Günümüzde maalesef hastalar çoğu zaman birden fazla kronik hastalıkla aynı anda mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Aynı anda hem şeker, hem de KOAH hastalığı olabiliyor veya tansiyon hastalığına, kalp hastalığı ve troid hastalığı eşlik ederken hepsinin zemininde otoimmun bir problem olduğu anlaşılabiliyor. Hatta tüm bunlar zaman zaman bazı psikiatrik hastalıklara da davetiye çıkarabiliyor.

Farklı branşlardan hekimlerin her birisi kendi yetki alanındaki hastalık için tedaviyi başlarken hastanın diğer hastalıklarını ilgili branş hekimine havale ediyor. Farklı branşlardan aldığı farklı tedaviler için tıbbi karmaşık dosyalar, poşet poşet ilaçlar, ayrı ayrı raporlar… ve hastanın zihninde kendi yaşam alanında cevaplanmayı bekleyen sorular…

İşte tam da bu noktada bütünsel tıp, veya fonksiyonel tıp dediğimiz konu devreye giriyor. Biliyoruz ki eğer kişi hastalıklarını, her hastalığın vücudu ve diğer hastalıklarla ilişkisini yeteri kadar tanıyabilirse; kullandığı ilaçların vücudunda yapmasını beklediğimiz etkileri anlayabilirse hastalığı ile baş etmesi kolaylaşacaktır. Doktorları ile daha iyi bir işbirliği kurabilecektir.