Depresyon: bir şehirli hastalığı

Depresyon çağımızın ve metropol yaşantısının getirdiği en büyük dertlerden biridir ve insanın içini kemiren bir hastalıktır. Birçok insan bunun farkında olmadan ya da hissettiği halde tedavi olmayı düşünmeden çaresizlik içinde yaşamaktadır. 

Belirtiler

Eğer umutsuz, karamsar, bunaltı hali ve üzüntülü bir ruh halindeyseniz, işinizde, evinizde sürekli yakınıp özel zevkleriniz,  uğraşılarınız ve cinsellik size artık uzak geliyorsa depresif duygu durumundasınız demektir. Eşlik eden faktörler arasında; iştah kaybı veya aşırı yeme, uykusuzluk, veya uykunun yetmemesi, ağlama nöbetleri, enerji azlığı ve yorgunluk sayılabilir. Ayrıca kaygı eşiği çok yükselmiştir. Kişi sürekli kaygılı ve gelecek endişesi içindedir. En küçük bir iş bile gözünde büyür ve sırtında kilolarca yük varmış gibi hisseder. Suçluluk duyguları, çaresizlik bellek bozuklukları, yalnızlık gibi duygular depresyondaki kişilerin en çok yakındığı duygulardır. En sonunda kişi bütün bu yüklerden kurtulmak için intiharı seçebilirler. Alkol ve madde kullanımı, gün ışığının azalması, sonbahar ve kış ayları depresyonu tetikleyen faktörlerdendir. Bu tür belirtileri kendinde hisseden her kişi bir uzmana başvurduktan sonra bu depresif duygu durumundan 6 hafta – 3 ay arasında rahatlıkla  çıkar ve gerçek hayatına döner.

Tedavi

Tedavinin ilk başında kendini karanlık bir dünyada gören kişi, 10 gün içinde tünelin ucundaki aydınlığı görmeye başlar ve 3 ay içinde bu karanlık tünelden çıkar.

Nedenleri

Bütün bunlara sebep olan unsurlar, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik sorunların yol açtığı beyindeki nörotransmitter denilen maddelerin değişime uğramasındandır. Hekim tarafından seçilen uygun bir antidepresan ilaç ve buna eşlik eden psikoterapi seansları en kısa zamanda kişiyi düzlüğe çıkaracaktır.

Önyargılar

Bilinenin tersine bu ilaçların bağımlılık yapma riski hiç yoktur veya etkileri çok düşüktür. Hepimize depresyonsuz günler dilerim.

Turgay Kasap

Psikiyatrist

Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı