İnternet bağımlılığı ergenler ve tedavi yaklaşımları

İnternet bağımlılığı ergenler ve tedavi yaklaşımları

İnternet bağımlılığı; genel olarak internetin aşırı kullanılması, isteğinin önüne geçilememesi, internete bağlı olmadan geçirilen zamanın önemini yitirmesi, yoksun kalındığında aşırı sinirlilik hali ve saldırganlık olması ve kişinin iş, sosyal ve ailevi hayatının giderek bozulması olarak tanımlanabilir. İnternet kullanımı davranışını sorun düzeyinde tanımlarken değişik araştırıcılar farklı nedenselliklere dayanarak diğer ifadeleri kullanmıştır. Bunlar “internet bağımlılığı”, “patolojik internet kullanımı”, “problemli internet kullanımı”, “aşırı internet kullanımı”, “kompülsif internet kullanımı” ve hatta “internetomani” olarak sayılabilir.

Birçok kişi için bağımlılık kavramı klasik anlamda alkol, esrar, kokain, eroin gibi kimyasal ya da sentetik madde kullanımını içerir fakat kumar, alışveriş, televizyon izleme, bilgisayar oyunları oynama gibi kimyasal kökenli olmayan davranışsal bağımlılıklar da söz konusudur. Davranışsal bağımlılıklar da tıpkı alkol-madde bağımlılıklarında olduğu gibi bağımlılığın ana bileşenleri olan fiziksel ve psikolojik bağımlılık belirtilerini (zihinsel meşguliyet, duygu durum değişkenliği, tolerans, yoksunluk, kişilerarası çatışma ve tekrarlama özellikleri) gösterirler.

Son verilere göre internet tüm dünyada dört milyardan fazla sayıda insan tarafından kullanılmaktadır. Bu sayı Türkiye’de 47 milyonu aşmıştır ve internetin özellikle gençler arasındaki kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır. İnternetin ilk kullanım yaşı giderek düşmektedir ve özellikle ergenlik döneminde bağımlılığa neden olmaktadır. Farklı ülkelerde bugüne kadar yapılmış çalışmalarda, internet bağımlılığının ergen ve genç erişkinlerdeki yaygınlığının % 0,9 ile % 38 arasında değiştiği bildirilmiştir.
İnternet üzerinden çevrimiçi (online) oyun oynamanın dopamin salgısına yol açtığını saptayan ve bu durumun da bağımlılık geliştirilmesinde etkili olan önemli bir nöro-kimyasal olay olduğunu belirten araştırmaların varlığı da; problemli internet kullanımını, internet bağımlılığı kavramını kullanarak ele alan araştırmacıları desteklediği düşünülmektedir. İnternet üzerinden oynanabilen çevrimiçi (online) oyunlar, yeni insanlarla tanışma, cinsel içerikli sitelere ulaşabilme gibi olanaklar, biyolojik olarak ödül sistemlerini aynı psikoaktif maddeler gibi kullanarak, kişinin bu davranışları tekrarlayarak pekiştirmesine ve sonucunda bağımlılığın ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

İNTERNET BAĞIMLILIĞI VE ERGENLER

Aşırı bilgisayar ve internet kullanımı kişinin psikolojik gelişim süreçlerini etkilediği gibi sosyal işlevselliğini üzerinde de olumsuz etkileri görülmektedir, özellikle okul çağındaki gençlerde oldukça sık görülen, internet aşırı kullanımı, sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyerek, kişiyi bağımlı hale getirmektedir.
Erikson‟un psikososyal gelişim kuramına göre 12-18 yaş arasındaki dönem bireyin kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası yaşadığı kritik bir dönemdir. Ergenin kendi kimliğini sorgulamaya başladığı, çok önemli değişimlerin yaşandığı bu dönemde aileden çok akran grupları öne çıkmakta, buna bağlı olarak anti-sosyal davranışlar gözlenebilmektedir.
Ergenlikte akran kabulü ve sosyal onay ön plana çıkarken, internet ergenlere elektronik posta, anlık mesajlaşma, günlük tutma ve sohbet odaları gibi iletişim uygulamalarla bu beklentileri karşılama olanağı sunmaktadır. Ergenler internet üzerinden kurdukları iletişimlerde kolaylıkla onay ve kabul elde edebilmektedir. İnternet yoluyla iletişimden doyum almanın internet bağımlılığına olan yatkınlığı arttırdığı belirlenmiştir.

Ergenlerin kişilik gelişiminin ve hızlı bir psikolojik gelişimin ortasında olmasına bağlı olarak madde ya da aşırı internet kullanımı gibi bağımlılık yapıcı ajanların zararlı etkilerine daha açık haldedirler. Kimlik kazanımı sürecinde zorlanan ergenler, interneti gerçek yaşamdaki sorumluluklarından ve gerçek kimliklerinden kaçmaya yardımcı olan bir mecra olarak görebilmektedir. Bazı araştırmalar, ergenlerin düşük benlik saygısı ve diğer uyum problemleri ile başa çıkma stratejisi olarak sağlıksız/problemli internet kullanım davranışı sergilediğini ortaya koymaktadır.
Araştırmacılar özellikle sosyalleşme ihtiyaçları bağlamında internetin etkilerini vurgulamaktadır. İnsanların gerçek hayatta kuramadığı sosyal bağları internet üzerinden kurabilmesi, diğer insanlarla risk almadan iletişime geçebilmesi, özgürce düşüncelerini, duygularını ifade edebilmeleri; kendilerini maskeleyerek, ya da kendilerini nasıl istiyorlarsa öyle göstermeleri, gerçek kimliklerini saklayabilmelerinin yanı sıra istedikleri zaman iletişime girebilmeleri interneti çekici kılan etmenlerden sayılabilir.

Bu bilgiler ışığında ergenlerin interneti en çok kullanan grup haline gelmesi kullanım sıklığına, kullanım amaçlarına, kimlik gelişiminin tamamlanmamasına ve psikolojik olgunluğa erişmemelerine bağlı olarak internet bağımlılığı açısından ergenleri en önemli risk gruplarından biri haline getirmektedir.

TEDAVİ YAKLAȘIMLARI

Araştırmacılar, internet bağımlılığında tıpkı depresyonda olduğu gibi bazı olumsuz bilişlerin rol oynadığını ve internet bağımlılığının hayatta başarısız olunan alanları telafi etmeye yönelik bir davranış örüntüsü olarak ortaya çıktığını öne sürmüşler ve bu bağlamda internetin aşırı kullanımının ödüllendirici bir davranış olarak görülebileceğini ve öğrenme mekanizmaları aracılığıyla bazı olumsuz duygularla (korku, huzursuzluk, hayal kırıklığı) mücadele etmeye yarayan yetersiz bir strateji olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir. İnternet bağımlılığının tüm bu bilişsel özellikleri dikkate alındığında bilișsel-davranıșçı tekniklerin bu bozukluğun tedavisinde önemli yeri olacağı açıktır. Bu noktadan hareketle İnternet bağımlılığının tedavisinde farmakoterapiye ek olarak ya da farmakoterapiden bağımsız olarak bilișsel-davranıșçı yöntemler kullanılmaktadır.

BİLİȘSEL DAVRANIȘÇI TEDAVİDE ATILMASI ÖNERİLEN ADIMLAR

Kişinin internetten uzak kalıp kalamadığının tespiti
Bilgisayarın yerinin değiştirilmesi ve diğer insanların bulunduğu yere nakli
Diğer insanlar ile beraber internete bağlanması
İnternete bağlanma zamanını değiştirmesi
İnternet defteri oluşturması
Persona (nickname) kullanımına son vermesi
Arkadaşlarından ve yakınlarından internet ile ilgili problemleri olduğunu saklamaması
Spor aktivitelerine katılması
İnternet tatillerinin verilmesi
Otomatik düşüncelerin ele alınması
Gevşeme egzersizleri
İnternete bağlanma sırasında hissedilenlerin not edilmesi
Yeni sosyal becerilerin kazandırılması

KAYNAKLAR
1. Young KS. Cognitive behaviour therapy with internet addicts: treatment outcomes and implications. Cyberpsychol Behav 2007; 10:671-679
2. Bayraktar, F., Gün, Z., 2007. Incidence and Correlates of Internet Usage Among Adolescents in North Cyprus. CyberPsychology & Behavior, 10(2), 191-197

Bu makale 5 Kasım 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Ahmet H. ALPASLAN

Etiketler
İnternet bağımlılığı tedavisi
Doç. Dr. Ahmet H. ALPASLAN
Doç. Dr. Ahmet H. ALPASLAN
Bursa - Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Facebook Twitter Instagram Youtube