Tiroid bezi, kelebek şeklinde, boynumuzun ön tarafında soluk borusunun üzerinde bulunan bir salgı bezidir. T3 ve T4 dediğimiz, metabolizmanın çalışması için gerekli olan hayati öneme sahip hormonları salgılıyor. Bu hormonların miktarları azaldığında hipotiroidi, arttığında ise hipertiroidi meydana geliyor. Tiroit bezinin salgıladığı hormonlar azaldığında metabolizma yavaşlıyor, yorgunluk, kilo alma, saç dökülmesi, adet düzensizliği, kabızlık ve depresyon gibi yan etkiler gözleniyor.
Hashimoto hastalığı tiroid bezinin az çalışmasının en sık görülen sebebidir.
Hashimoto; tiroit bezinin bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan antikorlar tarafından saldırıya uğraması ve bu savaşı yavaş yavaş kaybetmesi şeklinde özetlenebilir. Teşhis basit bir kan testi ve tiroid ultrasonografisi ile konulabiliyor. Bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu için kişinin, aynı tip bir başka hastalığa yakalanma olasılığı da yüksek. Her Hashimoto hastası hipotiroidi olmak zorunda değil. Hastalık yavaş seyrettiği için zamanla kişide tiroit hormonu yetersizliği ve buna bağlı bulgular da gelişebiliyor. Sıklığı toplumda %2 oranında görülüyor, kadınlarda erkeklere göre 15 kat daha sık görülüyor.
Hashimoto hastalığında, tiroit hormon düzeylerinde bir azalma var ise eksikliği giderecek hormon ilacının sabah aç karnına, düzenli bir şekilde alınması gerekiyor. Tedaviye başlandıktan 2-3 ay sonra kan testi ile ilacın dozu ayarlanıyor. Hamileler de tedavi asla yarım bırakmamalı, aksine ilaç dozunu yüzde 30 ila 50 oranında artırmaları gerekiyor. Takiplerde TSH hormon düzeyinin 2-3 arasında olması gerekiyor. Hastaların iyotlu tuz kullanmaması tiroid hasarının artmaması için önemli.
Yard. Doç. Dr. Fevzi BALKAN