Günlük yaşantımızdaki aktiviteleri gerçekleştirmek için sıkça kullandığımız ellerimiz, vücudumuzun en karmaşık uzuvlarından biridir. Ellerimizde yer alan 19 kemik, 17 eklem ve 19 kas, her hareketimizde çalışır. Sık sık zorlayıcı ve ters pozisyonda yapılan hareketlerin yanı sıra teknolojik aletlerin uzun süreli kullanımı ellerimizi yıpratarak, hastalıklara davetiye çıkartır. Travma ve yaralanma sonucu hasar gören kemikler, tendonlar, kaslar, damarlar ve sinirler zedelenerek güçsüzlük, his kaybı ve ağrı gibi şikayetlerin oluşmasına yol açar. El ve el bileği hastalıkları, el ve el bileğinin aşırı ve kötü kullanımı sonucu; tetik parmak, sinir sıkışması, karpal tünel sendromu, romatoid artrit, tenisçi dirseği gibi hastalıklar halk arasında sıkça görülür. Bu durumda hastaların, kendi sağlıklarını iyi takip etmeleri ve hastalıkların belirtileri görüldüğü anda ortopedi uzmanına tedavi olmaları gerekir.
Tetik Parmak
Kaslarımızı, kemiklere bağlayan lifli bağ dokusu olan tendonların etrafında halka şeklinde çevreleyen kılıf bulunur. Bu kılıfta oluşan enflamasyon nedeniyle çevresindeki çap genişler. Kalınlaşan bu yapı nedeniyle parmaklardaki esneklik ortadan kalkarak, parmakların tetik çekme hareketine benzer bir pozisyon oluşturmasına neden olur. Bu durumda ortaya çıkan hastalığa Tetik Parmak adı verilir.
Her yaşta görülebilen tetik parmak hastalığı ileri yaşlarda şeker hastalığı ve romatizmal hastalığı olan kişilerde, daha genç yaşta ise aşırı bilgisayar, cep telefonu kullanımı, dağcı, motorsiklet ve piyanist gibi avuç içlerini daha sık kullanan kişilerde görülür. Parmak ağrısı, zonklama ve şişlikler hastalığın belirtileri arasındadır. Erken evrede parmaklarda oluşan takılma ve atlama hareketi ile rahatlayan eller, tedavi edilmez ise hareketin tamamının kaybolmasına ve ellerin kilitli kalmasına neden olur.
Hastalığın belirtileri ortaya çıkmasının ardından doktor yapacağı fiziki muayene sonrası hastalığın teşhisini koyar. İlk evrelerde oluşan ağrı ve zonklamalar soğuk kompres ve fizik tedavi uygulamaları ile ortadan kaldırılır. Ancak fizik tedavi uygulaması sonrası iyileşmeyen durumlarda ise avuç içerisine açılan kesi ile sıkışıklığa neden olan bölge kesilerek rahatlatılır. Uygulanan cerrahi sonrası hasta kısa sürede günlük hayatına geri döner ve hastalık yeniden oluşmaz.
Karpal Tünel Sendromu
El bileği hastalıkları
El bileği içerisinde parmakların hareketini sağlayan kas, sinir ve damarlar bulunur. Birbiri ile yakın olan bu dallar, bileğin içerisinden geçerek her bir parmağın hareket ve duyusunu sağlar. El içindeki sinirlerin dışı koruyucu bir kılıf ile kaplıdır. İleri yaşlarda kalınşabilen bu kılıf içerisindeki siniri sıkıştırarak, baskı yapar. Kişinin parmaklarında uyuşma, ağrı ve karıncalaşma hissettiği bu durum el bileği hastalıkları grubunda karpal tünel sendromu olarak adlandırılır.
El bileğinin aşırı kullanıldığı durumlar hastalığın sıkça görülmesinde etkilidir. Aşırı bilgisayar kullanımı, örgü örülmesi, temizlik için kullanılan bezlerin sürekli sıkılması, oto tamiratı gibi el bileğinin kullanıldığı durumlarda karpal tünel sendromu çok sık görülür. Diyabet, hipotirodizm, romatoid artrit ve gut hastalıkları da karpal tünel hastalığının görülmesine neden olabilir.
Hastada oluşan şikayetlerin arından ortopedi uzmanı tarafından dinlenen öykü ile altındaki neden araştırılır. Hasta da boyun fıtığı ve kireçlenme de varsa bu durumda el bilek kanalı hastalığı da olur. Bu duruma çift darlık adı verilir. MR ve sinir elektrosu çekilerek hastalığın tam tanısı konulur.
Hastalığın erken evrelerinde ağrıyı ortadan kaldırıcı ağrı kesici ilaçlar ile fizik tedavi uygulamaları tercih edilir. Özellikle elin sıcak tutulacağı ve istirahat ettirileceği uygulamalar akut ağrıların iyileşmesini sağlar. Ancak oluşan sıkışma ileri derecede ise cerrahi uygulama tercih edilmelidir. El bileğinde açılan kesi ile sıkıştırılan sinir rahatlatılır.
Dupuytren Hastalığı
Avuç içinde deri altındaki bağ ve yağ dokusunun zamanla sertleşerek nodül ve hücresiz bağ dokusuna dönüşürler. Ortaya çıkan bu yapılar ise parmakların bükülerek içe doğru hareket etmesine yol açar. el bileği hastalıkları grubunda parmakların hareketini engelleyen bu hastalığa dupuytren hastalığı adı verilir.
Eldeki parmaklarda hareket kaybı ve kozmetik görüntü bozukluğuna yol açan dupuytren hastalığı daha çok 40’lı yaşlar sonrası görülür. Avuç içinde oluşan şişkinlik ve sertlik ile bir veya birkaç parmağın açılmaması hastalığın belirtileri arasındadır. Ağrı oluşturmayan hastalık, yalnızca kişinin hareket kabiliyetini olumsuz yönde etkiler.
Doktor muayenesi sırasında genellikle hastalıklı bölgenin çukurlaşmasının gözlenmesi, hastalığın tanısının konulmasında büyük rol oynar. Ağrı oluşmadığı için hastalar tedavi olmayı ertelerler ancak bu durum hastalığın daha ilerlemesine neden olur. Böyle durumlarda cerrahi tedavi ile hastanın avuç içerisinde oluşan nodül ve bağlar çıkartılır. Fizik tedavi uygulamaları ile de hastanın günlük yaşamına kısa sürede dönmesi sağlanır.
Ganglion Kistleri
El bileğinde oluşan kimi zaman kendiliğinden kaybolan şişlikler ganglion kistleri olarak adlandırılır. Sıklıkla el bileğinin üst bölümünde, kimi durumlarda ise parmak eklem bölgelerinde görülebilir. İçerisinde bulunan yoğun ve kaygan eklem sıvısı nedeniyle cildin dışında balon gibi bir görünüşe sahip olan bu kistler, eldeki hareketin artması ile büyüyebilir.
Kötü huylu ve diğer organlara da yayılmasının imkân olmadığı bu hastalık, daha çok bilgisayar kullanan ya da örgü ören kadınlarda görülür. Doktor muayenesi sırasında hastalığın altındaki neden araştırılır. Romatizmal hastalıklara bağlı ya da kemik tümörüne bağlı oluşabilecek hastalığın tedavisi genelde takip ile gerçekleşir. Hasta düzenli kontroller ile takip edilir ancak şişliğin aşırı büyümesi ya da ağrı oluşturması durumunda kist içerisindeki sıvı çıkartılır. Bu tedaviye rağmen ağrı devam ediyor ise kist cerrahi olarak çıkartılır.