Hiperaktivite ve Dürtüsellik-1


Hiperaktivite ve Dürtüsellik Nedir?
Hiperaktivite ve dürtüsellik çok farklı şekillerde tanımlanabilir ama genel anlamda bakıldığında bir davranış düzenleme ve denetleme sorunudur. Hiperaktivite de çocuğun yaş ve gelişim seviyesinden beklenenden daha hareketli olma hali görülür. Dürtsellikte ise aklına geleni hemen yapma isteklerini erteleyememe (frenleyememe) sorunu mevcuttur.
Hiperaktivite ne şekilde karşımıza çıkar?
‘Yerinde duramama, sürekli koşuşturma (genellikle uygun olmayan ortamlarda), yorulmak bilmeme’
‘Motor takılmış gibi olma, kanepe koltuk üzerinde gezme’
‘Kıpır kıpır olma, elleri ayaklarının sürekli hareket etmesi’
‘Sürekli hareket etme isteği, boş duramama, hemen sıkılma’
‘Çok konuşma, aklına geleni söyleme, sürekli soru sorma’
‘Oyunu düzenli ve sakin oynamakta güçlük çekme’
‘Sessiz, durağan işlerden kaçınma, bu tür faaliyetleri sevmeme’
‘Bir görevi bitirmekte güçlük çekme, bir durumdan diğerine geçme’
Dürtüsellik nasıl görülür?
‘Sabırsızlık, durup düşünmeden hareket etme’
‘Tepkilerini frenleyememe’
‘İstediğini erteleyememe, yaptırmak için tuturma’
‘Başkalarının sözünü kesme, araya girme’
‘Bildiği sorunun cevabını pat diye verme’
Yukarıdaki tanımlamalara benzer şekilde birçok ifade hiperaktivite ve dürtüsellik için aileler ve öğretmenler tarafından kullanılabilir. Hiperaktivitenin ve dürtüselliğin (ataklığın) görünümü ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Tüm hiperaktif çocuklarda tüm belirtilerin yoğun şekilde görünmesi zorunluluğu yoktur.Semptomların temel özelliği yaşından ve gelişimsel düzeyinden beklenenden daha fazladır. Bir başka ifade ile birkaç yaş küçük bir çocukta olduğu kadar hareketli ve atak olma durumu mevcuttur. Bu davranış düzenlemedeki gecikme durumu sınıf ortamı gibi yaşıtları ile kıyaslamaların çabucak yapıldığı ortamlarda daha belirgin hale gelir.
Tabi bu belirtilerin çocukların çok sevindikleri ve daha neşeli davrandıkları bayram günleri, doğum günleri gibi kutlama anları ile sınırlı olmamalıdır. Yaşamı etkileyecek düzeyde olması şarttır.
İlk yaşlarda nasıl görülür?
Bazı çalışmalarda anne karnında bile belirtilerin mevcut olduğu saptanmıştır. Hiperaktif çocukların anneleri ile geçmişe dönük olarak yapılan çalışmalar da bir kısmının diğer çocuklara kıyasla ‘daha çok tekme atıkları ve kıpır kıpır oldukları’ bildirilmiştir.
Bu belirtilerin dışında ilk hiperaktivite belirtileri genellikle çocukların ilk yürümeye başlama dönemlerde dikkati çeker. Çoğu aile ‘bu çocuk yürümeden koştu, sürekli bir şeyler yapmak istiyordu, kendini sakınmıyordu, onun peşinden ayrılamıyorduk’ şeklinde bu 1-3 yaş dönemini tanımlarlar. Anneler özellikle bu dönemde çocuklarının davranışlarını yönetmekte zorlanırlar.
Uyku ve yemek sorunları yaşıtlarından daha sık görülür. Çabuk huzursuzlanan ve zor yatıştırılan bebeklerdir. Uykuya yatmayı sevmezler. Uyduklarında bir şeyler kaçıracakmış gibi hissederler. Uyku daldıklarında ise derin uyuma ve zor uyandırılma eğilimindedirler. Yemeklerde şekerli gıdalar ve abur cubur düşkünlükleri fazla olabilir.
Aile ilişkilerine nasıl yansır?
Ev kurallarını sevmezler, cezalara uymak istemezler. Bir yerlere tırmanmaktan, kanepe tepelerinde gezmekten hoşlanırlar. Bir oyunu ya da faaliyeti bitirmeden diğerine geçerler. Uygun olmayan şeyler yutma, sık düşme, ezikler ve kırıklar şeklinde kazalar görülebilir. Oyuncaklarını kırmayı ve içini açmayı severler. Sessiz sakince vakit geçirmekte, oyun oynamakta zorlanırlar.
‘Beklemek’ onlar için çok zordur. İstediklerini yaptırmak için tuturma, inatlaşma ve sinirlenme sık görülür.
Özellikle kardeş ilişkilerinde sık soruna neden olur. Bazı zamanlar kardeşleri ile iyi vakit geçirseler bile sıkça kıskançlık davranışında bulunurlar. Kardeşini rahatsız etme, eşyalarını alma, zarar verme, sık kavga etme, çabuk sinirlenme, oyun bozma gibi yakınmalar sıktır. Hep kendi istediği olsun isterler, ortak eşyaları (televizyon, bilgisayar) kullanmakta sorun çıkarırlar. Kendi hakkına razı olmazlar ve diğerlerinin hakkına karışırlar.
Anne ve babanın kurallar konusunda işbirliği uygulaması ve kararlı olması çok önemlidir. Küçüktür yapsın diye sınır koyulmayan davranışlar artma eğilimindedir.
Okul öncesi dönemlerinde neler olur?
Arkadaşları ile çabuk sosyalleşen ama çabuk küsen çocuklar olurlar (paylaşmayı sevmezler). Kreşe verildiklerinde kreş kurallarına uymakta, bir etkinliği sürdürmekte sorun yaşayabilirler. Ortak oyunları çabuk bozmaya yatkındırlar. Hep kendi istediğinin olmasını isterler. Oyunu kazanmak konusunda çok ısrarcıdırlar. Kazanamadıklarında çabuk sinirlenirler. Arkadaşlarının elinden oyuncaklarını alma davranışları görülebilir. Kreş döneminde kaza riskleri de artmıştır. Küçük yaralanmalardan büyük kazalara kadar birçok durumla karşılaşılabilir. Öğretmen onunla baş etmekte zorlanabilir. Aileler kreşi bırakmak yada değiştirmek zorunda kalabilirler.
Devamı için tıklayınız.