İnek sütü hakkında gerçekler

İnek sütü hakkında gerçekler

İnek sütünün cok faydalı olduguna dair toplumuzda genel bir kanı olsa da bu tam olarak gercegi yansıtmaz. Özellikle Türk toplumunun büyük coğunluğu süt tüketimi ile ilgili sorunlar yasar. Bu kisilerin sindirim sistemi, inek sütünü sindirmeye uygun degildir.

İnek sütü toleransı olarak adlandırdıgımız bu durum, karında siskinlik, gaz yakınmaları, karın agrıları hatta romatizmal hastalıklar, alerjik hastalıklar gibi kronik hastalıklara zemin hazırlayan bir duruma yol acar.

Süt tüketimi ile ilgili sorun yaşayan kisiler, süt icmeye basladıgı andan mideye girdiğinde hemen kesilir ve kesilmiş süt tanecikleri diğer sindirilmis gıda taneciklerinin etrafında pıhtılaşır, onları mide özsularından yalıtırak sindirimi geciktirir, ve gıdaların çürüme neden olur. Bu nedenle sütin tüketilmesiyle alakalı ilk ve en önemli kural şudur: “Ya tek başına iç, ya da içme.”

KEÇİ SÜTÜNÜN YARARLARI İNEK SÜTÜNÜNDEN DAHA ÜSTÜN! KEÇİ SÜTÜNÜN BESİN DEĞERİ

▪️ Kalori: 168
▪️ Doymuş Yağ: 6.5 gram / %33 GÖM*
▪️ Karbonhidrat: 11 gram / %4 GÖM
▪️ Protein: 10.9 gram / %4 GÖM
▪️ Şeker: 11 gram

Mineraller
▪️ Sodyum: 11 miligram / %5 GÖM
▪️ Kalsiyum: 327 miligram / %33 GÖM
▪️ Fosfor: 271 miligram / %27 GÖM
▪️ Magnezyum: 34.2 miligram / %9 GÖM
▪️ Potasyum: 498 miligram / %14 GÖM
▪️ Bakır: 0.1 miligram / %5 GÖM
▪️ Çinko: 0.7 miligram / %5 GÖM

GÖM: Günlük Önerilen Miktar.

KEÇİ SÜTÜNÜN AVANTAJLARI

1. Keçi sütü daha kolay sindirilir.

İnek ve keçi sütünün içerdiği yağ oranları birbirine benzerdir. ama keçi sütündeki yağ asitlerinin sindirimi daha kolaydır. Keçi sütünün  oran olarak daha az kaymak içerir, sadece %2’si kaymaktır, inek sütünde ise bu oran 5 kat daha fazladır. Bu nedenle keçi sütü, inek sütüne göre daha iyi tolere edilir ve bağırsaklarımızdan daha iyi sindirilir.
Keçi sütünde laktoz içeriği daha azdır. Laktoz intoleransı yaşayan insanlar keçi sütünü tükettiklerinde çok fazla sorun yaşamazlar ama inek sütü tükettiği zamanlarda bağırsaklarda gaz ve şişkinlik yakınması daha fazla olacaktır.

2. Keçi sütü daha az alerjiktir.

Kliniğimizde alerjik yakınmaları olan hastalarda inek sütü intoleransını çok sık gözlemliyoruz. İnek sütü intoleransının en önemli nedenlerinden biri içerdiği A1 kazeine karşı olan hassasiyettir. İnek sütü çocukların tükettiği gıdalar arasında ki en önemli alerjendir. İnek sütünde alerjik tepkiye neden olabilen 20’den fazla alerjen içerir.

A1 kazeinle ilgili en önemli sorun inflamasyona yol açmasıdır. Gluten intoleransı ile birlikte inek sütünün yol açtığı bu inflamasyon bir çok kronik hastalığın sebeblerinden biridir. İnek sütü intoleransının neden olduğu hastalıkların en önemlileri alerjiler, otoimmün hastalıklar, irritabl bağırsak sendromu (IBS), Krohn hastalığı, ülseratif kolit gibi sindirim sistemi sorunları, akne,sedef hastalığı, ürtiker,  egzama gibi cilt problemlerine yol açabilir.

Keçi sütü ise A2 kazein açısından zengindir. Yapı olarak anne sütüne en yakın süttür. İnek sütüne göre daha az alerjiktir.

3. Keçi sütü besleyici değer açısından daha üstündür.

Keçi sütünde insanların günlük mineral ihtiyaçlarının  %33’ünü karşılayan oranla minerel açısından çok daha zengindir.

Keçi sütü, orta zincirli yağ asitleri seviyeleri yüksektir; keçi sütünde %30-35 oranındayken, bu oran inek sütünde %15-20’dir. Bu yağ asitleri sayesinde keçi sütü, kötü kolestrolü düşürürken iyi kolestrolü yükseltmeye yardımcı olur.

4. Cildin daha parlak görünmesini sağlar

Keçi sütünde içerdiği yağ asitleri ve trigliseritler, sayesinde cildimizin daha iyi görünmesini sağlar. Keçi sütünün A vitamini seviyeleri yüksektir; sivilce ve akne oluşumunu engeller.

5. Keçi Sütündeki Besinlerin Emilimi Daha Kolaydır.

Keçi sütünde bulunan demir, kalsiyum, magnezyum ve fosfor’ un barsaklardan sindirimi daha kolaydır. Günümüzde kronik hastalıkların en önemli nedenlerinden biri işlenmiş gıdalardan kaynaklanan barsak flora bozukluğu nedeniyle yeteri kadar vitamin, mineral ve mikrobesinlerin alınamamasıdır. Keçi sütü içerdiği değerli mineraller nedeniyle inek sütüne oranla daha çok tercih edilmelidir.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Levent Sepit

1978 İzmir doğumlu olan Dr Levent Sepit 2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Göğüs Hastalıkları Uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra  özellikle kronik komplex hastalıkların bütüncül tedavileri üzerine yoğunlaşmıştır.  Bu nedenle Dr Levent Sepit, klasik tıp eğitiminin yanı sıra tamamlayıcı tıp kapsamında Sağlık Bakanlığı Onaylı Ozon Terapi Uzmanlığını ve Proloterapi sertifikasını almıştır.  Misyonumuz, kronik hastalıklarına karşı halkımızı bilinçlendirmek, Bütüncül Tıp yaklaşımıyla tanı koymak, hastalıkların kökenindeki asıl sebepleri bulup bunları ortadan kaldırmak ve yan etkisi olmayan tedaviler ile hastaların kalıcı şifaya ulaşmasını sağlamaktır. Bütüncül tıp yaklaşımında öncelikli amacımız sağlığın korunmasıdır. Bu yaklaşım ile, vücudun uyumlu çalışmasını bozan tüm nedenleri değerlendiriyor ve ...

Etiketler
Süt
Uzm. Dr. Levent Sepit
Uzm. Dr. Levent Sepit
İzmir - Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube