Göz kapağı estetiği (blefaroplasti)

Göz kapağı estetiği (blefaroplasti)

Göz bölgesi, yüzde yaşlanmaya bağlı değişikliklerin en çabuk görüldüğü bölgedir. Hem hareketli bir yer hem de cildi çok ince olduğu için göz kapaklarında zamanla kırışma ve gevşeme kaçınılmazdır. Doğal olarak yaşı ilerlemiş kişilerde sadece göz kapaklarında değil aynı zamanda alın, kaş ve yüzde de kırışıklık ve sarkmalarda bulunur.

Zamanla Göz kapağı ve Çevresinde Oluşan Değişiklikler

Kişinin cilt yapısı, genetiği ve yer çekiminin de etkisi ile yaş ilerledikçe; kaşlarda aşağıya düşme, üst ve alt göz kapağı cildinde sarkıklık ve göz küresine destek olan alt göz kapağındaki yağ dokuların önündeki bariyer görevi gören zar yapının gevşemesi sonucu fıtıklaşması sonucu torbalanma olur. Göz altında yanağın üst kısmının aşağıya sarkması nedeniyle bir çöküklük görülür ki bu çöküklüğe alanında oluşan gölgelenme durumu daha da kötüymüş gibi gösterir. Bu değişiklikler göz kapağında görünüm bozukluğuna neden olur. Ayrıca özellikle yaşlı kişilerde sarkık göz kapağının gözün bir bölümünü örtmesi halinde kişinin görmesini engelleyebilir.

Cerrahinin Zamanı

Göz kapağı estetiği için kesin bir yaş söz konusu değildir. Çünkü göz etrafındaki belirtiler kişinin cilt özellikleri, genetiği gibi nedenlerle bazen 25 yaş civarında bile ortaya çıkarken bazen de 40-45 yaşlarında ortaya çıkar. Genel bir şey söylemek gerekirse genellikle 30 yaş üzeri, üst ve alt göz kapaklarında sarkma ve torbalanma meydana gelmeye başlamış kişiler bu ameliyat için adaydır.

Son Yıllarda Değişen Konsept

Klasik göz kapağı estetiği ameliyatında sarkmış fazla deri, kas ve fıtıklaşmış yağ dokusu alınır. Ancak son yıllardaki görüşler, klasik teknikte 20-30 yıldır yapılan gibi sadece göz kapaklarındaki değil de göz bölgesine komşu diğer bölgelerdeki değişikliklerinde düzeltilip daha yüksek hasta memnuniyeti elde edilmesi yönündedir. Yanaklar, alın ve kaş sarkmışsa kaldırılır. Bu görüşün tek ve en büyük dezavantajı birçok bölgeye aynı anda müdahale edilmesi gerektiği için ameliyat ücretinde yarattığı artıştır.

Estetik Göz Kapağı Ameliyatlarında Ne Yapılır ?

Üst göz kapağında fazla olan cilt ve kas çıkartılıp fıtıklaşmaya neden olan yağ önündeki bariyer onarılır. Üst göz kapağında üst göz kapağı kıvrımı boyunca iz kalır ve ancak çok yakından bakıldığında görülebilir. Alt göz kapağında çok az miktarda cilt çıkartılabilir, çünkü fazla cilt çıkartılırsa alt göz kapağı aşağı doğru döner ve bu düzeltilmesi daha zor ektropion denilen başka bir probleme neden olur. Fıtıklaşmış alt göz kapağındaki yağlar çıkarılmayıp elmacık kemiği üzerine yayılarak yanakla alt göz kapağı arasında oluşmuş çukurlanmayı dengelemek için kullanılırlar. Alt kapakta kirpiklerin hemen altında bir iz kalır. Her iki göz kapağındaki ameliyat izlerinin gözün dış tarafındaki devamı normal deri çizgilerine uydurulduğu için dikkat çekmez.

Göz kapağı estetiği hasta ve doktorun tercihine göre hastane veya klinik şartlarında yapılabilir. Her iki göz kapağı aynı anda düzeltilecekse hastane ortamında olunması daha uygundur. Üst göz kapağı ameliyatı 1 - 1.5 saat, alt göz kapağı ameliyatı 1 - 1,5 saat, her iki göz kapağı birlikte ameliyat edilirse 2,5 - 3 saat kadar sürer. Ameliyat sonrası göz kapaklarında dikiş atılan bölgeler ince bantlar konarak kapatılır ama gözler kapatılmaz. Hastanede yatmayı gerektirmez.

Ameliyat Sonrası

Ameliyat sonrası erken dönem genellikle rahat geçer denilse de göz kapakları çok kolay şişer ve morarır. Bu nedenle kişi mutlaka kendini en az 5-7 gün sosyal hayattan uzak kalacak şekilde ayarlamalıdır. Ayrıca gözlerde kuruluk, yanma hissi, görme bulanıklığı ortaya çıkabilir. Gözyaşı artabilir, gözler ışıktan bir süre rahatsız olabilir. Bunlar ilk hafta içinde beklenen olaylardır ve kendiliğinden geçerler. Hasta ilk haftalarda gözünü tam olarak kapatamayabilir. Dış dikişler 2-3 gün sonra alınır. İşe pansumanla da olsa 3-5 gün sonra başlanabilir. 1 hafta sonra kullanıyorsa kontakt lensler takılabilir.

Ameliyat sonrası sonuç 3 ay sonra net olarak ortaya çıkar. İzler 3-5 ayda solar ve farkedilmeyecek düzeye iner. Göz kapakları ve çevresi insan vücudunun en az iz bırakan bölgesidir.

Nadiren ciltte görülebilen fazlalıklara bağlı rötüş(yeniden cerrahi girişim) gerekli olabilir.

Komplikasyonlar

Yüz bölgesi ameliyatlarında sağlıklı bir kişide enfeksiyon görülme olasılığı oldukça düşüktür. Göz kapaklarında ameliyat sırasında oluşan kan sızıntılarına bağlı morluk görülmesi olağandır. Alt göz kapağında görülen en ciddi istenmeyen durum, çok fazla cilt çıkartılmasına bağlı alt göz kapağının aşağıya çekilmesi(ektropion) problemidir ve bu problemin ameliyatla düzeltilmesi gerekir.

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu

1971 yılında İzmir’de  dünyaya gelen Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu; Tıp Fakültesi eğitimini 1993 yılında Ege Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Uzmanlığını 2001 yılında Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden almıştır. 

Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu'nun özel ilgi alanları arasında; lazer lipoliz ile vücut şekillendirme uygulamaları yer almaktadır. Özellikle bu alanda yeni teknikler geliştirerek  uluslararası kalite standartlarında hastalarına hizmet vermektedir.

Lazer ile vücut şekillendirme uygulamalarında güncel teknolojiler kullanan Dr.Eroğlu,  Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği ve Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) üyesidir. 

İlgili alanı ile ilgili olarak eğitimler de veren Dr. Eroğlu, özel kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir. 

 

Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu
Op. Dr. Ahmet Arif Eroğlu
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube