Dişeti ve Genel Sağlığımız


Periodontoloji eğitimimiz boyunca herzaman ilk odaklandığımız nokta hastalarımızın ağız hijyenlerinin sağlanması ve periyodik kontroller olmuştur. Çünkü ağız hijyeninin aksatılması ve rutin kontrollerin atlanması yapılan tedavilerin başarısını etkilemektedir. Öğrenciliğimizde işin operasyonel kısmı ile daha çok ilgilenirdik. Ancak klinik hayatına geçip hastalarımızı uzun dönemde takip ettiğimizde günlük bakımların ve kontrollerin hasta sağlığı açısından önemini daha iyi anladım . Günümüzdede yapılan araştırmalarda da periodontal iltihabın genel sağlığa olumsuz etkileri ile ilgili bulgulara rastlanmakta ve makale sayısı artmakta. Bu doğrultuda Avrupa Periodontoloji Derneğinin sağlık çalışanlarına konunun önemini hatırlatır nitelikteki manifestosundan bilgileri paylaşmak istiyorum.
Avrupa Periodotoloji Derneğinin yayınladığı manifesto, tüm dental sektör ve sağlık sektörü çalışanlarının , koruyucu tedavi, erken teşhis ve dişeti hastalığının etkili tedavisinde rol alarak birey için ve toplum için ağız içi ve genel sağlık üzerine harap edici olabilecek etkilerle savaşılması üzerinedir.
1- Dişeti Hastalığı: Bakteriyel mikroorganizmalar ile başlayan , kronik seyri ile zaman içerisinde dişi destekleyen dokuların yıkımına, daha ileri aşamada diş kaybına ve çiğneme eksikliğine neden olan hastalıktır.
Sık görülür,
Çiğneme etkinliğini düşürür,
Estetik görünümü etkiler,
Diş kaybına neden olur,
Engel oluşturur.
Hayat kalitesini düşürür,
Tedavisi pahalıdır,
Sosyal ilişkileri etkiler.
Bilimsel olarak yapılan çalışmalarda kronik dişeti hastalığının genel sağlık üzerine olumsuz etkileri üzerinde durulmaktadır. Diabet hastalarında düşük glisemik kontrol dolayısı ile diabete bağlı komplikasyonların oluşması, kardiyovasküler hastalıklar , gebelikte meydana gelebilen komplikasyonlar, bazı kanser tipleri, romotoid artritis, göğüs hastalıkları olumsuz etkilerden sayılabilir.
2- Diabet: Periodontal hastalık ile ilişkisinde periodontal patojenlerin virulans faktörlerinin dolaşıma katılımı ile tip II diabeti etkilediği yönündeki bulgular her geçen gün artmaktadır. Epidemiyolojik veriler ileri periodontitisli olgularda diabetik hastaların glisemik kontrollerinin olumsuz etkilendiğini göstermektedir. Buna ek olarak diabetli hastalarda periodontal hastalığın şiddeti ile diabet komplikasyonları arasında direkt etkileşim tespit edilmiştir. Randomize yapılan çalışmalarda da periodontitisin mekanik tedavisi ile HbA!C değerinde 3 aylık kontrolde %0.4 lük düşüş saptanmıştır. Klinik olarak diabet hastalarının kullandıkları ilacın dozunu arttırması ile eş değer bir bulgudur.
3- Kardiyovasküler Hastalıklar: Periodontitis bakterilerin kan dolaşımına geçişine neden olur ve dolaşımdaki bakteriler vücuttaki farklı mekanizmalar ile bağışıklık sistemini active ederek atheroma oluşumuna neden olabilir. Epidemiyolojik çalışmalar periodontitisin tetikleyici diğer faktörlerin haricinde ileriki dönemde oluşacak kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörü olarak görülmektedir. Periodontal tedavinin c-reaktif protein ve oxidative stresi düşürerek sistemik inflamasyonu düşürdüğü ve vasküler endotelyal fonksiyonda klinik ve biokimyasal gelişmelere neden olabilceği doğrultusunda bilgiler bulunmaktadır.
4- Hamilelik Dönemine Etkileri: Güncel bilgiler ağız içi mikroorganizmaların ve ürünlerinin kan dolaşımına katıldığını ve fetus çevresine giderek plasentayıda etkileyecek şekilde bağışıklık sistemini tetiklediğini göstermektedir. Dolaşımdaki bakterilerin iltihabi ürünlerinin gelişmekte olan fetüsün dolaşımına da geçebileceği güncel bilgiler arasındadır.Yapılan bazı klinik çalışmalarda düşük doğum ağırlıklı bebeklerin, erken doğumların, preeklampsinin (hamilelik zehirlenmesi), annedeki periodontitis ile bağlantılı olabileceği gösterilmiştir. Yapılan klinik çalışmalar da hamileliğin 2. trimestrında yapılan periodontal tedavinin etkiliği hakkında net bilgiler bulunmamaktadır.
5- Diğer Hastalıklar: Periodontal hastalıklar ile kronik solunum yolu hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları, romatoid artrit, obezite, mental deformasyon, metabolic sendrom ve bazı kanser türlerinin bağlantılı olabileceği ile ilgili bulgular bulunmaktadır. Nasokomiyal pnömoninin ( hastane kökenli pnömoni) önlenmesinde de ağız hijyeninin önemi üstünde durulmaktadır.
6- Öneriler: Bu bilgiler doğrultusunda sağlık çalışanlarının hastaları bilgilendirmesi büyük önem taşımaktadır.
Dr. Dt. A. Gökşen ARDA SÜTLÜOĞLU