Çikolata kisti nasıl tedavi edilir?

Çikolata kisti nasıl tedavi edilir?

end19

Çikolata kisti gebeliğin yerleştiği rahimdeki, iç dokusunun vücudun başka bir bölümünde özellikle yumurtalıklarda yerleşmesiyle oluşur. Endometriozis hastalığı olarak tanımlanan rahatsızlık vücutta başka alanları da etkileyebilir. Yumurtalıklarda oluşan kistlerin iç yapısı aynen rahim dokusu gibidir. Kadındaki üreme hormonlarına karşı, aynı rahim iç dokusunun verdiği yanıtı verir. Her adet dönemi geldiğinde, kistin içinde kanama meydana gelir. Bu kanama içerde birikerek, zaman içinde koyu kıvamda ve kahverengi bir sıvı halini alır. Bu sıvının erimiş çikolatayı andırması yüzünden, kistler çikolata kisti olarak anılır. Bazen ağrıya ve benzer ultrason görünümleri nedeniyle yumurtalıklarda meydana gelen kistler ya da corpus luteum kistleri çikolata kistleriyle karıştırılabilir ve gereksiz tedaviler uygulanabilir.

Çikolata kistleri bazı hastalarda herhangi bir olumsuz belirtiye neden olmadan ilerleme gösterebilir ya da hastalarda adet döneminde ve cinsel ilişkide ağrı kesicilerle geçmeyen şiddetli ağrılara, adet düzensizliğine ya da gebe kalamamaya neden olabilir. Bu nedenle belirti vermeyen, ancak herhangi bir şekilde tespit edilen kistler tedavide sadece gözlem yapılarak takip edilir. Kadının yaşam kalitesini düşürecek etkileri olan ve çocuk sahibi olmasını etkileyen kistler için, uygun tedavilerden faydalanılır. Bunlar tamamen hastanın yaşına, gebe kalma isteğine ve belirtilerin rahatsızlık derecesine göre uygulanır. Bazı hastalarda sadece ilaç tedavileri yapılırken, bazılarında cerrahi uygulamalar gündeme gelebilir. Bazı hasta gruplarında ise, hem ilaç tedavisi, hem de cerrahi uygulamalar bir arada uygulanabilir.

Çikolata kistinde hastaların durumuna göre tedavi yaklaşımları

Ağrı şikayeti olan kadınlarda: Bu hastalar için en etkili olabilecek tedavi cerrahi uygulamalardır. Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir. Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Ameliyat sırasında hastanın yumurtalık kapasitesine zarar verilmemesi için, mümkün olduğu kadar atravmatik yöntemlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Ameliyat sırasında özellikle rektovajinal septum alanı olan rahim arkası ile kalın bağırsak arasında kalan bölgedeki derin endometriozis gözden kaçmış olabilir. Bu durumda hasta ameliyat edilse de, ağrıların geçmediği bir durum söz konusu olur. Bu nedenle laparoskopi yapılırken, bu alanın özenli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir.

Sadece kisti olan ve başka yakınması olmayan kadınlarda: Bu hasta gruplarında cerrahi girişime başvurmadan belirli bir süre kistin gözlem altında tutulması en doğru tedavi yaklaşımı olacaktır. Fakat yapılan kan tetkiklerinde tümör belirteçleri olan Ca125 değerinde yükseklik ya da çikolata kistinin çapının 5 cm yi geçmesi halinde, hastalarda cerrahi müdahale kararı verilebilir. Yapılacak cerrahi girişim öncesinde hastanın yumurtalık kapasitesi ultrasonla ve AMH ölçümüyle değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme sonucunda kadının yumurtalık kapasitesinin düşükolduğunun belirlenmesi halinde ve kadının çocuksuz olması halinde, mümkün olduğu kadar cerrahi girişimin yapılmasından kaçınılmalıdır. Bu durumda olan hastalarda 3-6 aylık periyotlar halinde Ca125 ölçümleri yapılmalıdır. Çocukları olan ya da ileride çocuk sahibi olmayı istemeyen kadınlarda ise, cerrahi girişimle kistin çıkarılması uygulanmalıdır.

Gebe kalamama şikayeti olan kadınlarda: Bu hastalarda öncelikle yumurtalık rezervi değerlendirilmelidir. Bu rezervin yeterli olduğu belirlenirse, kistin tek taraflı olması halinde laparoskopi ve daha sonra kadının yaşına göre 6-12 ay kadar kadının kendiliğinden gebe kalması beklenmelidir. Yumurtalık rezervi iyi olmayan kadınlarda, özellikle yaşı 38’den fazla olanlarda ya da kistin iki taraflı olması halinde, en doğru tedavi yaklaşımı tüp bebek tedavisi uygulanmasıdır. Bu konuda yapılan çalışmalarda tüp bebek tedavisinin sonuçlarının çikolata kisti olan ya da olmayan kadınlarda farklı olmadığı tespit edilmiştir. Fakat tüp bebek tedavisi sırasında yumurta toplama işlemi yapılırken, kistin içine girilmemesi tavsiye edilir. Buna dikkat edilmediğinde yani kistin içine iğne girmesi halinde enfeksiyon ve over apsesi riskinde artış olabilir.

Tüp bebek tedavisinde tekrarlayan başarısızlıklar yaşayan ve çikolata kisti olan kadınlarda: Bu hastalar için hangi tedavi yöntemlerinin uygulanması konusunda herhangi bir görüş birliği bulunmamaktadır. Tüp bebekte üç ya da daha fazla başarısızlık yaşayan kadınlar için, çikolata kistinin cerrahi olarak alınması tavsiye edilebilir. Bu yöntemin uygulandığı hasta grupları içinde, laparoskopi sonrasında % 50 oranında kendiliğinden gebelik elde edilmiştir.

Tekrarlayan laparoskopilerden sonra, hala kisti bulunan kadınlarda: Bu tür hasta gruplarında laparoskopik cerrahinin komplikasyonları fazla olur. Hastanın ağrı şikayeti yoksa bu durumda yakından takip edilmesi tavsiye edilir. Çocuk sahibi olmak istemeyen ve ağrı şikayeti olan kadınlarda ise, rahim ve yumurtalıkların alınması söz konusu olabilir. Hastaların çocuk sahibi olmayı istemesi halinde, tüp bebek tedavisi uygulanabilir. Ancak bu tedaviden önce hastaların tüpleri değerlendirilmelidir. Çünkü tekrarlayan cerrahi girişimlerin sonrasında, hastalarda oluşma olasılığı yüksek yapışıklıklar nedeniyle tüplerde tıkanma meydana gelmiş olabilir. Bu etken kadının tüp bebekle bile gebelik şansının azalmasına neden olabilir. Tüplerde tıkanıklık belirlendiğinde, bunun laparoskopik olarak alınması ya da rahimle bitişik olduğu alandan kapatılması gerekli olabilir. Laparoskopi hastalarda yüksek risk taşıyorsa, bu durumda histeroskopik sterilizasyon teknikleri kullanılabilir.

Çikolata kistinde kullanılan tedaviler

Gözlem: Bu tedavi yaklaşımı herhangi bir yakınması olmayan hastalarda, kistin yakın takibe alınmasıyla gerçekleştirilir. Özellikle ilk evrelerde olan çikolata kistlerinde fazla şikayet oluşmadığından kistin cerrahiyle alınıp, kadının yumurtalık rezervinin olumsuz etkilenmesinin önüne geçilebilir.

İlaç tedavileri: Bu tedavide hastanın ağrılarının azaltılmasına çalışılır. Ağrılı adet kramplarının azaltılması için önerilen ağrı kesici ilaçlar faydalı olmadığında, diğer tedavilere başlanır.

Hormon tedavisi: Hastalarda dışarıdan verilen hormonların endometriozis hastalığında etkilerin azaltılmasında ya da yok edilmesinde etkili olabilir. Her ay olan adet döngülerinde hormon seviyelerindeki artma ve azalma nedeniyle, endometrium dokusunda kalınlaşma, dökülme ve kanama olur. Dışarıdan alınan hormon ilaçlarıyla bu dokunun büyümesi yavaşlatılabilir ya da yeni oluşumlara engel olunabilir. Ancak çikolata kisti tedavisinde bu yaklaşım hastalar için kalıcı bir çözüm olmaz. Çünkü hormon tedavisinin kesilmesinden sonra, hastalarda olan rahatsızlıklar tekrar nüks etmeye başlar.

Cerrahi tedaviler: Bu tedavi daha çok şiddetli ağrı yakınması olan hastalar için uygulanabilir. Açık ameliyat yerine daha çok laparoskopik cerrahi tercih edilir. Bu yöntemin uygulanması için, hastanın yaşı, çocuk isteyip istememesi, şikayetlerinin şiddeti ve kistin durumu dikkate alınır. Çikolata kistinin en etkili tedavisi cerrahi olsa da, bu tedavide kesin olarak kistin yeniden oluşmamasını sağlayamaz.

Kombine edilmiş tedaviler: Bu tedavilerde hastalara hem ilaç tedavisi, hem cerrahi tedavi, hem de diğer tedaviler bir arada uygulanabilir.

Rahmin ve yumurtalıkların alınması: Çikolata kistinin hastaya şiddetli etkiler yapmasında, eğer hastanın yeniden çocuk sahibi olma isteği yoksa rahmin ve beraberinde yumurtalıkların alınmasına başvurulur. Bu sayede hastaların yaşam kalitesi düzene sokulur. Tedaviden sonra çikolata kistlerinin yeniden oluşması söz konusu olmaz.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi

Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi, 12.06.1957 tarihinde Hatay'ın Dörtyol ilçesinde dünyaya geldi. Tıp eğitimini 1974 ile 1981 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayan Dr. Sipahi,  Kadın Hastalıkları ve Doğum alanındaki ihtisasını ise 1984 ile 1989 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD'da tamamladı ve uzman doktor unvanını aldı. Çalışma hayatına 1981 yılında Niğde Merkez Hüyük Sağlık Ocağı Hekimi olarak başlayan Dr. Sipahi, 1982 yılından 1984 yılına kadar ise Ankara Gülveren Sağlık Grubu Başkan Vekili, Sağlık Ocağı Başhekimi, Sağlık Bakanlığı Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Enstitüsü Eğitim Koordinatörü ve Sağlık Bakanlığı Zorunlu Hizmet Adaptasyon Kursu yöneticisi olarak görev aldı. İhtisası süresince (1984 –1989) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ...

Etiketler
Çikolata kist
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube