Hacamat (hijama = ıslak kupa tedavisi)

Hacamat (hijama = ıslak kupa tedavisi)

•Hacamat; ilgili bölgelere uygun büyüklükteki kupaların vakumlanarak bir süre bekletildikten sonra, yüzeysel insizyonlar yapılmasını ve takiben; oluşan bu mikro kesilerin üzerinin tekrar kupalarla kapatılarak vakumlanması ve açığa çıkan kanın beden dışına alınması işlemidir.

•Tedavinin başarılı olabilmesi için kan alınacak noktaların ve bölgelerin doğru seçilmesi önemlidir. Akupunktur; hem noktaların ve bölgelerin seçiminde, hem de doğru kombinasyonların oluşturulmasında en önemli yardımcıdır. 

•Akupunkturun etkisini açıklamakta kullandığımız kuto-visseral refleks, kapı kontrol teorisi gibi bir takım teoriler hacamat için de ileri sürülmüş olmakla birlikte hacamatın etkisini en iyi açıklayan mekanizma; kan alma işlemiyle mikrosirkülasyonun normalize olmaya başlaması; bunun sonucunda da bağ dokusunun detoksifikasyonu ve bedenin ilgili bölgesinin homeostazisinin sağlanmasıdır.

•Hastalıklara sebep olan faktörlerden bir tanesi de bedende aşırı toksin birikimidir. Hacamat doğru bir şekilde uygulanırsa vücutta biriken toksinlerin bir kısmı kanla birlikte dışarı alınabilmektedir.

•Hacamat, akupunkturun temel prensiplerine göre uygulandığı takdirde başarılı bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bilindiği üzere;hücreden dışarı atılan atıklar  lenfatik kapillerler tarafından alınarak mikrosirkülasyona aktarılırlar.

Yani lenf sıvısı dediğimiz sıvı aslında , büyük ölçüde bedenin dışına atılması gereken toksinleri içinde barındırır.

Bu sistem normalde çok düzenli olarak işler. Aşırı toksin birikiminde önce  kapiller bileşkede sonra da  interstisyel ortamda ve bağ dokusunda staz oluşur. Bu durum vasohumoral disregülasyondur.

İşte hacamat uygulamasını yaptığımız dermisin orta-üst bölgesi ,tam olarak bu sorunlu bölgedir. Böylece atıklarla dolu lenf sıvısını ve periferik kanı  drene etmekteyiz.

UYGULAMA METODUMUZ

İşlem yapılacak noktaların ve bölgelerin seçimini akupunktur metodolojisine göre yapmaktayız. Bir kupanın kapsadığı alanda genellikle birden fazla akupunktur noktası bulunmaktadır.

BAZI BİYOKİMYASAL PARAMETRELER AÇISINDAN , İNTRAVENÖZ KAN ÖRNEKLERİNİN, HACAMAT KAN ÖRNEKLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI

ÖZET:

Hacamat geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından birisi olup, binlerce yıldır hem koruyucu hekimlik hem de sağaltıcı hekimlik alanında başarıyla kullanılmaktadır.

Hacamat uygulamasında, bedenin değişik bölgelerinden ama daima çok yüzeysel olarak, epidermisin altından, dermis bölgesinden kan alınmaktadır. 

•Bu deneklerden intravenöz yolla kan örnekleri alınmış, akabinde de aynı kişilere hacamat uygulaması yapılarak hacamatla elde edilen kan örnekleri de alınmış ve laboratuarda bazı parametreler incelenmiştir.

•Biyokimyasal parametreler olarak üre, ürik asit, total kolesterol, trigliserit, ağır metallerden de kurşun, cıva, alüminyum ve arsenik temel alınmıştır.

HİPOTEZ:

•İntravenöz olarak alınan kan ile hacamatla alınan kan bir çok açıdan farklılık göstermektedir. Üre, ürik asit, total kolesterol, trigliserit, kurşun, cıva, alüminyum ve arsenik değerleri hacamat kanında,  venöz kana göre daha yüksek seviyelerdedir.

AMAÇ:

•Venöz kan parametreleri ile hacamat kan parametrelerinin karşılaştırılarak, aralarında bir fark olup olmadığı eğer fark varsa; hangi değerlerde ne kadar fark olduğunun saptanması amaçlanmıştır.

•GEREÇ VE YÖNTEM:

•Bu çalışmada 23-75 yaşları arasında 10 erkek, 2 kadın toplam 12 denek seçilmiştir. Deneklerin kliniğimize başvuru nedenleri birbirinden farklı olup teşhis konulmuş olan rahatsızlıkları; Hepatit-B , kronik yorgunluk, gonartroz, hiperlipidemi, panik atak, boyun fıtığı, fibromiyalji, hipertansiyon, tremor ve kronik böbrek yetmezliği idi. Bazı hastalarda bu rahatsızlıklarının yanında başka kronik şikayetleri de mevcut idi.

•Bulgular karşılaştırıldığında ölçümlenen değerler açısından venöz kan ile hacamatla elde edilen kan arasında farklılık olduğu görülmektedir.İncelenen tüm parametrelerde; hacamat kanındaki değerler daha yüksek bulunmuştur.

•Biyokimyasal parametreler (üre,ürik asit,total kolesterol ve trigliserit)grubu;ağır metallerle (cıva,kurşun,alüminyum,arsenik) karşılaştırıldığında ağır metallerin,çok daha anlamlı bir şekilde yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır.

•En az değişiklik ürik asitte %2.07 olup,sırasıyla üre (%9.38),total kolesterol %12.95 ve trigliserit (%18.23)şeklindedir.

•Ağır metallerde ise en az değişiklik arsenik %6.28 , sonra sırasıyla kurşun %26.15, alüminyum %37.54 ve cıva %73.40 tır.

Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu

Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, 1963 yılında Çorum'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Çorum'da bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Mezuniyetinin ardından Anadolu'nun değişik yerlerinde görev yapmış, mecburi hizmet yükümlülüğünü ve askerlik vazifesini yerine getirdikten sonra İzmir'e yerleşmiştir. Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, uzun yıllar tamamlayıcı tıp konusunda çalışmalar yapmıştır. Akupunktur ve Nöral Terapi başta olmak üzere Fitoterapi (bitki tedavisi), Biorezonans, Ozon tedavisi, Hipnoz, EFT, Nefes teknikleri vb. pek çok konuda eğitimler almış, sertifika sahibi olmuştur.  Dr. Cemalettin EKMEKCİOĞLU, şu anda İzmir Balçova'da bulunan özel kliniğinde Akupunktur alanındaki çalışmalarına devam etmektedir. ...

Etiketler
Kupa terapisi
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu
Dr. Cemalettin Ekmekcioğlu
İzmir - Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube