İlk insanlarda çok geniş olan çene yapısı günümüze kadar gelen süreçte gittikçe küçülmüştür. Dolayısıyla 20 yaş dişleri de kendine yer bulmakta zorlanmış ve hatta bulamayıp gömük kalmıştır. Bazen de çıkmaya çalışırken ön dişleri sıkıştırıp çapraşıklığa neden olmaktadır. 20 yaş dişlerinin bulunduğu bölge ağız içinde çok geride olduğundan bu bölgenin hijyenini sağlamak ta zorlaşır. O nedenle kolayca iltihaplanabilmektedirler.
Tam gömülü 20 yaş dişleri genellikle sorun yaratmazlar. Ancak röntgenle takip edilmeleri gerekmektedir. Bazı durumlarda öndeki dişin köküne baskı yaparak zarar verebilmektedir. Problemler yarı gömük dediğimiz bir bölümü sürmüş bir bölümü hala dişeti ve kemik altında kalan dişlerde görülür. Diş ağız ortamına açıldığında mikroorganizmalarla da etkileşim içine girerler. Bu dişlerin üzerlerindeki "kapşon" adı verilen dişeti parçası yüzünden zamanla bu bölgede yemek artıkları kaçması sonucu iltihaplanma meydana gelir. Sonuçta da ağrı, şişlik,abse oluşur. Dişin çürümesi de kuvvetli ihtimaldir. Eğer 20 yaş dişi tamamen sürmüşse ve çürüksüz ise çekilmesi gerekmez ancak o bölge de çok iyi temizlenmelidir. 20 yaş dişlerinde abse belirtileri şunlardır;
-kendiliğinden başlayan veya üstüne basıldığında başlayan ağrı
-ağız içinde ve yüzde şişlik
-kızarıklık
-çene altındaki lenf bezlerinde şişlik
-yutkunma zorluğu
-ağzın kapatılamaması veya kapatıldığında 20 yaş dişi üzerindeki dişetine baskı olması
Enfekte olmuş 20 yaş dişinin tedavisinde önce uygun antibiyotik kullanımıyla enfeksiyon baskılamalıdır. Antibiyotik kullanımı ile sadece akut(hızlı) durumdaki tablo kronik(yavaş) hale gelir ama iyileşmez. İlaç bırakıldığında problem tekrar alevlenir. O nedenle antibiyotik takviyesinden sonra cerrahi tedavisi yapılmalıdır ,ertelenmemelidir...
Sağlıkla kalın...