Doğum kimin işidir?

Doğum kimin işidir?

Geçenlerde eğitimlerden birinde doğum şeklinize nasıl karar veriyorsunuz dediğimde birçok katılımcı doktorun karar vereceğini söyledi. Koskoca doktordan daha iyi bilecek halimiz yok ya dediler. Ama diğer yandan farkında olmadıkları bir konu vardı; Kendi doğum tercihleri veya doğumdaki ihtiyaçları konusunda en ufak bir fikirleri yoktu.

Bu tür ailelerle çok karşılaşıyoruz. Bu aileler onlara sunulan fabrikasyon yani herkese aynı sunulan doğum ortamlarına mahkum kalıyorlar. Doktor ve hastaneler yoğunluk nedeni ile her gebeye farklı ihtiyaçlarına göre farklı yaklaşımları sunamıyorlar. Doktorların en birincil hedefleri haklı olarak doğumda anne ve bebek sağlığının korunması olunca, bireysel ihtiyaçların tümü geri planda kalıyor.

Oysa her doğum, ve annenin her yeni doğumu farklı. Annenin ihtiyaçları farklı, bebeğin ihtiyaçları farklı. Bu fark anlaşılmadığı ve karşılanamadığında doğumdan memnuniyetsizlik artıyor. Bu durumda aileler ve sağlık sistemi arasında çatışmalar başlıyor.

Bu yeni yıl annelerimiz ve bebeklerimiz için farklı bir yıl olsun. Doğumun birinci planda annenin işi olduğunu kavradığımız yıl olsun. Doğum benim işimdir dediğinizde sorumluluk başlıyor. Araştırıyorsunuz, tercihlerinizi öğreniyorsunuz, bu tercihlere uygun doktor ve hastane seçimine gidiyorsunuz. Doğum benim işim dediğinizde maddi hazırlıklar kadar hatta daha fazlası ile kendi iç dünyanıza yatırıma başlıyorsunuz. Böylece daha hamilelikte geçmişin yüklerinden kurtularak doğuma çok daha hafif bir giriş yapıyorsunuz.

Artık doğum seçenekleriniz çok arttı. Doğuma hazırlık kursları, doğumda birebir destek alabileceğiniz ebeler, doğum terapistler, ve doulalar var. Bunları araştırmak ve size uygun desteklere ulaşmak ailelerin sorumluluğu. Siz bu sorumluluğu aldığınızda, doğumlardaki kararlara aktif katılacak şekilde kendinizi tamamladığınızda doktorlarınız da rahat edecekler. Doğumun büyük sorumluluğunun tamamen onların üstünde olması zaten bir haksızlıktı. Belki de sezaryen oranlarının bu kadar yüksek olmasının sebebiydi.  Siz bu sorumluluğu onlarla paylaştığınız ve doğuma hazır olduğunuz konusunda güven verdiğiniz anda, tercih ettiğiniz doğum yolunda doktorlardan daha büyük bir desteğin geleceğine emin olabilirsiniz.

Doğum ne doktorun, ne ebenin ne de başka bir kişinin işidir. Doğum annenin vebebeğinin işidir. Birlikte uyum içinde çalışan ekiplerle verilecek destek sayesinde her anne bebeğini kucağına hayal ettiği bir doğum ile alabilir. Profesyonellere düşen bu hazırlığın sağlıklı olması yolunda size bilimsel ve ihtiyaçlarınıza uygun seçimler için rehberlik yapmaktır. Bu rehberlik size, çok daha sağlıklı ve güvenli doğumun kapılarını anında açacaktır. Aileler düşen görev ise kararlara aktif katılacak bilgiye sahip olmak ve sorumlulukları paylaşmaktır. Sonrası? Sonrasında hepimize düşen görev doğuma inanarak bırakmaktır. Gevşemek ve bırakmak. Beden ve bebeğin uyumlu dansına saygı duymaktır. Bir sorun çıktığında, sağlık personelinin zaten yardım edeceğini bilmektir. Öyle bir bırakmak ki, gerçek anlamda geleni kabul etmektir. Doğum şekli ne olursa olsun, kavuşmanın büyüsüne odaklanmaktır.

Bu makale 2 Ekim 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Hakan Çoker

Op.Dr Hakan Çoker, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1990 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak 1994 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.

Mesleki çalışmalarına Keşkesiz Doğum ve Kadın Sağlığı Merkezi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Sağlıklı doğum
Op. Dr. Hakan Çoker
Op. Dr. Hakan Çoker
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube