ÇALIŞAN BİR EBEVEYN OLMAK SİZE NASIL HİSSETTİRİYOR?
Sanayi devriminin gelmesiyle birlikte çiftliklerin yerini fabrikalar yer aldı. Sanayileşme, kentleşmeyi tetiklemiş ve birçok insan köylerden kentlere göç etmiştir. Sanayi devriminde aile yapısında büyük bir değişiklik yaşanmış çekirdek aileler ortaya çıkmıştır. Sanayi toplumu sonrasına baktığımızda ise kadınların hizmet sektöründe yer alması aile içindeki ilişkilerin değişmesine neden olmuş daha eşitlikçi aile kavramı ortaya çıkmıştır. Fenell ve Weinhold (1989), aile ile ilgili en yaygın olan sorunları ele almıştır. Bu sorunlardan bir tanesi ise eşlerin her ikisininin de mesleğinin olmasıdır.
Günümüz şartlarında ekonomik sıkıntılar yaşayan çiftlerin her ikisinin de çalışması gerekmektedir. Her iki çiftinde çalışması durumunda bazı durumlar sorun olabilmektedir. Genellikle sorunlar şunlardır;
- Ev işlerinin paylaşılması ile ilgili sorunlar
- Çocuk bakımı ile ilgili sorunlar
- Evin geçimi ile ilgili sorunlar
BAŞARISIZLIK HİSSİ
Çalışan ebeveynler, kendi anne-babalıklarını çok fazla eleştirmektedir. Çocuk yetiştirme konusunda kendilerini başarısız hissederler ve bu duyguyu sadece kendisinin hissettiğini düşünürler. Akhan ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışması (2012) bu söylediğimizi destekler niteliktedir. Birçok ebeveyn çocuklarını yetiştirme konusunda kendisini başarısız hisseder. Bu konuda kendisini çok sorgulayan ebeveynler bir noktadan sonra hissedilen başarısızlık hissi gerçekmiş gibi algılanır. Bu hissi gerçekmiş gibi algılayan ebeveynler bir zaman sonra tükenmiş anne-babalar ortaya çıkmaktadır. Tükenmiş anne-baba sendromuna girmemek için;
- kendini ödüllendir
- Yaptığın anne-babalığın farkına var.
KIYASLAMA
Çalışan ebeveynler, dışarıda gördüğü ebeveynle karşılaştırdığında kendisini başarısız dışarıdaki ebeveynleri kusursuz algılarlar. Buna örnek olarak ördekleri verebiliriz. Biz onları suyun üzerinde yüzerken gördüğümüzde hiçbir çaba sarf etmediğini düşünürüz fakat bu ördek belirlediği hedefe ulaşabilmek için sürekli ayaklarını ileri ve geriye doğru hareket etmesi gerekmektedir. Bazen karşıdan gördüğümüz olayların, durumların kusursuz olduğuna inansak bile hep arka tarafta karmaşık olabilecek şeylerin olduğunu unutma. Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
KALİTELİ BİR ZAMAN VE İLİŞKİ
Çocuğunuzla oyun oynadığınızı düşünün telefon çaldı ve acil işe gitmeniz gerekiyor. Yol boyunca ‘ben nasıl anne-babayım?’ ‘ben neden bu kadar çok çalışıyorum.’ ‘çocuğumla kaliteli bir vakit bile geçiremiyorum.’ diye düşünceler zihninizde dönüp dolaşır. Bu olumsuz düşüncelerden kurtulup kendinize özen gösterin. Tıpkı kabin basıncında bir değişiklik olursa oksijen maskenizi takın uyarısı gibi. Çocuğunuza yardım edebilmek için İlk olarak oksijen maskesini kendinize takın. Önce kendi ihtiyaçlarınızı karşılarsanız başkalarının ihtiyaçlarını da kolaylıkla karşılayabilirsiniz. Burada önemli olan acil işe gitmeniz değil önemli olan işe gitmediğiniz zaman diliminde çocuğunuzla kaliteli bir vakit geçirmektedir. Kaliteli bir zaman geçirmek için;
- beraber kart oyunları oynamak
- beraber puzzle yapmak
- beraber resim yapmak
- beraber yemek yapmak
- beraber kitap okumak
gibi aktiviteler çocuğunuzla hem kaliteli vakit geçirmenize hem de ilişkinizin kuvvetlenmesine yardımcı olacaktır.
Unutmayın mükemmel diye bir şey yoktur.
