çiftin olduğundan ve tamamen düzelebilir bir sorun olduğundan habersiz, çoğunlukla sorunun kendiliğinden düzelmesini beklemekte, kulaktan dolma yanlış bilgilerle çözüm aramakta sonuç elde edilemeyince, çevrenin çocuk baskısı, eşin ayrılma tehdidi gibi nedenlerle geçte olsa sağlık merkezlerine başvurmaktadırlar. Bu merkezlerden doğru yönlendirmeler yapılması çok önemlidir.  Maalesef yanlış yönlendirmeler tedavide gecikmenin yanı sıra çiftlerin tedavi inancını azaltmakta ve süreci zorlaştırabilmektedir.

Süreç uzadıkça, kadının kendisini yetersiz görmesi, suçluluk duyması, eşi tarafından şiddete, tecavüz girişimlerine maruz kalmasından tutunda, bekaret ile ilgili kuşkulara  ve boşanma süreçlerine kadar bir çok olumsuzluk yaşanabilmektedir. Ailelerin durumdan haberdar olması bazen tedavi motivasyonu sağlarken, çoğunlukla sorunun daha karışık olasına ve çözümün zorlaşmasına sebep olduğu bilinmektedir.

YANLIŞ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI:

Vajinal kaslardaki kasılma, alkol alındığında, ilaç kullanıldığında, uykuda,  hamile kalındığında, doğum yapıldığında veya lokal anestezik kullanıldığında ortadan kalkmaz .

Genel anestezi altında cinsel birleşmenin sağlanması veya kızlık zarının alınması gibi yöntemler sorunu çözmez ve önerilmez.

Bilinmelidir ki; nadiren de olsa cinsel birleşme olmadan da gebelik oluşabilir genelde bu doğumlar sezeryanla sonuçlanır.

Vajinismusun herhangi bir ameliyat veya ilaçla tedavisi mümkün değildir. 

DORGU TEDAVİ YAKLAŞIMI:

Vajinismus Cinsel terapiyle, ( 6-10 seans) çok yüksek oranda başarı ile tedavi edilmektedir.

Farklı psikoterapi yöntemleri uygulansa da, en yaygın ve en etkili terapi yöntemi Bilişsel Davranışçı Terapidir. Özellikle bu alanda uzmanlaşmış bir cinsel terapist tarafından tedaviye eş ile birlikte alınıp Cinsel Terapi ile Çift Terapisi bütünleştirildiğinde daha başarılı sonuçlar alınmaktadır.  

Tabloya eşlik eden başka psikiyatrik durumlar (depresyon, anksiyete vb) varsa cinsel terapiye ek olarak ilaç tedavisi verilebilir.

Terapi  süreci; çiftin vajiniusmus ve tedavisi ile ilgili bilgilendirilmesi,yanlış inanışların ve toplumun muhafazakar yapısının etkileri, kişinin cinsel gelişim ve cinsel yaşantısı ile ilişki dinamiklerinin açıklanması, cinsel eğitim ve aşamalı sistemik duyarsızlaştırma ve dilatasyon teknikleri içeren bir bütünden oluşmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Cemal Akdemir

Etiketler
Vajinismus da doğru tedavi yaklaşımı nedir
Dr. Cemal Akdemir
Dr. Cemal Akdemir
Eskişehir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube