"Araştırmalar, felç rahatsızlığında rol oynayan Streptococcus Sanguis dahil olmak üzere diş eti hastalıklarının sebep olduğu bakterilerin kalbe yayılıp, kalp ve inme rahatsızlıklarını tetikleyip, felç oluşturup, kalp hastalığı riskini arttırabileceğini gösteriyor."
Yaşam biçimimiz diş ve kalp sağlığı üzerinde çok etkilidir. Mikropların akıllı olduğu ispatlanmıştır. Pazar günleri, geceleri ve özellikle bayramlarda diş fırçalama alışkanlığı olmayan bireylerde zaten ağız bakımı da olmadığı için, vücudumuzun direncinin de düşmesi ile (uykuda savunma sistemleri eksildiğinden) mikropların diş ve diş etlerinde ağrı oluşturma riski çok yüksektir. Periodontal hastalığı olan insanlar genel olarak kötü alışkanlıklara sahip olma eğilimindedirler. Sigara kullanımı, hareketsiz bir yaşam, dengesiz ve ölçüsüz beslenme, stresli bir hayat, rekabetçi ve fırsat eşitliği tanımayan bir sistem, negatif düşünceler ile çözmekte zorlandığımız hatta ötelediğimiz birçok problem, kalp rahatsızlıklarının en güçlü tetikçileridir. Ayrıca, periodontal hastalığı olan birçok insanda diyabet (Diabetes Mellitus) hastalığı da görüldüğü için bu da kalp hastalığının görülme riskini arttırır. Bu bir zincirdir, çene kemiği erimesine de sebep olan periodontal hastalıklar ilerleyerek kalp, böbrek ve diğer organik hastalıklar ile sinir-kas hastalıklarına (Alzheimer, Parkinson, Myastenia Gravis) daha da ilerleyerek beyin hastalıklarına, ağız kanserlerine ve vücudun diğer organlarında kanserleşmeye sebep olurlar.
Düzenli diş fırçalama alışkanlığı, diş ipi kullanmak, diş hekimi kontrolleri, 6 ayda bir dişlerimizi temizletmek, gerekirse kürete etmek (küretaj), diş eti hastalıklarının tedavisinde erken ve acil önlem almak vücudumuzdaki bütün oluşabilecek hastalıkları ve ağrıları önleyebileceği gibi yaşam süremizi uzatır, kaliteli bir yaşlılık elde etmiş oluruz.