İnatlaşma, yaş ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın herkeste ortaya çıkabilecek bir davranıştır. Bilim dünyasında genetik alanda çalışanlar inat genini savunurken, davranış alanında çalışanlar ise inadın sonradan öğrenilen bir davranış olduğunu savunuyorlar. Çocuklarda 2-6 yaş arasında gözlemlenen tutturma, diretme, istekleri karşısında ısrarcı olma gibi belirgin tutumlara ‘direnme dönemi’ adı verilir. Çocuğun ebeveynden daha bağımsız hareket edebildiği, dil gelişiminin hızlanmasıyla birlikte duygularını ifade edebildiği ve olaylar arasında bağlantı kurabildiği bir dönemdir. Bir birey olduğunun farkına varan çocuk aynı zamanda kişilik kazanma ve kendini kanıtlama çabası içine girer. İsteklerinin gerçekleşmediğini fark eden çocuk engellenme duygusundan dolayı öfkeli, hırçın ve inatçı davranışlar sergiler. 2-6 yaş arasında görülen bu inatçı davranışlara çocuk ergenliği de denilebilir. Bu dönem çocuğun ısrarcı tavırlar sergilediği, kurallara uygun davranamadığı, istediğini yaptırmak için ağlama nöbetleri geçirdiği kısaca ebeveynlerine bende varım savaşı açtığı bir dönemdir. Bu ağlama nöbetleri her zaman ne istediğini bilerek olmaz. Bazen ne istediğini bilmemesine rağmen sadece sizinle zıtlaşmak adına bile inatlaşabilir. Maalesef çocuğun bu davranışına karşılık olarak birçok ebeveyn de çocuklarıyla gereksiz çatışmalara giriyor. Çocukla çocuk olmak deyimi olumlu davranışları pekiştirmek için işe yaradığı gibi olumsuz davranışları da pekiştiriyor ve her iki tarafı yıpratıyor. Yapılan araştırmalar ebeveyninde aynı tavrı takındığında çocuğun strese girmesine, büyüme ve gelişmesini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Elbette anne baba için kolay bir süreç değil fakat çocuğun kimlik gelişiminin sağlıklı tamamlanması için doğru tavır ve tutumlar sergilemek oldukça mühim..
Çocuğun inatlaşma döneminde her istediğine ‘evet’ demek doğru değil. Önemli olan sınır koyarken ölçüyü kaçırmamak ve tutarlı davranmaktır. Bu süreçte kesin cevaplardan kaçınıp, çocuğa seçme hakkı tanımak her iki taraf içinde orta yolun bulunmasını sağlayacaktır. Çocuğun sınırsız bir yapıya sahip olmaması için kuralları birlikte koyabilir, nedenlerini kısa ve net olarak çocuğa açıklayabilirsiniz. Çocuğun kriz anında öfkeli ve sabırsız tavır sergilemek çocuğu daha kötü etkileyecektir. Yumuşak ses tonuyla yaklaşmanız ise iletişim kurmanızı kolaylaştırır. Unutmayın önemli olan kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu göstermek değil, her istediğini anında elde edemeyeceğini öğrenmesidir. Ayrıca aile içinde veya ebeveynlerinde inatçı davranışlar varsa öncelikle rol model olanların kendini törpülemesi en doğrusu olacaktır. Sağlıkla kalın..