Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Neden Tedavi Edilmeli?

Uzm. Dr. Mihriban Keleş
Uzm. Dr. Mihriban Keleş
27 Mayıs 2020139 görüntülenme
Randevu Al
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Neden Tedavi Edilmeli?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir bozukluktur. Yani beynin temel yapı taşları olan nöronların, gelişimi ve kurduğu bağlantılarla ilgili bir sorundan kaynaklanır. Neyin buna neden olduğu ise tam olarak bilinmiyor. Fakat genetik geçişin olduğu kanıtlanmış durumda.

Bu bozukluğa sahip olan kişiler farklı belirtiler gösterebilirler. En yaygın görülenleri:

Dikkatini yönlendirmede sorun yaşama: Odaklanma gerektiren ödevler ve sorumlulukları yapamama. Fakat tv ya da internet oyunlarına aşırı odaklanma.

Çabuk sıkılma, sık karar değiştirme, bir etkinliği bitirmeden diğerine başlama.

Çabuk öfkelenme, çabuk pes etme.

Aşırı hareketlilik, kendini durduramama.

Aceleci olma, sabredememe.

Genelde aileler, çocukları ilkokula başladığında yardım arayışına giriyorlar. Çünkü çocuk, dikkatini daha iyi düzenlemesi gereken okulda zorlanmaya başlıyor. Çocuk okulda, dikkatini dağıtacak çok fazla şeyle karşılaşır ve dikkatini sadece bir duruma odaklamayı başaramaz. Ders başarısının kapasitesinin altında kalması, arkadaş ilişkilerinde sorun yaşama, evdeki sorumluluklarını yerine getirmeme, aile ve çevreyle sık sık görevler konusunda tartışma bu dönemde sıklıkla karşımıza çıkar.

Tüm bunlar, kişiliğin geliştiği bir dönemde çocuk için yıkıcı olur. Yoğun eleştiriler karşısında çocuk, kusurlu ve başarısız olduğunu düşünmeye başlar. Yaşama sevinci olan, özgüvenli bir yetişkin olmasını sağlayacak olan "Mutlu Çocuk" kısmını bu şartlarda korumayı başaramaz.

Çocuk sorunu çözemediği için öfkeli olmaya başlar ve ailesini kendisinden daha fazla uzaklaştırır. Kendini dışlanmış ve yalnız hissetmeye başlar. Sürekli öfkeli olduğu için öz denetimi bir türlü kazanamaz. Yetişkin olduğunda ise  ailesinin denetimine ihtiyaç duyabilir.

Eğer böyle bir gidişat varsa hızlı bir şekilde müdahale edilmeli. Amaç çocuğun kendine güven ve saygısını korumak, ailesi ile ilişkileri güçlendirmektir. Çocuğun daha az hareket etmesi, sessiz olması, her söyleneni yapması değildir.

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Mihriban Keleş

Uzm. Dr. Mihriban Keleş

Uzm.Dr Mihriban Keleş, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak  Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristi unvanı almıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır