Ülkemizde her yıl 1500 tüm dünyada 500.000 kadına serviks (rahim ağzı) kanseri teşhisi konmakta. Çocuk ve kanser aşısı başlığını attık, bununla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Rahim ağzı kanserini yapan mikrop esasında yakından tanıdığımız siğil virüsüdür. Tıp dilindeki adı Human Papillomavirüs (HPV). Bu virüs cilt ve mukozadaki ( ağız, göz, solunum yolu, genital organların iç yüzündeki koruyucu katman) epitelyal hücrelerin çoğalmasına neden olur. Elimizde, ayağımızda, gövdemizde çıkan siğil dediğimiz iyi huylu fakat estetik ve aynı zamanda bulaştırıcılık açısından kaygıya neden olan cilt lezyonlarına yol açar. Buradaki sorun virüsün genital ve orofarengeal (ağız ve boğaz) bölgede uzun zamanlı saklanması sonrası buradaki hücreleri kontrolsüz çoğalmasını tetikler, yani kansere yol açar. Serviks kanserinde korunmada en temel strateji HPV enfeksiyonlarının engellenmesi oluşturmaktadır. Bununla ilgili elimizdeki en bilimsel veri HPV aşılarıdır ve aşılama 9 yaşında başlamaktadır. 2 tip aşı bulunmaktadır. HPV4 ve HPV2. HPV4 aşısı tip6,11,16 ve 18 suşlarını, HPV2 aşısı tip16 ve 18 suşlarını içermektedir. Bu aşılar HPV4 VE HPV2 kadınlarda HPV 16 ve 18 ilişkili servikal kanser öncesi lezyonlardan,HPV4 aşısı ek olarak kız ve erkeklerde tip 6 ve 8’in neden olduğu genital siğillerden korunmada oldukça etkilidir. Genel olarak HPV4 aşısını 11-12 yaş grubu kız ve erkek çocuklarımıza 3 doz şeklinde uygulanmaktadır. Erkek çocuklarımıza uygulanmasının nedeni öncelikle bu virüsün bulaşı ve yayılması ardından kendileri için oluşabilecek genital siğil riskidir. 4 valanlı aşıda herhangi bir antimikrobial ajn ve koruyucu yoktur. Aşılara karşı önyargılı olmayalım, kansere karşı %80 oranında koruyan bu aşıyı yaptırarak hem çocuklarımızı ileriye dönük koruyalım hem de toplumsal farkındalık yaratalım.