GEBELİK BULANTI VE KUSMASI


Gebelik bulantı ve kusması gebeliğin ilk üç ayında sık görülen, gebenin psikososyal durumunu ve hayat kalitesini bozan bir durumdur. Tüm gebeliklerin sadece %25 inde bulantı ve/ veya kusma şikayetleri bulunmaz. Gebeliğinde bulantı ve/ veya kusma şikayeti yaşamış kadınların sonraki gebeliklerinde aynı şikayetleri tekrar yaşama oranları %15 ile %80 arasında değişmektedir. Gebelik bulantı kusmalarının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; psikolojik yatkınlık, zararlı yiyecek ve içeceklerden anne ve bebeğin korunması amacıyla vücudun evrimsel adaptasyonu ve gebelikte yükselen hormonların bu şikayetlere yol açtığı düşünülmektedir. Molar gebelik (üzüm gebeliği) ve çoğul gebelik durumlarında bulantı –kusma olma olasılığı daha yüksektir.
Şikayetler kişiye göre değişmekle birlikte, hafif bulantı ve iştahsızlıktan, kilo kaybı, hastaneye yatış gerektirebilecek ağır bulantı ve kusmaya (hiperemezis gravidarum- gebelerin yaklaşık %0.3-3’ünde) kadar geniş bir yelpaze şeklinde olabilir. Şikayetler tipik olarak 4-8. haftalarda başlar, 9-12 hafta civarında pik yapar ve 14-16 hafta civarında azalarak kaybolur. 9. haftadan sonra ve özellikle gebeliğin 2. yarısından sonra ilk kez şikayetleri olan gebeler ile ateş veya karın-baş ağrısı gibi şikayetleri de bulunan gebelerde bulantı- kusmaya yol açabilecek gebelik dışı sorunlar ( safra kesesi taşları, mide ülseri veya tiroid-paratiroid bezi hastalıkları ile diabet hastalığı gibi) araştırılmalıdır.
Ağır bulantı-kusması olan ve gebelik sırasında toplam kilo artışı kötü olan kadınların erken doğum yapma ve düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme riski bu şikayetleri bulunmayan gebelere göre daha yüksektir. Gebelik bulantı-kusması yaşayan kadınların ilk 3 ayda düşük yapma oranları, bu şikayetleri yaşamayanlara göre daha düşük bulunmuştur. Gebelik bulantı-kusması yaşayan gebelerin bebeklerinde doğumsal anomali görülme riski artmamaktadır .
Şiddetli gebelik bulantı ve kusmasında yapılan tetkiklerde karaciğer enzimleri ve bilirubinlerde hafif yükseklik, amilazda yükseklik ve TSH seviyelerinde düşüklük saptanabilir.
Tedavi şikayetlerin gebenin günlük aile yaşamı veya iş yaşamı üzerindeki etkisinin şiddetine göre planlanmalıdır. Genelde hafif vakalarda hayat tarzı değişiklikleri ve uygun diyet şikayetlerin azalmasında yeterli olurken; daha ağır vakalar için güvenli ve etkili ilaç tedavileri mevcuttur. Ayrıca akupunktur, basınç bileklikleri, basınç ve hafif bir elektriksel uyarı veren bileklikler gibi alternatif tedaviler de denenebilmektedir. Bulantı-kusmanın hafifken tedavi edilmesi, daha şiddetli hale gelmesini ve hiperemezis gravidarumu önleyebilir.
Öneriler:
Bulantı ve kusmayı tetikleyen güçlü kokulardan, aşırı sıcak ve gürültüden uzak durun
Az az, sık sık beslenin, yağlı ve baharatlı gıdalardan uzak durun
Öğünlerde öncelikle katı, hazırlanması kolay, kokusuz gıdaları tercih edin
Protein ağırlıklı öğünler yemeye çalışın
Sıvıları daha çok yemeklerle değil, yemek aralarında tercih edin
Yemeklerden hemen sonra diş fırçalamayın
Gece yatmadan önce glisemik indeksi düşük tarzda atıştırın
Sabah yataktan hemen kalkmayın, yatakta oturarak kraker veya beyaz leblebi gibi bulantıyı bastıracak şeyler atıştırın
Ani hareketler bulantıyı tetikleyebilir, yataktan veya oturduğunuz yerden aniden kalkmayın
Zencefil bulantının azaltılmasında en etkili ve zararsız doğal besindir (ör: zencefilli limonlu çay yada zencefilli yoğurt )
Gerektiğinde temiz hava için dışarı çıkın
Bulantıya odaklanmayın. Bunun doğal bir süreç olduğunu ve zamanla geçeceğini kendinize hatırlatın. Çalışmak, kitap dergi okumak, televizyon izlemek, gezintiye çıkmak, arkadaş ziyareti gibi aktivitelerle uğraşarak kafanızı dağıtın ve bulantıyı unutmaya çalışın.
Stres yaratan ve sizi olumsuz etkileyen ortam ve kişilerden uzak durun.
Tüm bu önlemlerle azalmayan bulantı-kusma durumunda uygun ilaç tedavisi için doktorunuza başvurun.