Çocuğu korkutmak disiplin getirmez
Çocuk yetiştirmenin en zor aşamalarından biri olan “disiplin” ailelerin bu eğitimi nasıl vermesi gerektiğini bilmemesi ile daha da zorlaşıyor. Birçok aile sert davranışın disiplini de beraberinde getireceğini düşünse de çocukları korkutmak tamamen yararsız bir eylemdir. Korkutulan çocuk yaralı bir birey olacaktır ve korkutma çocuklarla olan ilişkilerde kullanılmamalıdır.
Fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimde yol haritası olma özelliği taşıyan disiplin eğitimi, çocukların gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Çocukların kendilerini doğru bir şekilde denetleyebilmesi sağlayan disiplin eğitimi ebeveynler için de zorlu bir süreci beraberinde getiriyor. Bu süreçte çocuklarına nasıl davranması ve doğru iletişim adımlarını bilmeyen aileler genelde çocuğa sert davranmayı seçiyor. Yapılan sert ve yanlış disiplin uygulamaları çocuğun gelişiminde sorun yaratacaktır. Korkutulmuş çocuk ruhsal dengesizlikler ve çelişkiler içinde gelişecektir. Bu şekilde yetişen çocuklar ruhsal olarak yaralanmış bireyler olur. Korkan çocuklar kendilerinden beklenen gelişimi sağlıklı bir biçimde sergileyemeyeceklerdir.
Güven ve ödül çocuk gelişimine katkı sağlıyor
Çocuk gelişim süreci içinde korkutulma ve korku nesnelerinin büyükler tarafından çocuklarla başa çıkma aracı olarak kullanılması uygun değildir. Korku ve peşinden gelen cezalandırma yerine çocuğa güven vermek ve hareketleri karşısında onu ödüllendirmek tercih edilmesi gereken bir davranıştır. Ceza ve korku ile gelen davranış değişikliği kalıcı olmayacaktır. Ödül ile birlikte arzu edilen sonuçlar daha etkili olacaktır. Ödülün maddi olması her zaman doğru değildir, olumlu duygu ve düşüncelerin aktarılması da gerekir.
Ceza ve dayak çocuk ruhunda izler bırakıyor.
Toplumumuzda en sık karşılaşan ebeveyn tutumu çocuğu sindirmektir ve bu tutumun hiçbir zaman başarılı olmayacaktır. Sindirme yöntemi olarak kullanılan çocuğa dayak atma, fiziksel acının dışında ruhsal acılar da yaratacaktır. Çocuğun yaşı ve buna bağlı ruhsal gelişim düzeyine göre gerçekleştirilen korkutulmanın sonuçlarının ne şiddette hasar yaratacağını kestirmenin mümkün olmaz. Sindirilmiş çocukların ne zaman hangi yönde gelişmeler sergileyeceği de bilinemez. Acının hiç bir zaman arzu edilen ve hedeflenen olmaması gereklidir ve Korku çocuğa her zaman acı ve ızdırap verecektir.
