* Günümüzde hepimiz dijital yağmur ve dijital zehirlenme altındayız. Günümüzde merkezlenmemize en büyük engel diyebilirim. Evden televizyonu kaldırınız, akıllı telefonda vakit öldürmek, eğlenmek amaçlı vakit geçirmeyiniz. Beynin elektromanyetik alanını bozup depresyon, panik atak, zihin bulanıklığı, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, konsantrasyon kaybı, enerjisizlik, isteksizlik, gibi etkilere yol açtığı saptanmıştır. Dijital zehirlendiğimiz takdirde yaşama sevincimiz, hayata sarılmamız, hayat amacımız, hedeflerimizle ilgili isteksizlik ve enerjisizlik hissediyoruz. Gereğinden fazla yada istememenize rağmen akıllı telefona kapılıyorsanız, yerine eski basmalı telefonlarda bu etki yok. İşiniz için akıllı telefon şart ise ben aynı telefon numarasına ait ikiz kart (iki ayrı) aldım. Gün içi akıllı telefon, iş çıkışı akıllıyı kapatıp basmalıyı (samsung B350) açarak onu kullanıyorum. En azından evde kendimi dijital detoksifiye ediyorum. Vakit geçirmek için el sanatları, enstrüman çalma, satranç, toprakla uğraşı, egzersiz , kitap okuma, dans, evin estetik tertipli tutulması dijital beyin sömürüsüne göre çok daha iyi.
* Hayatımızda ANLAM ve AMAÇ (neden yaşıyorum, ne yapmak istiyorum, ne uğruna sağlıklı kalmalı ve kaliteli yaşamalıyım, ne amaçla bu hayat mücadelesine katlanmalı ve göğüs germeliyim ) farkındalığı gerekli olup eksikliğinde hayat mücadelesi yapmak ve kendimizi her yönden (en başta sağlık) geliştirme isteği için gerekli enerjiyi bulamayız. Anlam ve amaç farkındalığı ile sağlık, iş ve mesleki başarı, aile huzuru, hayattan alınan keyfi uyum içersindedir. Yani sağlığımızı korumazsak yada iş başarısını sağlayamazsak ANLAM ve AMAÇ duygumuz bozulmaya başlar yada tam tersi şekilde. Bu farkındalığı yalnız zamanlarımızda kendi özümüze çekilerek doğada ve meditasyon (Sufi Sema'sı güçlü bir merkezlenme tekniğidir) halinde hissedebiliriz. Doğada nefesiniz ile kendinize dönerek ve meditasyon halinde kendinizi keşfetmenizi öneririm. Bu konu ruhani bir konu olup binlerce kitapta anlatılabilir ki binlerce kitap da bulunmakta. Kısaca kulağa soğuk su kaçırma babında değindim fakat tam iyilik hali için çözülmesi gereken elzem konulardandır.
* Neye odaklanırsanız ona enerjinizi verir, onu güçlendirirsiniz. Çalışmalar insanın odaklanmış bilincinin maddeyi etkilediğini göstermekte. Neyi zihninizde sürekli düşünür ve odaklanırsanız, birde bu düşünceyi duygunuzla özdeşleştirdiğinizde maddeyi güçlü bir şekilde etkilersiniz, şekillendirirsiniz. Yani zihniniz ve yüreğiniz olumsuz düşünce ve duygular ile dolu ise olumsuz, kötü, yıkıcı olay ve deneyimler yaşar, hayatınız ve gerçekliğiniz bu şekilde devam eder. Ya da tam tersi olumlu, yaratıcı düşünce ve duygulara kenetlenirseniz maddeyi o şekilde etkileyip iyi, güzel bir gerçeklik ve hayat yaratırsınız. Olumlu düşünceye (olmasını niyet ettiğinizin tüm sahnesini detaylı şekilde hayalinizde kurgulamalısınız, sözel yada kavramsal bir söylemle sahneyi hayal etmeden böyle olmasını istiyorum demek yeterli değil, bir nevi geleceği kurgulayıp tasarlamak ve gerçekmiş kafanızda detaylarıyla sahnelendirmek) duygunun eklenmesi şart (özellikle niyetiniz zaten olmuşçasına ŞÜKÜR duygusu en güçlüsüdür). Düzleştirilmiş canlı DNA bulunan kaplar 3 ayrı grup insana veriliyor. Düşünceyle DNA'nın kendi yapısı olan sarmal forma dönmesi amaçlanıyor. 1. grup kontrol grubu hiçbir şey yapmıyor sarmal olmuyor, 2. grup detaylı olarak sarmal olma sahnesini hayal ediyor ve istiyor , sarmal olmuyor, 3. grup hem DNA'nın sarmal olma sahnesini kurgulayıp hayal ediyor,aynı zamanda da DNA'lar zaten sarmal olmuşçasına ŞÜKÜR duygusuna girip düşünceyle birleştiriyor, ve bunu yapan grupta DNA sarmal hale geliyor. Dr Joe Dispenzayı okuyunuz. (Plasebo sensin, kendin olma alışkanlığını kırmak kitapları) drjoedispenza.com. Joe Dispenza'nın şifa isimli 4 bölümden oluşan videolarını izleyin.
* Modern insan kronik kortizol hormonu yani kronik stres bağımlılığı altındadır. Çünkü rutin günümüzde sürekli olarak farklı stres kaynakları (Şehir trafiği, otobüse-işe-randevuya yetişme, huzursuz ev ve iş yeri, maddi kaygılar, aile sorumluluğu, kronik şehir gürültüsü, hava ve çevre kirliliği, düşük oksijen miktarı, işlenmiş gıdalar, fakir hatta toksinli besin içerikli gıdalar, TV ve akıllı telefon bağımlılığı, doğaya uzak kalmışlığımız vb ..) mevcut olup bunlarda kronik strese neden olmakta ve bu süreç süregen hal alması halinde DNA'ların ve hücrelerin kortizol bağımlılığına yani kronik stres bağımlılığına neden olmaktadır (örn: evde, tatil veya doğa yürüyüşünde bile hala günlük problemler ,geçmiş kötü anlar ve stresörlerin sürekli olarak akla gelmesi (otomatik negatif düşünceler deniyor). Öncelikle stres kaynağını minimale çekmelisiniz ve meditasyonda derinleşmelisiniz. (Gürültü, trafik ve kirlilikden uzaklaşmak, gerektiğinde iş değişikliği, sağlıklı beslenme, iyi uyku, hareket, Orman, Deniz, Doğa banyosu). Kronik strese neden olan Otomatik negatif düşünceler konusu en önemli konulardan biri olup çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.Dr. Joe Dispenza (türkçe çeviri mevcut), Dr. Lissa Rankin (türkçe çeviri henüz yok) kitap ve meditasyon tekniklerinden faydalanabilirsiniz.
* Kendinizi düzenli olarak vahşi doğaya (insanın olmadığı ormana, denize) teslim etmiyorsanız sağlıklı kalamazsınız. Şehir hayatında (modern hayat!!!) doğadan uzaklaşmış durumdayız.Doğaya teslim olduğunuz an doğa sizi iyileştirmeye başlar. Tıbbın en eski büyüklerinden Hipokratın güzel sözü, 'Sıkıldığınızda doğada derin ve yavaş nefes alarak yürüyüş yapın, bir yürüyüşle sıkıntınız geçmedi mi? ikinci bir doğa yürüyüşü yapın'. Benim küçük yaşlardan beri sıkıntılı zamanlarımda yaptığım bir şeydir. Yalın ayak toprağa basınız her yürüyüşe çıktığınızda, statik elektiriği boşaltır ve statik elektirik gergin ruh hali, zor gevşeyen kaslar ile ilişkilidir. Günün yada günlerin biriktirdiği tüm stresi 10 dk lık derin nefese odaklanmadan yapılan doğa yürüyüşü çözmez. Yeterince, gerekirse 3-4 saat nefese ve doğaya odaklanarak ve gündelik iş, kaygıyı, cep telefonunu ve diğer dikkat dağıtıcı ve enerji emici düşünce ve faaliyetleri bırakarak yapınız. Bir çalışmada hastanenin orman manzarasına bakan tarafdaki hastalar şehre bakan tarafdaki hastalardan daha hızlı iyileştiği saptanmış, görüntüsü bile yetmiş:)). İkigai, shirin yoku kitaplarını okuyunuz.
* Ellerinizi mutlaka kullanın. Sanatsal etkinlikler, ev/mutfak işleri, toprakla uğraşı, yazı yazma. Elimizi kullandığımız tüm eylemlerde yaratıcılık ve ürün söz konusudur. Tekamül sürecinin bir muradı da hepimizin içinde mevcut olan potansiyel yaratıcılığı ifadeye, ürüne dönüştürmektir. Yani evren denen bu cümbüşte herkesin çorbada tuzu olması istenen. Mucizevi beynimiz, zekamız çorbaya nasıl ne şekilde hangi baharatı atacağımızla ilgili iken ellerimiz ise çorbaya baharatı atan mucizevi aracımızdır.
* Su, nefes, neşe. Bu yolculukda su yakıtımız, nefes taşıtımız, neşe de kalkanımızdır. Alınganlığı kenara bırakın, her şeyin mizahi tarafına odaklanın ve mizahi yönünüzü geliştirin. Komedi filmleri, standupları izleyin. Mutlaka dans edin. Çekingenseniz sevdiğiniz bir müzikle evde tek başınıza vüdunuzu salarak dans edin, müzikle uyumlu yada iyi dans etmenize gerek yok, zamanla uyum gelebilir yada gelmeyedebilir, amaç bedeninizi neşe içinde şarkılar söyleyerek hareket ettirmek olmalı. Yağmur yağdığında eve koşmak yerine ormana, denize gidip yağmur altında tek yada ailecek dans edin, koşun, gezin, yüzün, bunun ardından merkezlendiğinizi, farkındalığınızın arttığını hissedeceksiniz. Bunları yaparken; başkaları ne der, deli der, garip der korkulanıza rağmen yapın, yaptıkça o korkular kalmayacak. Toplumda yağmurda ıslanınca hasta olunur diye bence yanlış bir intiba var. Tabii ki de kışın şidddetli soğuğunda haddinden fazla saatlerce yağmur altında hasta olunur ancak merkezlenmiş halde iç sesiniz yeterli zamanı size söyleyecektir. Ben hiç olmadım. (Kronik hastalığı olanlar yağmur banyosunu kısa süreli yapmaları yada hiç yapmamaları uygun)
* Yoğun stres altında nefesimiz sığlaşır, hele kronik stres altında isek sürekli sığ olan bir nefes şeklimiz olur. Nefesi burundan almak çok önemli obezite, allerji, gıda duyarlılığı nedenli burun dolgunluğu ve burun deviasyonu , çocuklukdan kalan bademcik büyümesi gibi nedenlerle bir çok insan uykuda ve/veya gün içinde sindirim organı olan ağız solunumu yapmakta, burun dolgunluğunu çözerek uyku bölümünde yazdığım metodla burun solunumuna geçebilirsiniz. (www.nevsah.com) Nevşahın nefes teknikleri ve kitapları, Yoga, Tai Chi'den size uygun olanı bu metodları hakkıyla eğitimini verebilecek yerlerden öğrenerek, günlük ve istikrarlı (olursa faydalı oluyor) olarak yapmanızı tavsiye ediyorum.
*Yine antistres için evde evcil hayvan bakmada, özellikle de kedi (allerjiniz yoksa) çok iyi stres ,huzursuzluk, depresyon gidericilerdendir.
*Araştırmalarda stres seviyesi beynin tolere edebildiği düzeyin üstüne çıktığında beyin direk olarak kendini anlık iyi hissedebileceği TV, akıllı telefon, şekerli,tatlı, fast food,kahve, alkol,sigara, uyuşturucu ve paket ürenlere yöneldiği saptanmış. Bu tarz gıdaların ve eylemlerin içinde bir çok tatlandırıcı ve beyinde haz yaratıcı katkılar bulunmaktadır. Anlık olarak iyi gelmekte fakat uzun vadede birçok hastalığa ve yıkıma neden olurlar. Böyle bir durumda bunu yapmak yerine yukarıdaki teknikler daha sağlıklı ve daha güçlüdür.