Kanser hücrelerinin karın zarını tutması sonucu oluşturduğu sıvıya asit denmekte olup hastalarda ileri derecede karın şişliği yapabilmekte, tümörün tutlumuna bağlı olarak, bağırsakta tıkanıklık, kanama, yemek yiyememe, kusma gibi şikayetler yapabilmekte, hastanın yaşam kalitesini iyice düşürmekte ce bu da kemoterapi almasını oldukça zorlaştırmaktadır. Bu durum giderek artan besin azalmasıyla zayıflık, halsizlik ve enfeksiyona yatkınlığa da yol açmaktadır.
Bu hastalarda cerrahi şansı olmadığı söylenmektedir. Sitoredüktif cerrahi ve HİPEK bu hastalar için oldukça umut vadedici bir cerrahi yöntemi olmuştur. Sitoredüktif cerrahide periton denilen tüm karın zarını ve kanserli gözle görülen tüm organ ve dokuları çıkardıktan sonra HİPEC aşamasına geçilir. HİPEC de 40-42 C sıcaklıkta bir prob ile özel kemoterapi ajanı içeren bir solüsyon tüm karına verilir ve karın kapatılır. Tüm karın bu solüsyon ile özel bir cihaz ile 60-90 dakika boyunca yıkanır ve gözle görülmeyen mikroskopik kanser hücreleri de masada iken müdahaleye uğramış olur.
Bu şekilde sistemik kemoterapiye göre hastaların hem yaşam kaliteleri daha iyi olurken hem de 5 yıllık sağ kalımları %55 lere kadar daha çok olmaktadır. Bağırsak kanserinde bu sayı % 30 larda iken mide kanseri ortalama %10-15 lerdedir. Her hastaya bu işlem uygulanamamaktadır. Akciğer ve beyin metastazı olanlarda, karaciğere çıkarılamayacak kadar çok sayıda metastazı olanlarda işlem uygulanamayabilir. Ancak işlem uygulanabilir ise sistemik kemoterapiye göre yaşam kalitesini ve yaşam süresini arttırdığı litaratürde belirgin olarak göstermiştir. Hastada tam kür sağlamamız mümkün değildir. İşlem kompleks bir işlemdir. Bu yüzden mutlaka cerrahınıza danışın ve hastanızı ameliyat edilemez denmeden önce cerrahınızın görmesini , ikinci görüşü sağlayın.
