İlk tiroid biyopsi sonucu şüpheli ise tek çözüm ameliyat mı?

İlk tiroid biyopsi sonucu şüpheli ise tek çözüm ameliyat mı?

Tiroid biyopsisi, ultrasonda saptanan bir nodülün kanser olup olmadığını, eğer kanserse hangi tip kanser olduğunu anlamak için yapılır. Bu amaçla, ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) ve trukat biyopsi yöntemleri uygulanabilir. Tiroid nodüllerinde en çok kullanılan biyopsi yöntemi İİAB dir. Bu işlem için, cilt lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra, çok ince bir iğne ile ultrasonda görerek şüpheli nodüle girilir ve nodülün çeşitli yerlerinden hücre örnekleri alınır.

İİAB sonucunda, olguların %85-90 ında nodülün kanser olup olmadığı net olarak söylenebilir. Geriye kalan %10-15 hastada ise kararsız kalınabilir. İİAB sonucunda nodülün kanser olup olmadığı anlaşılamazsa, genellikle ameliyat önerilmektedir. Ancak bu hastaların büyük çoğunluğunda nodül kanser çıkmamakta, dolayısıyla hastalar gereksiz yere ameliyat olmaktadır. Oysa, bu hastalarda İİAB tekrarlanabilir, trukat biyopsi yapılabilir ya da aynı anda İİAB+trukat biyopsi yapılarak nodüllerin kanser olup olmadığı %90 dan fazla bir oranda saptanabilir. Böylece gereksiz ameliyatlardan kaçınılmış olur.

İİAB de çok ince bir iğneyle hücre kümecikleri alınırken trukat biyopside biraz daha kalın bir iğneyle şeritler halinde doku parçaları alınır. Bu nedenle trukat biyopsinin tanısal değeri İİAB den daha fazladır. Ancak İİAB daha ince bir iğneyle yapıldığından tiroid nodüllerinde ilk biyopside tercih edilir. İkinci biyopside ise trukat biyopsi ya da İİAB+trukat biyopsi tercih edilmelidir.

Bu makale 7 Eylül 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Saim Yılmaz

Prof Dr. Saim Yılmaz,1962 yılında Antalya’da doğmuştur. İlk, orta ve lise eğitimimi Antalya’da tamamladıktan sonra, 1979 yılında ÖSYM de Antalya üçüncüsü olarak İstanbul Tıp Fakültesini kazandı. Tıp fakültesinden 1985 yılında mezun olup önce mecburi hizmet yaptı sonra da İstanbul Zeynep Kamil Hastanesinde Çocuk Hastalıkları ihtisasına başladı.1988 yılında yeniden TUS sınavını kazanarak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde Radyoloji ihtisasına başladı. Sırasıyla 1992 yılında uzman, 1994 de yardımcı doçent, 1998 de doçent ve 2004 de profesör oldu. Prof Yılmaz, radyoloji uzmanı olduğu 1992 yılından itibaren radyolojinin tedavi edici yan dalı olan girişimsel radyoloji alanında çalıştı. Bu dönemde ABD ve Avrupa'da bir çok girişimsel radyoloji merkezinde bulundu, yurt içinde ve yurtdışında 100 den fazla kongre ve sempozyuma katıldı, 70 den fa ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Tiroid
Prof. Dr. Saim Yılmaz
Prof. Dr. Saim Yılmaz
İstanbul - Radyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube