Çocuklarda alerjik bronşit / astımın doğal koruyucusu: güneş ışığı vitamini

D-VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ SALGIN HALİNDE YAYILIYOR !
Dünya'da görülme sıklığı %30-50 olarak bildirilen D vitamini eksikliği oranı, ülkemizde güneşin en çok kendini gösterdiği bölge olmasına rağmen Ege bölgesinde (Hekimsoy ; 2010) %75 olarak bildirilmiştir.
ŞEHİR ÇOCUKLARI D-VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ AÇISINDAN RİSK ALTINDA !
D-vitamininin en önemli kaynağı güneş ışığı (Ultraviole-UVB) etkisiyle deride üretilen D vitaminidir. Gıdalarda D vitamini çok az miktarda vardır. Kış aylarını genellikle kapalı alanlarda; okul, kreş ve evlerde geçiren çocuklar kışın neredeyse hiç güneş ışığı görmemektedir. Güneşe çıkılsa bile şehirlerde yaşayan çocuklarda atmosferdeki ozon deride D vitamini sentezini azaltmaktadır.
D VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR !
Güneş girmeyen eve doktor girer özlü sözünü desteklercesine çocuklarda astımdan diyabete birçok kronik hastalığın görülme sıklığı gittikçe artmaktadır. Kemikleri güçlendirici etkilerinin yanı sıra; D vitamini bağışıklık sistemindeki hücrelerin enfeksiyonla savaş sırasında daha aktif olmasını sağlamaktadır.
D VİTAMİNİ ÇOCUKLARDA ALERJİK ASTIMI AZALTIYOR !
D vitaminin solunum yolunda iltihabı azaltıcı etkileri vardır. Bu nedenle D vitamini eksikliği olan toplumlarda astım ataklarının görülme sıklığı ve ağırlığı artmaktadır. Güneşin ısıtan ancak yakmayan ışıklarını görmeye başladığımız ilkbahar aylarında alerjik bronşit/astım hastalığı olan çocukların 11:00 öncesi ve 16:00 sonrası saatlerde günde 2 kere güneş koruyucu kullanmadan, kollar ve bacaklar çıplak olarak 30 dakikayı geçmeyecek şekilde açık havaya çıkarılması D vitamini eksikliğini önleyerek güçlü bir bağışıklık sistemi ile kışa hazırlanmalarına katkıda bulunacaktır.
KIŞ AYLARINDA TÜM ÇOCUKLAR D-VİTAMİNİ TAKVİYESİ ALMALIDIR!
Buna ek olarak 0-18 yaş arası tüm çocukların; özellikle astımlı çocukların; en azından kış aylarında rutin ek D vitamini almalarının sağlanması gerekir. Mutlaka doktor önerisiyle alınması gereken D vitaminin fazlasının zarar olabileceği, vücutta birikim yapabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.