Uykunun en verimli, en antienflamaturar dönemi gece 23:00-03:00 arasıdır. En az 7-8 saat uyku önerilmektedir. Bu saatlerde uykuda olunuz. Uykudan en az 4 saat önce yemek,sigara, kahve, siyah çay, kola, ice tea vb. Kafein, tein içerikli gıda tüketmeyiniz. Burnumuz nefes organımız olup ağzımız sindirim organımızdır. Gün içi ve uykuda burundan nefes almamız şart. Çoğumuzda yavaş allerjilere bağlı burun dolgunluğu nedenli burnumuzdan nefes alamıyoruz. Bunun için yavaş allerjik olduğumuz gıdaları beslenmemizden kesmeliyiz, sinüs rinse ile burun temizliği yaprak burun açılabilir, burun açıklığı sağlandıktan sonra öncelikli uyurken ve gün içi müsait zamanda ağzımıza Rollfix medikal band ile ağzımızı kapatarak burun nefesini bedenimize tekrar öğretebiliriz.

Başta yıllarca beden ağızdan alıştığı için uyum sağlayamaz ve bandı uyurken atarsınız ama 2-3 hafta içinde burnunuz açık ise band ile burun solunumuna geçersiniz. Horluyor ve sabah kalkıldığında dinlenmiş kalkmıyorsanız uyku apnesi açısından değerlendirilmeniz mutlaka gerekir. Yatak kaliteside çok önemli olup, ne çok sert ne çok yumuşak olmalı, kaliteli ortopedik bir yatak (visco gibi) olmalı. Oda sıcaklığı ne çok sıcak ne çok soğuk olmalı ve siyah koyu bir perde ile odaya hiç ışık girmemeli (gece lambası kullanılmamalı) derin uykuya girebilmeniz için. Uykudan 4 saat önce telefon televizyon izlenmemeli ve yatak odası sade olmalı, fazla eşya/objeden arınmış ve yatarkende odada elektronik eşya (telefon gibi) olmamalı. Aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmaya ve uyku öncesi diş fırçalama, burun temizleme, ağıza band yapıştırma, ılık bir banyo yada dinlendirici bir klasik müzik, doğa sesi (su, deniz) dinleme ritüeli gibi ritüelleriniz olsun, bunlar bedeninize uykunun yaklaştığını gösterir ve uyku moduna sokar. Verimli ve yeterli bir uyku alınmadığı takdirde vücut büyük bir strese girmekte, ertesi günün tüm hayat kalitesi bozulmaktadır. Uykusuzluk kronik hal aldığında ise genel sağlık ve hayat kalitesi bozulup, kronik hastalıklara yol açmaktadır.