İmplant tedavisi ile ilgili sorularınıza cevaplar 4.bölüm...

İmplant tedavisi ile ilgili sorularınıza cevaplar 4.bölüm...

Yaş ?

Hastanın yaşı kesin bir olumsuzluk teşkil etmemektedir. 80 yaşındaki bir hastaya da  genel sağlık durumu iyi ise (mevcut hastalıkları kontrol altında ise) gayet güzel implant yapılır. İmplantın kemikle kaynaşması aşamasında da genç hastaya göre belki %1-2 şansı azalmakla beraber, implantların %95 in üzerindeki kaynaşma başarılarından bahsedilen bir ortamda göz ardı edilebilir. Sadece yaş bir kriter olmamakla beraber, kemik kalitesi, kalınlığı, yüksekliği, ağız hijyeni daha çok önem arz etmektedir.

Kemik tozu uygulaması kemik ekme, kemik ekleme nedir?

"Çene kemiklerimde erime varmış, bu sebepele gittiğim doktor kemik tozu koymamız gerekli dedi."  Bu cümleyi oldukça sık duyar olduk son zamanlarda. Kemik tozunun aslı şudur: Uygulama yapılacak kemikte implant koyacak kadar genişlikte kemik yoksa, ya da bazen kemik yüksekliği yeterli değil ise çene kemiğine yapay ya da hastanın kendi kemiğinden parçalar yerleştirilmekte. Bunlar yapay ise toz, granül veya blok şeklinde olabilir. Eklenecek kemik  kişinin kendisinden alınacak ise (çene kemiğinin başka bir bölgesinden, ya da bazen kalçadan, bazen daha ileri durumlarda-yaralanma, trafik kazası ya da kanser cerrahisi gibi durumlar sonrası) kaburgadan kemik parçası alınıp kendi kemiği ile bağlantı ve damarlanma sağlaması amaçlanmaktadır.

İmplant cerrahisi için ise genel olarak çene ucundan ya da 20 yaş dişlerinin arkasından alınması düşünülebilir. Ağız içerisinden erişilen bölgede alt ön dişlerin altından dişlere zarar vermeyecek şekilde blok kemik alınabilir. Ama bu işlemin dezavantajı ikinci bir yara alanı oluşturması ve işlem süresinin ikinci operasyon dolayısıyla uzamasıdır. Avantajı ise kendi kemiğinin kaynaşmasının daha başarılı olma durumudur. Bugüne kadar altın standart olarak  kişinin kendi kemiğinin en başarılı uygulama olduğu düşüncesi desteklenmekteydi. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar sonucu sentetik malzemelerin ve ayrıca sığır kaynaklı ve insan kaynaklı hazır greft materyallerinin de uygun vakalarda son derece başarılı olduğu görülmektedir. Bunların avantajları arasında ikinci bir operasyon gerektirmemesi, istendiği miktarda tedarik edilebilmesi gelmekte. Ancak en büyük dezavantajlarından birisi oldukça masraflı oluşudur.

Halk arasında geçen adı ile kemik tozu ekleme ya da greftleme ister yapay  ister kişinin kendi kemiğinden elde edilerek yapılsın, kesinlikle  mucize değildir. Yapay malzemelerde belli bir süre içinde yapay malzeme ile vücudun yeni yapmaya başladığı kemiğin yer değiştirmesi amaçlanmaktadır. Bazen bu süre 2 yıla kadar uzayabilmektedir. Tabii bu durum da hasta implant yaptırmak için 2 sene bekleyecek anlamına gelmemektedir. Ancak bilinmelidir ki her zaman için elde ettiğimizi sandığımız ya da greftleme sonucu karşımıza çıkan kemik kalitesi mükemmel olamayacaktır. Yine de implantaları taşımaya adaydır. Hatta bizim kemikleşme tamamlanmış sandığımız durumlarda bile hala ortamda yapay materyalin parçacıkları duruyor olacaktır. Bu durum herhangi bir  tehlike oluşturmamakla beraber; dediğimiz gibi kemiğin kalitesine etki edecektir.

Sonuç olarak en sevdiğimiz durum kişinin mevcut çene kemiğinin implant için yeterli kalınlıkta olup, yapay ya da kişiden alınacak kemikle genişletme ihtiyacına gerek kalmayan durumlardır.

Sinüs lift, sinüs kaldırma nedir ?

Sinüs kaldırma ya da sinüs lift dediğimiz işlemde ise, üst çene de köpek dişlerinin arkasından itibaren  sağ ve solda kemik içinde yer alan hava boşluklarının implant için izin vermeyecek kadar genişlemiş olduğu durumlarda yapılan greftleme işleminden bahsetmekteyiz.. Üst çene yapı itibarı ile burun boşluğu gibi bazı boşluklara sahiptir. Dışarıdan bakıldığında kemikte herhangi bir boşluk gözükmemekle beraber iç yapısında boşluklar oldukça yaygındır. Alt çene ise hiç boşluksuz tamamen kemik yapı ile doludur. Özellikle uzun zaman önce çekilmiş dişler dolayısıyla sinüs boşluğu kendi iç basıncınında etkisiyle daha da genişlemekte ve kemik yüzeyine kadar yaklaşmaktadır. Bu durumu aynen kontraplaktan yapılmış bir duvar gibi düşününüz. Dışardan bakıldığında beton duvar izlenimi verir ama elinize bir çivi alıp çaktığınızda arka taraftan delip çıkarsınız. Röntgen incelemesi sonucu oldukça sık karşılaştığımız bu durumda sinüs içerisinde ki boşluğun bir kısmı greft malzemeleri ile doldurularak ve tabanı yükseltilerek, bir anlamda implant gelecek olan yerde kalınlık elde edilmiş olacaktır. Tabii bu işlem ekstra bir cerrahi uygulama olup, bazen aynı seansta hem sinüs kaldırma hem de implant yerleştirme yapılarak, hem ikinci bir cerrahi işlemden kaçınılmakta hem de  zaman kazanılmaktadır. Ama bazen de kemiğin durumuna göre önce sadece sinüs içi greftlenmekte, 4-6 ay sonra yeterli kemikleşme sağlanınca tekrar bir operasyonla implantlar yerleştirilmektedir.

Sinüs cerrahisi ileri bir cerrahi uygulama olup, mutlaka tecrübeli ellerde gerçekleşirilmelidir. Son dönemlerde sinüs kaldırma işleminden kaçınmak, hastayı daha basit yöntemler ile dişlerine kavuşturmak için bazı teknikler gündeme oturmuştur. Bunlardan en sık başvurulanı "kısaltılmış ark" dediğimiz şekil ile her iki tarafta da sinüslere yaklaşmadan son implantı daha ön konumda yerleştirip 4 veya 6 implantı birbirine bağlayarak tek parça sabit protez planlamaktır. Bu durumda sağ ve soldan birer diş eksik kalmakta hastaya10-12 porselen diş yapılmaktadır. Ama bu şekilde hem maliyet azalmakta(sinüs kaldırma işleminin masrafı) hem de zamandan ( örn:10 ay yerine 2 aya düşmekte süre) ve cerrahi uygulamaların ağırlığından kaçınılmaktadır.

Lazerle implant yapılır mı ?

Lazer teknolojisi her alanda geliştiği gibi diş hekimliğinde de her geçen gün daha çok klinikte yer edinmektedir. Kullanıldığı yerlerden bir tanesi de cerrahi uygulamalar sırasında dişeti kesisinin lazerle yapılmasıdır. Kemik yuvanın lazerle açıldığı uygulamalar da vardır ama hem yavaş hem de ekstra katkı sağlayan bir durum değildir. Belki ilerleyen yıllarda daha gelişecektir ama şu an için lazer teknolojisi implant uygulamalarında sadece yardımcı unsur olarak kullanılabilir. İmplantın başarısında herhangi bir ekstra etkisinden söz edilemez. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir üstünlüğü yoktur.

İmplantın ömrü ne kadardır ?

Ortalama bir vakada beklentimiz 20-25 sene civarındadır.  Ama ne var ki, 30 sene önce yapılmış bir implant ağızda hala işlev görürken, birkaç yıl önce yapılmış implantta sorun çıkabilir. İmplantın kullanım süresini etkileyen o kadar çok faktör var ki. Kişinin kemik yapısının kalitesi, konulan implantın çapı, boyu, yapan doktorun uygulama yeteneği, üzerine konulan protezin dişeti uyumu, karşı dişlerle uyumu, proteze gelen dengesiz çiğneme yükleri, hastanın hijyen kurallarına uyması vs vs..Bu durumların hepsi implantın kullanım ömrünü etkilemekle beraber genel kurallarına uyularak yapılan bir implant ve üzerine yapılan protez sonrası , hastanın da ağız hijyenine dikkat etmesi ile uzun yıllar hizmet görmektedir.

İmplantın yapıldığı gün, dişlerin de takılabildiğini duydum

Anında yükleme dediğimiz bu durum uygun vakalarda son derece başarılı ve hem hasta hem de hekim açısından tatminkardır. İmplantların yerleştirileceği kemik kalınlığı ve uzunluğunun yeterli olduğu bazı durumlarda implantlar yerleştirilip aynı anda ölçüleri alınıp, aynı gün veya ertesi gün geçici , genellikle plastikten dişler takılabilmekte. Bu sayede hastalar implantın kaynaşma dönemini dişssiz kalmadan geçirebilmekte. Ancak akıldan çıkarılmamalı ki; bu uygulama her hastaya yapılamamaktadır. Hekiminiz sizin ağız planınızı değerlendirecek, risk faktörlerini göz önünde bulunduracak ve ona göre anında yükleme yapılıp yapılamayacağını size belirtecektir.

 

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dt. Burak Öner

Etiketler
İmplantasyon yaptirmanin komplikasyonlari
Uzm. Dt. Burak Öner
Uzm. Dt. Burak Öner
Adana - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube