26 yaşında, kadın hasta polikliniğimden içeri girdiğinde biran için tedirgin oldum. Çünkü kapıyı çalışından sandalyesine oturana kadar izlediğim hasta gerçekten kötü görünüyordu. Bakımsız ve özensiz saçların ve gelişigüzel bir giyim tarzının altında aslında çok farklı bir kişiliği kolayca yakıştırabildiğiniz bir beden geldi ve poliklinikte karşıma oturdu. Beden diyorum, zira sadece bedeni orada gibiydi.
Gözlerinizi kapatın, ve biran için fibromyaljili bir kadının duruşunu aklınıza getirin. Donuk bakışları oldukça umutsuz ve sanki doldu dolacak. Omuzlar başı, sırt omuzları, bel gövdeyi taşımaktan aciz, Dudaklarda uzun süredir belirmeyen gülüşü aramak ise nafile.
İlk şikayeti tabiki ağrı. Yaygın bir ağrı. Her yerde ağrı. Her zaman her yerde her daim olan bir ağrı. Vücudu çığlık atan bir insan. Gecesi gündüzü belli olmayan bir ağrı. Ve başlıyor anlatmaya.
3-4 aydır varmış ağrısı, yakın arkadaşlarını bir kazada kaybettikten sonra başlamış. Beklenmedik anda, bir trafik kazasında. Sadece ağrı değil elbet. uyku düzeni hiç yok. Sabah yataktan kalkmak çok zor. Sanki hiç uyumamış gibi. Evde ruh gibi gezen, yorgun bir insan. Depresyondayım diyor, yorgunluğum ve ağrılarımdan etrafımda olan bitenleri görmem ve onlardan zevk almam imkansız. Günü bitirmek için çaba harcıyorum ve bu bana zor gelmeye başladır diyor. Ve gözleri doluyor.
Tek tek soruyorum. Baş ağrısı var mı? Var. Mide barsak problemler? çok fazla diyor. Tedirginlik, endişe? her zaman. Ne sorsam var diyor.
Şimdi siz bunu abartı olarak görüyor olabilirsiniz, ama bu hasta gerçek ve bu şekilde o kadar çok hasta var ki. Bakın bu hastaların başına neler geliyor.
Hastamız bu şikayetlerle çeşitli branşlarda çeşitli doktorlara başvuruyor. Romatolojik tüm hastalıklar neredeyse araştırılıyor. Tüm hormonlar tüm enzimlerin normal olduğunu biliyoruz çünkü hepsine en az 3er kez bakılmış. Viral seroloji normal. Boyun bel sırt diz grafileri de çekilmiş normal onlarda. Boyun ve beyin MR son derece normal. Lösemi olabilir denilip tüm tetkikler tekrarlanıyor, o da değil. yaşı ile uyumlu bir kaç kanser taraması da tertemiz geliyor.
Bu hastanın duruşu ve tüm tetkiklerin normal oluşu Fibromyalji'nin prototipidir desek sanırım yanlış olmaz. Bu durumun en önemli sosyal yansımalarından birisi ise hastaların, hastalıklarını çevrelerine inandıramayışlarıdır. Tipik ifade "bak herşeyin normal, senin hiç birşeyin yok, seninki psikolojik"tir ve bu ifade, zaten zor günler hastayı daha da olumsuz etkilemekte, moralini bozmaktadır.
Fibromyalji hastaları, hastalıklarını kimseye ıspatlamak zorunda değildir. Biz hekimler ise bu tanıyı koymak, hastaya tanısını söylemek ve tedavisini sağlamak zorundayız. Fibromyalji hastası herhangi bir branşa herhangi bir zaman başvurabilir. Bir dahiliyecinin, bir ortopedistin, bir cerrahın, bir psikiyatristin, bir fizik tedavi uzmanının ya da bir nörologun, fibromyalji hastası ile karşı karşıya kalması çok şaşılacak bir durum değildir. Bu hastalığın farkındalığı ise son derece önemlidir.
Diğer önemli konu ise fibromyaljinin tedavisidir. Bir sonraki yazımızda, bu hastamızın tedavi üzerinden paylaşıma devam edeceğiz.
Sevgiyle kalın.