Hamileliğin başlangıcında ilk belirti adet kanamasının kesilmesidir. Ancak adet kanamasının kesilmesi için başka bir çok sebep de vardır. Başlangıçta hamile kendisinde, hamileliğin kesin kanıtı olmayan birkaç değişiklik hissedebilir. Bunlar:
. Göğüslerde aşırı hassasiyet: Göğüs ağrıları adet esnasında hissedilen ağrılara benzer şekildedir fakat daha şiddetli hissedilebilir. Sebep yükselen hormon değerleridir. Bu ağrılar genelde hamileliğin ilk üç ayından sonra düzelirler, çünkü vücut yeni hormon düzeylerine alışmıştır artık. . Hafif kanamalar: Bazı kadınlarda konsepsiyondan sonraki 11. 12. günlerde hafif bir kanama görülebilir. Bu kanama döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesi esnasında oluşur. Kanama sadece bir veya iki gün sürer ve genelde ara kanamalarla karıştırılabilir.
. Beklenmedik sebepsiz yorgunluk hissi. Hamilelik hormonu Progesteron ve vücudun hamileliğe alışması süresinde maruz kaldığı stres, hamilelerin kendini yorgun hissetmesine sebep olur. Hamileler son üç ayda kendilerini tekrar yorgun hissedebilirler. . Bazal vücut sıcaklığında artış.
. Tuvalete gitme ihtiyacında artış. Hamilelik süresinde vücuttaki sıvı miktarı artmaktadır. Bu da böbreklerin daha fazla çalışmasına sebep olur. Bu belirti genelde altıncı haftada ortaya çıkar ve hamilelik süresince devam eder. . Sabahları özellikle yataktan kalkmadan önce hissedilen mide bulantısı. Mide bulantısı genelde hamileliğin başlangıcından bir ay sonra başlar. Bazı kadınlarda mide bulantısı ve öğürme hissi bütün gün devam edebilir. Hamilelerin çoğunda bu sorunlar ilk üç aylık süreçten sonra düzelir.
. Birçok hamile kadında bazı besin maddelerine karşı tiksinti oluşabilir. Bunun sebebi vücutta artan östrojen hormonudur. . Birçok hamile kadın halk arasında aşerme denilen bir duyguya sahip olabilirler.
Anlatılan bu belirtiler hamileliğin kesin kanıtı olmamakla birlikte her hamilede farklı boyutlarda yaşanır. Kesin sonuca evde de yapılabilecek idrar tahliliyle varılabilir. Eğer hamilelik varsa, hormon testleri konsepsiyondan altı, sekiz gün sonra pozitif sonuç verirler. Yani döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesinden iki gün sonra test pozitif sonuç verir. Bu testle hem idrarla, hem de kanla yapılabilir. Günümüzde kanla yapılan testler o kadar hasaslaştırılmıştır ki, test beklenen adet kanamasından evvel bile sonuç verebilir. Testte vücutta hamilelikte oluşan Beta-HCG (Beta-Humanes Choriongonadotropin) denilen bir hormon ölçülmektedir. Bu hormon genç plasenta (bebek eşi) tarafından üretilir. Beta-HCG, yumurtalıklardan Östrojen ve Gestagen hormonlarının salınmasını sağlar.
Bunun dışında Beta-HCG’nin başka etkileri de vardır. Hamilelikte sık rastlanan mide bulantısı kusma şikayetlerine sebep olduğu bilinmektedir. Tripletestte olası kromozom hasarlarını gösteren bir parametredir. Yüksek Beta-HCG değerleri çoğul hamileliklerin göstergesi olabilir. Veya Blazenmol ve Korion-kanseri gibi vakalarda da çok yüksek değerlere ulaşır. Beta-HCG terapötik olarak yapay döllenmede (in-vitro-fertilizasyon) yumurtlamayı sağlamak için kullanılır. Beta-HCG hormonu ilk haftalarda hızla artar, miktarı her ikigünde bir ikiye katlanır. Maksimuma 8. ile 12. haftalar arası ulaşır. Sonra plasenta yeterince gelişmiş olduğundan ve gereken hormonları kendi üretebildiğinden dolayı Beta-HCG’ye gerek kalmaz. Beta-HCG seviyeleri düşer.20. haftada idrarda çok az miktarda tespit edilebilir.
Hamileliğin bir diğer kanıtı da tabii ki hekiminize yapacağınız ziyaretle gerçekleşebilir. Hekiminizin muayenesiyle hamileliğin kaçıncı haftasında olduğunuz da anlaşılabilir. Hekim, ultrason yardımıyla embriyonun (cenin) boyunu ölçer ve bu ölçülerle doğum zamanını hesaplayabilir. Ultrason muayenesi hem anne, hem de bebek için zararsızdır.