Çocuklardaki doğumsal kalp hastalıkları nelerdir?

Çocuklardaki doğumsal kalp hastalıkları nelerdir?

Çocuklarda pek çok çeşit doğumsal kalp hastalığı görülebilir. Bu hastalıkların önemli bir kısmını, kalbin bölümlerini ayıran duvarlar üzerinde bulunan delikler oluşturur. Kulakçıklar veya karıncıklar arası duvarlarda bir veya daha fazla sayıda delik bulunabilir. Bir kısım hastalıklar ise kalp kapakçıklarında ve kalpten çıkan ana damarlarda darlık veya şekil bozukluklarıdır. Kalbin göğüs boşluğunda yerleşim anomalileri, kalp yapılarının veya büyük damarların ters yerleşimi, kapakçıkların, damarların veya kalp odacıklarının  hiç gelişmemiş olması da rastladığımız anomalilerdendir. Bazen birden fazla bozukluk  aynı hastada bulunabilir. Bunlara kompleks doğumsal kalp anomalileri diyoruz.  Daha nadiren de doğumsal kalp kası hastalıkları görülebilir. Bunlar kalp kasının işlev bozuklukları, aşırı kalınlaşması veya yapı bozukluğu şeklinde olabilir.

Çocuklardaki doğumsal kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir ?

Çocuklarda doğumsal kalp hastalıklarının belirti ve bulguları çok çeşitlidir. Hastalığın cinsine, dolaşımda ve kalpte oluşturduğu işlev bozukluğuna, çocuğun yaşına bağlı değişik belirtiler olabilir. Morarma, çabuk yorulma, sık nefes alma, çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı bu belirtilerin bazılarıdır. Morarma, özellikle yenidoğanda olmak üzere her yaşta önemli bir belirtidir. Ancak her kalp hastalığı morarma yapmaz. Küçük bebeklerde sık nefes alma, beslenirken çabuk yorulma, terleme, kilo almada gerilik, sık akciğer enfeksiyonları, kalp hastalığı belirtisi olabilir.Bazı kalp hastalıkları ise çocukta herhangi bir belirtiye yol açmaz, Örneğin kalpte küçük delikler, damar veya kapaklarda hafif veya orta dereceli darlıklar çoğu zaman muayene eden hekim tarafından kalpte üfürüm duyulması ile fark edilirler.

Doğumsal kalp hastalıklarının teşhisi nasıl konuluyor?

Hastanın öyküsü ve fizik muayenesinde elde edilen bulgular ile doğumsal  kalp hastalıklarının bir kısmının tanısı konulabilirse de, şüphelenilen durumlarda , ekokardiyografi, elektrokardiyografi, rontgen, kalp kateterizasyonu gibi yöntemler ile ayrıntılı tanı konulabilir. Bazen MR-anjio, tomografi gibi yöntemler tanıda yardımcı olabilir. Doğumsal kalp hastalıklarında veya tek olarak görülebilen kalp ritm bozukluklarının araştırılmasında ise 24 saatlik Holter monitorizasyon, egzersiz testi ve elektrofizyolojik çalışmalar yapılabilir.

Tedavide nasıl bir yol izleniyor?

Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisi hastalığın çeşidine, kalpte oluşturduğu bozukluğa ve hastanın yaşına göre değişiklikler göstermektedir.  Kalp hastalıklarının bir kısmı tedavisiz izlenirken, bir kısmında  ise cerrahi tedavi gerekebilir. Morarmaya ve ciddi belirtilere yol açan bazı hastalıklarda, örneğin damarların ters yerleştiği veya kapakların hiç gelişmediği durumlarda yenidoğan döneminde yapılan acil cerrahi tedavi hayat kurtarıcı olabilmektedir. Bir kısım kalp hastalıkları ise daha geç dönemde ameliyat gerektirebilir. Kalp yetersizliği olan hastalara ilaç ile tedavi verilir. Yapılacak tedavinin veya ameliyatın çeşidine ve zamanına hastanın klinik bulgularına ve gerektiğinde kateterizasyon bulgularına göre karar verilir.  Bazı hastalıklar ise kalp kateterizasyonu sırasında ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Kalp kapaklarında belirli bir sınırın üzerinde darlık olan hastalarda kapaklar kalp kateterizasyonu sırasında balon ile genişletilebilmektedir. Kalbinde  delik olan hastalarda ise deliğin yeri ve büyüklüğü uygun ise kateterizasyon işlemi sırasında özel cihazlarla kapatılabilmektedir. Bazı ameliyatlardan sonra uzun süreli ilaç alımı gerekebilir.

Hangi hastalıklarda tam iyileşme mümkün ?

Bazı hastalıklarda kendiliğinden zaman içinde düzelme görülebilir. Örneğin küçük olan bazı kalp delikleri kapanabilir. Ayrıca kalp kapaklarında darlık olan, özellikle pulmoner kapak dediğimiz kapakta darlık olup balon yöntemi ile darlığı giderilen hastalar tamamen düzelebilir. Aort damarında bulunan koarktasyon dediğimiz darlık da balon genişletme yöntemi ile düzelebilir. Kalp deliğinin yeri ve büyüklüğü uygun olan hastalar ameliyatsız yöntemle kateterizasyon sırasında kalp deliğinin  kapatılması ile tamamen iyileşebilirler. Ameliyat ile düzeltilen birçok doğumsal kalp hastalığında tam iyileşme görülebilir. Anatomik olarak düzeltmenin mümkün olmadığı bazı kompleks ve ağır hastalıklarda ise palyatif ameliyatlar ile kısmen iyileşme sağlanabilir.

Aileler tedaviden sonra nelere dikkat etmeli?

İlaç ile tedavi edilen hastalarda ilaçların düzenli verilmesi ve kontrollerin düzenli yapılması önemlidir. Ameliyatlardan sonra da bazı hastalarda ilaç tedavileri gerekebilir. Bunlar kan sulandırıcı ilaçlar, kalp yetmezliğine yönelik veya ritm bozukluğunu tedavi eden ilaçlar olabilir.  Ayrıca bir çok doğumsal kalp hastalığında hastayı ameliyat öncesi ve sonrasında endokardit dediğimiz kalbin iç yüzey enfeksiyonlarından korumak gerekir. Bu amaç için ailelere belirli cerrahi işlemlerden önce kullanılacak antibiyotiğin dozu ve kullanım şeklini belirten rehberler verilir.

Çocuklardaki doğumsal kalp hastalıklarının önlenebilmesi için ailelerin alabileceği önlemler nelerdir?

Gebelik sırasında alınan bazı ilaçlar, annenin geçirdiği enfeksiyonlar, ileri yaş gebeliği veya radyasyona maruz kalmak, bebek için zararlı olabilir. Akraba evliliklerinin olduğu durumlarda bazı genetik hastalıkların ve beraberinde kalp hastalıklarının görülme olasılığı artıyor.Bu durumların önlenmesi bazı kalp hastalıklarını önleyebilirse de doğumsal kalp hastalıklarının büyük bir kısmının sebebi bilinmemektedir. Bu hastalıkların pek çoğu doğumdan önce fetal ekokardiyografi, yani anne karnında bebeğin kalbinin incelenmesi ile saptanabiliyor. Anomaliler tespit edildikten sonra buna uygun tedaviler planlanabiliyor, ya da tedavisi mümkün olmayan ağır kalp hastalıkları varlığında gebeliğin sonlandırılmasına karar verilebiliyor. O halde risk faktörlerinden mümkün olduğunca uzak durmak ve düzenli gebelik izlemi bu konuda önemli olabilir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nazlıhan Günal

Prof. Dr. Nazlıhan GÜNAL, tıp eğitimini 1978 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1982 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Dışkapı SSK Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ve Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde görev yapmış olan Prof. Dr. Nazlıhan GÜNAL, mesleki çalışmalarına 2008 yılından beri Medicana Ankara Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Çocuklarda kalp ağrıması
Prof. Dr. Nazlıhan Günal
Prof. Dr. Nazlıhan Günal
Ankara - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube