Eyvah! kilo alıyorum

Eyvah! kilo alıyorum

 Gelişen teknoloji, artan imkanlar ve daha kolay yaşam koşulları bir yandan keyifli yaşayarak bizi mutlu ederken, diğer yandan da sağlığımız için çeşitli tehdit unsurlarını bedenimize katmakta. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Amerika'da yaşayan insanlara baktığımızda genellikle gözümüze ilk çarpan kadın, erkek, çocuk, yaşlı tüm yaşayanların şişman görüntüleridir. Ülkemizde şişmanlık her ne kadar bedensel estetik bir sorun gibi algılanıyor olsa bile, gelişmiş ülkelerde ve özellikle Amerika'da hastalık olarak kabul edilmektedir. Şişmanlıkta bedenimizde biriken yağlar sadece cilt altında birikerek estetik görüntümüzü bozmuyor. Aynı zamanda bu yağlar damarların içerisinde birikerek dokuların kanlanmasını azaltıyor, karaciğerde birikerek dokularda oluşan atıkların yok edilmesini önlüyor, kalp ve akciğer boşluklarında birikerek rahat nefes almamızı ya da kalbimizin verimli çalışmasını engelliyor. Öte yandan bedenimizde biriken yağları yaşamımızın her anında taşıyarak çoğu kez farkında olmadığımız müthiş bir bedensel yorgunluğu yaşıyoruz.

Her bireyin kilo almasının bir ya da birçok nedeni var. Kişilerin dikkatlice gözden geçirilip kilo alma nedenleri ortadan kaldırılmadığı sürece kilolara ‘dur' demek mümkün değil. Herkes öncelikle yaşamındaki sağlık kalitesini artırmak, daha konforlu yaşamak ve daha estetik bir görünüme kavuşmak için mutlaka fazla kiloları vermeli. Çoğunluğun şişmanlığının nedenlerinin bilgisizce bir yaşam şekli olduğunu görmekteyiz. Oysa dünyaya geldiğimiz andan itibaren büyüme ve gelişme dönemlerimizdeki beslenme şekillerimiz, yaşadığımız ortamlardaki beslenme anlayışları şişmanlığımızın temelinde önemli bir yer tutar. Şişmanlığın sağlığımıza zararları konusunda bilgili bir anne babanın çocukları da bu bilgiler ışığında sağlıklı bir bedenle dünyaya gelmekte, yaşamdaki bilgili ve doğru beslenme öğeleriyle büyümekte, gelecek yaşamlarında da sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstererek şişman bireyler olma olasılıklarını küçültmekteler.

Öncelikle istemeliyiz…

Birçok insan fazla kilolarından dolayı neler kaybettiğinin farkında bile değil. Genellikle eşler, sevgililer, mesai arkadaşları veya sosyal ortamdaki eleştiriler insanların kilolarından kurtulma isteğini oluşturmakta. Oysaki herkes yaş dönemine göre ideal kilosunun veya formunun ne olması gerektiğini öğrenebilir ve bunu zaman zaman kontrol edebilir. Bireyler fazla kilolarından sağlığı, geleceği, sosyal yaşamı, ilişkileri ve konforu için kurtulması gerektiğini düşünerek kilo kontrolünü yapması gerektiğini düşünmeli. Ardından da büyük bir inançla, kilolarımı rahatlıkla verebilirim ve elde ettiğim formu da koruyabilirim düşüncesini yaşamına yerleştirerek formda kalmayı başarabilir.

Şok diyetlere dikkat...

Her beden mutlaka ihtiyacı olan gıdaları almalı; kalori kısarak, beslenme içeriğinden yağı çıkararak, tek bir ürünle beslenmeye çalışarak ya da aç kalarak diyet yapmak son derece yanlış. Ayrıca bazı ilaçlar veya sağlıklı ve dengeli beslenmek yerine çeşitli lifleri tek başına tüketerek zayıflamaya çalışmak da doğru değil. Bu durumda vücut alması gereken vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidrat gibi temel elemanları alamayacağı için şişmanlığın yanı sıra çeşitli hastalıklara da zemin hazırlanmış olur.

Ne kadar hareket ediyoruz…

Birçok kişi özellikle vücudun bazı kesimlerinde yağı stoklamaya başlar. Örneğin oturarak çalışan insanların popo, basen, karın veya üst kollarının alt kesimlerinde yağlar özellikle birikmeye meyillidir. Yağların bu birikmesi özellikle az hareket eden ya da yeterince kullanılmayan vücut kesimlerinde oluşmaktadır. O halde mutlaka az hareket ettirdiğimiz ya da az kullandığımız vücut kısımlarımızı daha fazla hareket ettirerek şekil bozukluğuna yol açan yağ birikmelerini ortadan kaldırabiliriz.

Beni hangi yöntem zayıflatır…

Hiçbir yöntem tek başına hiç kimseyi zayıflatamaz. Zayıflama çok faktörlü bir disiplindir ve bu disiplini yaşamımıza ne kadar çok katarsak o derece sağlıklı, normal kiloda ve formda kalabiliriz. Zayıflamak için pek çok yöntemden faydalanılabilir; akupunktur, mezoterapi, lipoliz, zayıflama cihazları (LPG, Elektroterapi, Karboksiterapi, Pressoterapi…vb.), Plates cihazları, diyet, spor, eğitim ve daha niceleri. Unutmamak gerekir ki, ne yaparsak yapalım, hangi yöntemi tercih edersek edelim öncelikle bedenimize zarar vermemeliyiz. Günümüzde sağlıklı zayıflama için en önemli üç unsur; bireysel destek eğitimi, sağlıklı ve dengeli beslenme, aktivite ve egzersizdir. Bu üç unsuru yaşamımıza yeterince katabilmişsek daha başka bir metoda ihtiyaç yoktur. Bu üç metodu kullanmadan zayıflamaya çalışmak mümkün görülmemektedir. Ancak çeşitli metotlar zayıflamada veya formda kalmada yardımcı olarak kullanılabilmektedir. Bizde bu noktada sizin eğitmeniniz olarak size en doğru yöntemi belirleyip bunu yaşam biçimi haline getirmenize yardımcı olmaya çalışıyoruz.

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Reşat Arpacı

Dr. Reşat ARPACI, 1975'de Akhisar'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 2001 yılından itibaren yurtiçi ve yurtdışı seminerleri takip etmeye başlamış ve ISHRS'nin Berlin'de ki kongresinde ilk saç ekimi eğitimini aldıktan sonra FUT yöntemi ile saç ekimi yapmaya başlamıştır. 2002 Yılında "Milano Hair Transplantation Institute" den sentetik saç ekimi olan Biofibre eğitimine katılan Dr. Reşat ARPACI, 2002 yılından itibaren Ege bölgesinde, Kuşadas ve izmir merkez olmak üzere saç ekimi ve saç sağlığı üzerine çalışmalarda bulunmuştur. 2004-2005 yıllarında Sağlık Bakanlığı ve Flavius Estetik Eğitim Merkezi işbirliği ile düzenlenen Medikal Estetik Sertifika Programını başarıyla tamamladı 2005 yılında Yeditepe Ün ...

Etiketler
Eyvah! kilo alıyorum…
Dr. Reşat Arpacı
Dr. Reşat Arpacı
İstanbul - Medikal Estetik Tıp Doktoru
Facebook Twitter Instagram Youtube