Çocuğunuz tembel olmasından şikayetçi misiniz?

Çocuğunuz tembel olmasından şikayetçi misiniz?

Ders çalışmayan çocuklarımıza tembel yaftamız hazırdır. “Tembellik etmesen ne güzel notlar alırsın. Oturup çalışmıyorsun. Neyin eksik?” diye söylenir dururuz. Hele hele cep telefonu ve bilgisayar ile çok zaman geçiriyorsa onu elinden almanın kendisini çalışmaya yönlendireceğini düşünürüz. Kavga dövüş elinden alabilsek bile yine çalışmaz ve gözümüzün içine baka baka televizyonun karşısına otururlar. Bu durumdaki çocuklarımız dikkat eksikliğinden dolayı dersin başına oturmuyor olabilirler. Dersin başında çabuk sıkılıyor, on dakika sonra yerinden kalkıp dolanmaya başlıyor, ders çalışırken sık sık çeşitli bahanelerle size sorular soruyor, sınavlarda da bolca hatalar yapıyorsa bu çocuğunuzun tembel olduğu anlamına gelmez, sadece çabuk sıkılıyor, dikkati dağılıyordur. Dikkat eksikliği düzeldiğinde bu durum kalkar ve ders çalışmaya başlarlar.

Tembel dediğimiz hiç bir çocuk tembel değildir. Ders çalışmıyor, dersin başında oturamıyor ve çabuk sıkılıyorsa mutlaka bir problem vardır. Bu problem düzelmeden dersin başına oturamaz. İçi sıkılır, dikkati dağılır, dersten kopar, kafası başka konulara gider, aynı durumu okulda da yaşar. Sınıfta öğretmen onun dalıp gittiğinden, dersi dinlemediğinden şikayet eder. Öyle ki “Beni dinlemiyor ama sorduğum zaman cevap veriyor” sözleriyle onu tanımlar. Çocuklarının durumunu aileler de dile getirirken “Benim çocuğum akıllı ama ders çalışmayı sevmiyor” diye ifade ederler.

Ders çalışmayan çocuklara dikkat eksikliği var dendiği zaman ailelerin iki konuda itirazı olmaktadır. Birincisi “Benim çocuğum zeki o yüzden dikkat eksikliği olamaz” derler ki zaten dikkat eksikliği olan çocukların zeka ile ilgili sorunu olmaz. İkincisi ise “Benim çocuğum hareketli değil ki, dikkat eksikliği olsa hiperaktif olurdu” itirazıdır. Bu da doğruları yansıtmamakta, çok efendi ve uslu oturan çocukların dikkati ders dışında her yere gidebilmektedir.

Sonuçta çocuğunuz ders çalışmıyorsa ona tembel damgası vurmadan önce neden çalışamadığını araştırın. Öğretmenleri “Biliyor ama basit hatalar yapıyor, sınıfta dikkati çabuk dağılıyor” diyor, siz de evde dersin başında doğru dürüst oturamadığını görüyorsanız bu dikkat eksikliğinin bir belirtisi olabilir. Dikkat eksikliği varsa illa ilaç kullanılacak diye bir şart yoktur, ilaç dışındaki seçenekler de dikkatini arttırmaya yardımcı olur. Önemli olan dikkat eksikliğinin ne seviyede olduğudur. Maalesef birçok aile sırf “Doktor ilaç veril, çocuğum ilaç kullanmak zorunda kalır” korkusuyla böyle bir şikayetleri olduğunda çocuklarını psikiyatriste götürmemekte, ancak sınavlarda düşük notlar alıp zorda kaldığında gönülsüz olarak başvurmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki ilaçların yan etkileri dozla ilişkilidir. Doz arttıkça yan etkiler artar. Ayrıca her dikkat eksikliğinde sürekli ilaç kullanılması da gerekmeyebilir. Sadece sınavlarda sorun yaşayan çocukların sadece sınav öncesi ilaç alması hiç bir yan etki getirmediği gibi çocukların ellerinde olmadan basit hatalar yapıp başarısız olmalarını engeller. Aileler de bu durumda çocuğuma sürekli ilaç veriyorum kaygısı yaşamazlar. Dikkat eksikliğinin çözümünde ilaç tedavisi dışında alternatif yöntemlerin de uygulandığı ve iyi sonuçlar alındığını da unutmamak gerekir.

Çocuklarımıza sınavlarda başarılar dileğiyle.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul

Uzm. Dr. R. Sabri YURDAKUL, 1960 yılında Ankara’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimin ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Numune Hastanesi‘nde yapmış ve 1992 yılında  Psikiyatri Uzmanı olmuştur.  Aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma Rehberlik Bölümü’nde özel öğrenci olarak da eğitim almıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında 1992 yılında Adana Ruh Sağlığı Hastanesi'nde çalışmalarına başlamış olan Uzm. Dr. R. Sabri YURDAKUL, daha sonra Yaprak Psikiyatrik ve Psikolojik Danışma Merkezi'ni kurmuştur. Bu süre zarfında psikodrama eğitimleri yanında, kognitif terapiler ve gestalt terapisi eğitimlerine devam etmiş, gerek bireysel gerekse grup terapileri uygulamasının yanı sıra birçok anaokulu, kolej ve dershanede konferans ...

Etiketler
Sınav kaygısıyla başa çıkma
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul
Uzm. Dr. R. Sabri Yurdakul
Adana - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube