Çocuğun sosyalleşmesi

Çocuğun sosyalleşmesi

Yenidoğanların en erken sosyal gelişimi, bakışlarla karşılıklı tatminkar bir ilişki kurmaktır. Yeni doğanlar  yüzler üzerinde görsel sabitleme ile bu sürece başlarlar. Daha sonra tepkisel gülümseme görülür. Sosyal gülüş  doğuştan davranıştır ama yaşamın 4-6 haftalarına kadar görülmez.

 Bağlılık Gelişmesi

Yaşamın ilk 6 ayında, yeni doğanlar sosyal davranışlarında ayırım yapmazlar, Oynamaya istekli herkese gülümseyebilir ve sonra kahkaha atabilirler. Bebekler, ana/babanın görüş alanında olmadığı zamanda var oldukları sezgisini geliştirirler. 6-8 aylıkken, ana/baba odayı terk ettiklerinde protesto ederler.. Aşırı reaksiyonlar, yabancı kaygısı olarak bilinir .9. aydan itibaren  ana/babanın güvenli kollarında sakin ve oyuncu olarak duran  çocuk, bu güvenden sakin bir şekilde  uzaklaştırsa bile ağlar veya huzursuzlaşır.

Ana-babaya güvenli bir bağlanma geliştiren yeni bebekler, onlarla yeniden bir araya geldiklerinde tanıma ve memnuniyet belirtileri gösterirler. Emekleme döneminde çevreyi keşfetmeleri sınırlıdır. Kaba motor gelişiminde ilerleme gösterirken, çocuk tek başına uzağa yürüyerek ve ana-babadan daha uzakları keşfederek, ayrılmayı başlatır. Tipik olarak, çocuk sözel cesaretlendirme,  göz kontağı veya kucaklama için geri döner ve sonra daha öteye gider.

Benlik Duygunun gelişimi

Benlik farkındalığı ve bağımsızlık aşamalı alarak yaşam boyunca gelişir.Bebeklerin kendi ayna görüntülerine ilgi göstermeleri  6-9 aylıkken oluşan  kişilik ile ilgili ilk göstergelerdir. 7-8 aylık çocuklar kaşık ve tabakları tutmayı, beslenmedeki pasif roller yerine tercih ederler. Bu dönemlerde yapmayı tercih etmedikleri bir şey yapmaya direnç gösterebilirler. (örneğin, oturdukları zaman ayakta kalkmaya karşı yaygara yaparlar).

1 yaşın ötesinde, yeni yürüyenler hızla benlik duygusunu geliştirirler. Çevrelerini kolaylıkla keşfederler ve giderek artarak bağımsız aktivite göstermeye başlarlar. Kendilerini bir tabak ve kaşık ile besleyebilirler . Ne istediklerini hakkında açık fikirleri vardır. 1-2 yaşlarındaki çocuklar kendi başarılarından hoşlanırlar ve kendi başarıları için ellerini çırparlar .Benlik duygusunu yükselmesi ve bağımsızlık dürtüsü, yeni yürüyen çocuğu disiplinini bir meydan okuma haline getirir. Çocukların yemek, uyku veya yıkanmayı reddetmelerini gören ana-babaların bunları artan bağımsızlığa doğru pozitif adımlar olarak görmeleri gerekir.  

Çocuk 2-3 yaşlarına yaklaşırken, sözel yeteneklerde artmış bağımsızlık, vücut duyularında artmış farkındalık ve elbise giyme ve çıkartmada beceriler, çocuğun yetişkinleri taklit etme isteği ve ana-baba onayını almaları ile bir araya gelir. Bu başarıların birlikteliği tuvalet eğitimini başlamasını sağlar. Mesane ve barsak kontrolü çocuklarda önemli derecede birbirlerinden farklıdırlar.
 

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Serap Uysal

Prof.Dr. Serap UYSAL, tıp eğitimini Hacettepe Üniversitesi'nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlığını 1985- 1989 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nden, Çocuk Nöroloji  yan dalını ise 1996-1998 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden almış olan Dr. Serap UYSAL, 1993 yılında Doçent, 2000 yılında ise Profesör olmuştur. 2003-2013 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapmıştır. Epilepsi (Sara hastalığı), Konvülziyon (Havale, Nöbet), Gelişim Gerilikleri ve Gelişim Bozuklukları, Yürüme ve Hareket Bozuklukları, Baş ağrısı, Baş Dönmesi ve Denge Kayıpları, Kas Hastalıkları (kas distrofileri, myopati, myotoni...), Spastik Çocuk (Serebral pa ...

Etiketler
Çocuk
Prof. Dr. Serap Uysal
Prof. Dr. Serap Uysal
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube