Çocuklarda ağız-diş sağlığı tavsiyeleri

Çocuklarda Ağız Diş Sağılığı Nasıl Sağlanır? Bebeklikten ergenliğe ağız içi hijyen ve beslenmede dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Çocuklarda ağız-diş sağlığı tavsiyeleri

Çocuk diş hekimliğinde ağız bakımını üç bölüme ayırarak inceleyebiliriz.

Birincisi ilk süt dişinin sürmesiyle başlayan ve tüm süt dişlerinin sürmesini tamamladığı 6. ay-2.5 yaş arası dönemdir.İlk süt dişinin sürmesi ortalama olarak doğum sonrası altıncı ay civarı gözlemlenir.Bu dönemde bebek genellikle yalnızca anne sütü ile beslenir.Bu beslenme gün içinde defalarca tekrarlanır.Özellikle gece beslemeleri diş çürüğü açısından yüksek risk barındıran saat aralıklarında gerçekleşir.Bu risk,beslenmenin gece boyunca birden fazla gerçekleşmesi ve beslemeler arasında/esnasında bebeğin uykuya devam etmesinden kaynaklanır.Anne sütü bebeğin sağlıklı gelişimi için vazgeçilmez olmakla birlikte diş çürüğü oluşturabilecek moleküller içerir.Dişler üzerinde kalan anne sütü artıkları gece boyunca temizlenmeden bırakıldığında çürük faaliyeti için ortam hazırlanmış olur.Erken çocukluk çağı çürüğü (halk arasında biberon çürüğü olarak da bilinir) dediğimiz sıklıkla yaşamın ilk üç yılında oluşan ve hızlı ilerleyen çürüğün sebeplerinden birisi dişler üzerindeki anne sütü artıklarının temizlenmemesidir.Anne ve bebeğin uyku düzenini aksatmayacak bir şekilde temiz ıslak bir bezle veya silikon parmak fırçaları ile bu temizlik yapılabildiği kadara uygulanmaya çalışılmalıdır ve beslenmeyi takiben su içirilmelidir.Tek bir dişi dahi olsa bebeğin gün içinde tıpkı yetişkinler gibi her beslenme sonrası  dişleri fırçalanmalıdır.Genellikle iki yaş civarında gerçekleşen anne sütünden ayrılma döneminde,sürecin getirdiği psikolojik zorlanmayı aşmak amacıyla bebeğe biberon içinde verilen süt vb besinlerin şeker,bal,pekmez gibi tatlandırıcılarla karıştırılması da çürük riskini artıracaktır.Bebekte ek gıda ile beslenme başlandığında diyet içeriğinin karbonhidrat miktarı dengelenmelidir.Özellikle süt azı dişlerinin sürdüğü iki buçuk-üç yaşına kadar öğütme faaliyeti etkin şekilde gerçekleşemediğinden bebeğin yediklerinin sıklıkla yumuşak,püre kıvamında olduğu gözlemlenir.Bu kıvamdaki yiyecekler dişler üzerinde sıvanarak temizlenmesi zorlaşabilir.O nedenle dişlerin bu kıvamda besinlerin tüketilmesi sonrasında mutlaka fırçalanmasına özen gösterilmelidir.Bebeğe yedirilen gıdaların önce ona bakım veren kişi tarafından kendi ağzına sokulup kontrol edilerek bebeğe verilmesi de bakım verenin ağız florasındaki mikroorganizmaların bebeğe taşınması  ve çürük oluşturmasını berberinde getirebilir.Bu ve benzeri zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.

Çocuklarda etkin bir ağız içi temizlik sağlayabilecek fırçalamayı mümkün kılan kas kabiliyeti ve bilişsel yeti,8-9 yaş civarı gelişir.Bu yaşlara kadar çocuklarda diş fırçalama çocuğun kendisine ek olarak onlara bakım verenler tarafından yapılmalıdır.İlk dişin sürmesiyle beraber bir çocuk diş hekimine muayeneye gelmek bu bilgileri edinmek için önemlidir.

 

İkinci dönem 2.5 ile 6 yaş arasıdır.Bu döneme birinci enfektivite penceresi denir.Bu kavram, bireyin ömür boyunca çürük aktif bir ağızla yaşayıp yaşamayacağının temellerinin atılması anlamına gelir.Bu dönemde tüm süt dişleri sürer ve dişler arası temaslar tamamlanır.Bu durum çürük riskini tepe noktaya taşır.Bu dönemde çocuğun sabah akşam muhakkak dişlerini diş macunu kullanarak fırçalaması önerilir.Diş macunu seçiminde florür içeriğinin bulunması çocuğun fırçalama sonrası macunu tükürüp tükürememesine göre belirlenir.Macunu tüküremeyen çocuklar için florür dışında çürük önleyici moleküller (xylitol gibi) içeren macunlar tercih edilmelidir.Ebeveyn kontrolünde olmak kaydıyla en düşük(500 ppm) doz florürden en yüksek (1450 ppm)doz florüre aşamalı şekilde geçirilerek macun seçimleri yapılmalıdır. Karbonhidrat içeriği yüksek çürük yapıcı beslenme yerine çürük durdurucu özellikte olan beyaz peynir,kefir gibi gıdaların diyete eklenmesi,çiğ meyve ve kuruyemiş gibi gıdaların tüketilmesinin desteklenmesi gerekir.

 

Üçüncü dönem ise 6-13 yaş arasıdır.İkinci enfektivite penceresi denilen bu dönemde süt dişleri yerini daimi dişlere bırakmaya bırakır.Bu da yeni dişler arası temaslar ve yeni bir yüksek çürük riskini beraberinde getirir.Bu dönemde süt dişlerindeki çürükler muhakkak tedavi ettirilmelidir.Çünkü tedavi ettirilmeyen çürükler tüm ağıza yayılarak yeni sürmüş genç daimi dişleri ve henüz çene kemiğinde gelişmekte olan daimi dişleri de etkileyebilir.Bu dönemde gerekli ortodontik müdahaleler de daimi dişlenme dönemini ve tüm yaşamını daha iyi bir ağız sağlığına bağlı yaşam kalitesiyle sürmeyi temin edecektir. Yeni sürmüş genç daimi dişlere uygulanabilecek fissür örtücü,topikal florür uygulaması gibi koruyucu diş tedavileri de ağız bakımı açısından önemlidir.Ergenlik döneminde değişen hormon seviyeleri diş etleri üzerinde etkiler bırakır;diş etleri daha kolay kanamalı,şişkin ve hassas olabilir. Bu nedenle ergenlikte ağız hijyeni alışkanlıkları ve çürük yapıcı beslenmeden uzak durmak daha büyük önem arzeder.

Bu makale 22 Nisan 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dt. Mevlüt Kayabaşı

Uzm. Dt. Mevlüt Kayabaşı, Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde eğitimini başarıyla tamamlayarak Diş Hekimi unvanı almıştır.

Uzmanlık eğitimimi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’nda 2016-2019 yılları arasında tamamladı

Uzm. Dt. Mevlüt Kayabaşı, mesleki çalışmalarına ise şu an Özel Dentacenter Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Uzm. Dt. Mevlüt Kayabaşı
Uzm. Dt. Mevlüt Kayabaşı
Ankara - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube