COVID-19 salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte birçok ülkede ekonomi, eğitim ve sağlık alanlarında sorunlar ortaya çıktı. Başta çocuklar olmak üzere tüm insanların bu durumdan etkilendiği bir gerçek. Bazı tahminlere göre, salgın etkisini göstermeye devam edecek ve psikolojik etkileri daha sonra ortaya çıkacaktır.
Çocuklar, COVID-19 salgınına yetişkinlerden daha dirençli görünseler de, günlük yaşamlarındaki aksaklıklar nedeniyle ciddi gelişme riski altındadırlar. Çocuklar, bazı akrabalarının hastalıklarına ve ölümlerine maruz kaldılar, güvenlik ve bilişsel zarar gördüler. Önceki pandemilerde yapılan bazı çalışmalarda, okul çağındaki çocukların daha az optimal uyum içinde oldukları gözlenmiştir. Ancak üzücü olan şey, bu pandemilerde detaylı araştırma yapılmamış olmasıdır. Fakat benzer hayati önem taşıyan olayların kanıtları mevcuttur ve böylece çocukların gelişimine etkisinden bahsetmemiz mümkün olabilmiştir.
Büyük bunalımda (1929 Dünya Ekonomik Krizi), çocukların uzun vadede daha fazla olumsuz etkileri gözlemlendi. Özellikle erkek çocuklarının daha çok etkilendiği görülmüştür. Gelecek hakkında güvenleri daha azdı ve optimum başarıları daha düşüktü. Sonuç olarak, eğitim başarıları daha düşüktür. Bu çocuklarda nörobiyolojik temelli beyin gelişimini olumsuz etkileyen ciddi kanıtlar var. Bu, COVID-19 salgınının gelişim üzerindeki etkisine dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor.
Diğer bir örnekte ise 11 Eylül'den etkilenen ergenlerin daha fazla madde kullandığı ve duygusal iyiliklerinin daha hafif ve geçici olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca Katrina Kasırgası'ndan etkilenen 9-18 yaş arası çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) ve depresif belirtiler gözlenmiştir.
Life Course Theory çocukların yakınlarının daha fazla sosyal desteğe ihtiyaç duyduğu durumuna dikkat çeker. Bu gerçeten etkileyici bir noktadır çünkü bakım verdiğimiz çocuklar tam tersi ihitiyaçlarının karşılanması gereken ebeveynlerini ve yakınlarını görmektedir. Salgına yakalanan bu yetişkinler tüm stres faktörlerini taşırlar. Bu da sosyal gerilim kaynağıdır ve bu tür durumlar ebeveynleri daha sert ve daha az duyarlı ebeveynler yapacaktır. Haliyle çocukların bağlanma sitiline(attachment style) ve ebeveyn tutumlarına(parental attitudes) olumsuz yansımaları gerçekleşebilir.
Umarız ki bu Covid-19 salgınında daha ayrıntılı bilimsel araştırmalar gerçekleştirilerek mevcut olan açıklar kapatılır ve önlemler alınabilir.
REFERANS
Aprile D.B. & Rashmita S. M. (2020). Child development during the COVID-19 pandemic through a life course theory lens. Society for Research in Child Development, (236- 243), Doi: 10.1111