Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunu Fark Etmek Zor Mudur?


Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Zor mudur?
Aile ve öğretmenlerin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerini fark etmesi bazen çok zor, bazen ise çok kolaydır. Hiperaktivitenin, öfke veya davranış sorunlarının yoğun olduğu durumlarda aile ve çevre sorunlar için genellikle çabuk başvurur fakat belirtilerinin bu kadar yoğun şiddette olmadığı ya da yalnızca dikkat sorunları mevcut olmadığı durumlarda sorunu fark etmek zor olabilir.
Sadece belirtilerin şiddeti midir tanıyı zorlaştıran?
Belirti şiddetinin yanı sıra diğer zorluk DEHB belirtilerinin özelliğidir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun belirtilerinin ana özelliği çocuğun gelişimsel düzeyinden ve yaşından beklenen düzeyinden daha yoğun olmasıdır. Diğer bir ifade ile birkaç yaş daha önce görülmesi normal olan bir takım özelliklerin (hareketlilik, dikkat süresi gibi) görünmesi şeklindedir. Örneğin depresif bir çocukta normalde beklenmeyecek kadar mutsuzluk yada içe kapanıklık gibi belirtiler görülür. Bu tip normalde beklenmeyen belirtileri fark etmek ve tedavi başvurusu yapmak daha kolaydır. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ise yaşına göre biraz hareketli, dikkati yaşına göre kısa diye düşünülerek kolaylıkla atlanılabilir.
Belirtiler çocuğun içinde bulunduğu koşullara göre değişebilir mi?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bir çocuk ya da genç keyifli çok keyif aldığı bir işi yaparken (Tv izlerken, bilgisayarda oyun oynarken) dikkat sorunları genellikle gözlenmez. Bir oyun ya da sevdiği bir faaliyet ile ilgili tüm detayları hatırlayabilir fakat aynı çocuk ders ya da görev başında iken çabuk sıkılabilir, hatırlamakta güçlükler yaşayabilir. Bu durum ailelerin ve öğretmenlerin çok kafasını karıştırır. Çevredekiler ‘bilerek yapıyor, istediğinde çok güzel yapıyor’ şeklinde düşünebilirler. Ya da tek başına iken çokta hareketli olmayan bir çocuk, bir misafirliğe gittiğinde değişebilir.
Sorunu fark etmekte en önemli adım hangisidir?
Dikkat sorunları, hareketlilik ya da dürtüselliğe ait belirtilerin çocuğun ya da gencin yaşamı üzerine etkilerini fark etmek en önemli adımdır. Belirtiler aile, arkadaş ya da okul hayatını olumsuz etkilemeye başlamış ise başvuru için gecikilmemelidir.
Aileler sorunu fark ettiklerinde ne yapmalılar?
İlk adım ön yargıları bir tarafa bırakmak olmalıdır. ‘Benim çocuğum deli değil, kesin biz çok abartıyoruz, yaşla birlikte düzelir, iyi eğitim verilse düzelecektir’ gibi birçok kalıplaşmış düşünceyi yıkmak gerekir. Bazen aileler ve öğretmenler iyimser düşünmek isterler. ‘Zeki çocuk böyle olur, her şeyi biliyor’ nesi var diye düşünürler. Bu rakibi küçümsemektir. Bu şekilde tanı ve tedavi gecikir. Süreç geciktikçe de hastalığın okul, aile ve arkadaş ilişkileri üzerine olan olumsuz etkisi giderek artar. Her hastalıkta olduğu gibi DEHB’de erken tanı ve tedavi çok şeyi değiştirir.
Erken tedavi olmadığında ne gibi riskler söz konusudur?
Yapılan çalışmalarda tedavi edilmeyen çocukların en fazla % 10-20’lik bir bölümü erişkinlik dönemine bozukluktan önemli bir zarar görmeden geçebildikleri gösterilmiştir.
En önemli riskler söyle sıralanabilir..
Güven sorunları
Ek psikiyatrik hastalıkların eklenmesi (Anksiyete bzk, Depresyon, Karşıt Olma vs.)
Okulda beklenenin altında başarı gösterme.
Disiplin ve kural sorunları.
Alkol, sigara yada madde kullanımı.
Daha fazla kaza geçirme.
Aile, arkadaş ve ilişkilerinde sorunlar.
Daha sık yasal sorunlar yaşama.
Bu nedenle Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunu ciddiye almak gerekir!!
Saygılarımla
Bu yazının tüm hakları psikiyatricocuk.com'a aittir. "www.psikiyatricocuk.com" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla yayınlanması için tarafımıza başvuru yapılabilir.
Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©