Burun ve nefes alma tecrübelerim

Burun ve nefes alma tecrübelerim

BURUN:

Estetik olarak ele aldığımızda:

İki gözümüzün ortasında, dudaklarımızın üstünde iki küçük delik ve kemik çatıdan oluşan yapıya burun adı veriyoruz.

Gözlerimizin büyüklüğünü ve güzelliğini, yine dudak ve yanaklarımızın dolgun ve ön planda olmasını sağlayan en önemli etken, burnumuzun bu yapıları ve yüz ile yaptığı çok ince açılardır.

Ne kadar güzel gözleriniz, dolgun dudak ve yanaklarınız olsa da bu açılar bozuksa dışardan bakan göz direkt olarak burun bölgesine odaklanır. O güzel gözler, dudak ve yanakların beyindeki algısı sıfırlanarak, burunun şekilsizliği bakan kişinin beyninde kalıcı olarak kalır.

Bu da burnu estetik olarak bozuk kişinin kendini çirkin hissetmesine ve psikolojik  olarak kendine güven duygusunun azalmasına neden olur.

Özellikle bu tür problemler yaşayan genç yaş grubunda estetik olarak burunun ve bu açıların oluşturulup kendi öz güvenlerinin kırılmasını engellemek için Estetik burun ameliyatları uygulanmaktadır.

Bu nedenle en iyi burun estetik ameliyatı: Burnun açılarını yüze uygun olarak sağlarken, en az kesi ile dışarıdan daha önce burunun ameliyat olduğunun anlaşılmadığı, içerden kesiler yapılmış hastalarda sağlanmaktadır. Biz buna Kapalı Teknik Rinoplasti adı veriyoruz.

Bazen anatomik yapılardaki problemler nedeniyle burnun ön kısmına ters V veya W şeklinde kesiler yaparak giriş yapıldığı ileri dönemde estetik ameliyat olduğu hemen anlaşılabilen Açık Teknik Rinoplasti  tekniği son zamanlarda terk edilmeye başlansa da bazen Kapalı tekniğe alternatif veya birlikte kullanılabilmektedir.

Fonksiyon olarak ele aldığımızda:

Giriş de önde kıkırdak arkada ve altta kemik yapıyla iki küçük delik halinde bölünür. Biz bu yapıya Septum adı veriyoruz.

Girişlerin yan duvarlarında her iki tarafta 3’er tane yarım ay şeklinde havayı arkaya çeviren yapılar vardır. Biz bunlara Konka adı veriyoruz.

Konkaların görevleri:

Havayı geniz bölgesi dediğimiz küçük dilin arka üst kısmına(işaret parmağınızı küçük dilin arkasına attığınız zaman tırnağınızın değdiği yer.)çevirir. Bu çevirme sırasında sağ ve sol nöbetleşe çalışarak(30 dakika-3 saat arası) aynı zamanda havayı nemlendirir, ısıtır ve temizler.

Bu açılan yapının yan taraflarında kulak basıncını dengeleyici dediğimiz Östaki borularının ağızları vardır.

Yine bu yapılar havayı yukarı doğru yönlendirip koku almamızı da sağlar.

Aralarına sinüs boşluklarının içindeki sıvının ve gözyaşı kanalının açıldığı delikler olması nedeniyle farinks bölgesinin nemlendirilmesine yardımcı olurlar.

Sonuçta hava burun giriş deliklerinden girip yukarı beyne doğru gitmez. Eğilmiş yarım ay şeklinde etten  yapılmış borular aracılığı ile geniz bölgesine çevrilir.(Bir boru sisteminden havanın geçmesi için giriş orta ve çıkış kısmının açık olması şarttır. Bu bir tıbbi bilgi değil fizik kuralıdır.)

1-GENİZ ETİ(ADENOİD VEJETASYON):

Burnun çıkışında çocuklarda gördüğümüz problemdir. Normalde her çocukta vardır çünkü bir bademciktir. Burun ön girişinden  gelen mikroplara karşı 12 yaşına kadar koruyucudur. Bu yaştan sonra kaybolduğu kabul edilir. Burun temizliği doğru yapılamayan sürekli geniz akıntısı olan, bir çoğu alerjik yapıda olan çocuklarda koruyucu görevin fazla yapılmasından dolayı büyür ve burnun çıkış deliği ve/veya östaki borusunun ağzını tıkayıp problemlere neden olur.

Çocuğun burnunun açıldığı deliğin ağzı tıkanacağından; Horlama, ağız açık uyuma, gece ağzından yastığına sürekli salya gelmesi, nefes durmaları, geçmeyen öksürük, yemek yememe(Çiğner çiğner yutamaz. Ağzında çevirip durur ve bazen tükürür)

               Burnun açıldığı deliğin yanlarına doğru genişlerse östaki borusunun ağzı tıkandığı için Kulakta sıvı birikmesi(orta kulağın salgısı atılamadığından) duyma ve anlama problemleri, kulak enfeksiyonları sık meydana gelir.

Püf nokta şudur: Yolun çıkış kısmı bir etle tıkandığından şikayetler süreklidir veya tedavi sonrası tekrar edip durur.(salgı veya enfeksiyon durumlarında sadece o dönem için ŞİKAYET vardır)

               İlerde kalıcı problemler oluşmaması için mutlaka takip edilmesi ve gerekirse cerrahi yapılması önerilir.

 

                    2-BURUN ORTA KISMININ EĞRİLİĞİ(SEPTUM DEVİYASYONU):

               Burunu sağ ve sol olmak üzere ikiye ayıran ortadaki kıkırdak ve/veya kemiğin çıkış deliğine hava geçini engelleyecek şekilde eğik olmasıdır.

               Genellikle yapısal ve/veya her hangi bir darbe sonucu olduğu düşünülür.

               Hava arkaya doğru yönlendirilemediği için: Horlama, ağız açık uyuma, sabah yorgun halsiz dinlememiş kalkma, dinlenmemiş vücudun anlama ve öğrenme yetisinin azalması, uykuda nefesin defalarca durması, gün içinde uykuya meyletmesi, erken akciğer ve kalp problemlerinin olması gibi şikayetler meydana gelir.

               Püf noktası şudur: Hasta hangi burun deliği tıkalıysa o tarafa yattığında rahat uyur veya iyi nefes alır. Açık tarafa veya sırt üstü yattığında problem hisseder.(Yine fizik kuralıdır. Ayakta sürekli duranın ayakları şişer, başı şişmez. Çünkü Yer çekimi vardır. Hasta kapalı tarafına yatınca kapalı taraf iyice kapanır, açık taraf ise yukarda kaldığından açık kalır.).Bu hastalar aynı zamanda bu pozisyonu sağlamak için yatakta sürekli dönerler.

               Bu hastaların ya tedbir alınarak takibi(eğri tarafı öğrenip o tarafa doğru yatırma) ya da uygun şartlarda ameliyatı önerilir.(ACİL AMELİYAT TERİMİ BENCE YANLIŞ VE YÖNLENDİRMEDİR.)

               Bence yanlış olarak bilinen ikinci bir husus ise bu ameliyatların 18 yaşından sonra yapılması gerektiğinin söylenmesidir. Evet eskiden böyle düşünülüyor ve bekleniyordu ama çocuk septoplastisi  yöntemi’nin çıkmasıyla son 10-15 yıldır çocuklarada septoplasti uygulanabilmektedir.

               Çocuklarda burun eğriliği varsa septoplasti bence yetişkinlerden daha önemlidir. Çünkü bekledikçe örneğin çocuğun burnunun sağ tarafı tıkalıysa dış çatısı tam ters tarafa yani sola kayarak çocuğun estetik görüntüsünü bozmakta ve ileri yaşta Estetik burun ameliyatının eklenmesine neden olmaktadır. (Dış çatıyı düzeltmek için) Yine bu süre içindeki MEYDANA GELMİŞ OLAN büyüme, gelişme geriliğinin anlama ve okul başarısının düşmesinin geri dönüşü yoktur.

               Çocuklarda septoplasti daha basittir. Eğri kıkırdak düzeltilir, Kemik taze ve yaş ağaç gibidir. Eğri kemiğe yaş ağaç kırığı oluşturulup tamponla istediğimiz şekli verip bırakırız.       

 (Kuru ağacı kırarsanız kopar gider. Yaş bir ağacı kırarsanız kırdığınız şekilde kalır. Desteklerseniz desteklediğiniz gibi kalacaktır. Bizlerde işte bunu kullanıyoruz Bu bir doğa kuralıdır.)

               3-ALLERJİK RİNİTLER

               Burun yan duvarlarındaki havayı arkaya çeviren et yapılarının şişmesi sonucu kanalın daralıp havayı yine arkaya çevirememesidir.

               Hastanın şikayetleri çocukluk çağında geniz eti, yetişkinlerde ise burun orta kısım eğrilikleri gibidir.

Buna ek olarak  ikiden fazla üst üste hapşurma, aksırma, gözlerde kızarma yanma, bahar dönemlerinde veya tüm yıl boyunca  geçmeyen öksürük, beli maddelere veya yiyeceklere maruziyette kaşıntı ve döküntüler olabilir.

Genellikle ailede allerji öyküsü veya astım vardır. Göğüs hastalıkları, Çocuk ve Dahiliye bölümüyle birlikte takip edilmelidir.

Püf noktası şudur: Çocuklarda geniz eti ve ileri yaşlarda burun eğriliği ile aynı şikayetler olduğundan bu ameliyatlar hiçbir zaman acil yapılmamalı kişide allerji olmadığı düşünülüyorsa uygulanmalı veya ameliyat sonrası mutlak allerjiye yönelik tedavi düzenlenmelidir. Ameliyat sonrası tekrar aynı problemleri yaşamanın en önemli nedeni budur.

Mesleki tecrübeme dayanarak Türk Tıbbı’na kazandırdığım bir cümleyi sizlerle paylaşmak isterim.

‘’KİRPİKLERİ UZUN, SIK VE YUKARI BAKAN ÇOCUKLAR ALLERJİK VEYA ALERJİYE MEYİLLİ ÇOCUKLARDIR.’’ Ailede güzel gözlü olarak bilinen bu çocuklar,  benim için alerji bulgusudur.

Bu cümleyi yetişkinler için, özellikle bayanlar için söylemek beni bile zaman zaman yapılan makyajdan dolayı yanlışa düşürmüştür. Bu yüzden mutlaka muayene edilip aile hikayesi ile birleştirilmelidir.

Tedavisi ilaçla ve takiple yapılmakta, eğer çok zorda kalınırsa halk arasında lazer diye bilinen radyo-frekans yöntemiyle etler küçültülür.

4-AKUT SİNÜZİT:

Burun yan duvarlarındaki (Alın bölgesi, elmacık kemikleri, göz iç kısımları ve kafa tabanındaki sinüs dediğimiz boşlukların) sinüs boşluklarının açıldığı deliklerin mukus tıkaç veya enfeksiyonla tıkanmasıdır.

En önemli şikayet alın ve göz çevresinde ağrıdır. Bu ağrı kafam sepet gibi diye hasta tarafından tarif edilir ve başın öne-arkaya hareketiyle genelde artar. Yine geniz akıntısı ve akıntıya bağlı geçmeyen öksürük, ağız kokusu olabilir.

Tedavide en önemli unsur burun suyla ve tuzlu karbonatlı solüsyonlarla temizlenip mukus tıkaçların atılmasıdır. Bunun yanında Antibiyotikler muayeneye bağlı olarak eklenebillir.

Burun temizlik bilgileri:

1-Burun temizliği tek burun deliğine derin su çekerek yapılmalıdır. Diğer tarafı kapatıp sümkürülür. Mukus tıkaçların çıkması ve kulakta sümkürmeye bağlı ağrı ,basınç artışı olmaması için bu şekilde uygulanması doğrudur. İki buruna su çekerek  derin temizlik yapılamaz ve kulaklarda özellikle çocuklarda ağrı, yetişkinlerde basınç artışı olur. Sonuçta burnunu içe çekip pisliği yutan çocuk ve yetişkinler…

2-Burun bebeklerde temizlenirken aspiratör denilen aletler kullanılmalıdır. Bu aspiratörün yönü delik yukarı çıkıyor diye düşünüldüğünden hep yukarı doğru tutulmaktadır. Ama TÜMÜYLE YANLIŞTIR. Delik yukarı değil yan duvardaki etlerle genize doğru dönmektedir; Aspiratör ucu kafa hafif arkaya bakarken genize veya enseye doğru yönlendirilerek yapılmalıdır.

3-Tuzlu su, deniz-okyanus suları 1 hafta-10 günden fazla kullanılmaz. Bu solüsyonların amacı burun içindeki ödemi-şişliği kaldırmaktır.(Niye 1 hafta-10 gün sorusunun cevabı kimya ile ilgilidir. Ödem çözülmesindeki mekanizma OZMOZ olayıdır. Ozmoz da suyu çeken madde –iyondur. Hücrenin içinde – iyon olarak 1 birim Cl- varken siz dışardan 5 birim Cl- verirseniz bu 1 hafta-10 gün içinde  3’er birim olarak eşitlenip hücrenin sonra hep şiş kalmasına neden olur.)

4-Tuzlu-Karbonatlı sular her zaman kullanılabilir.( - iyon HCO3- olduğunda ozmoz süreklidir.)

5-Burun açıcı spreyler (Dekonjestan grubu) 5 günden fazla kullanılmaz.. Burunun açık olsada kapalı hissedilmesine neden olur.

6-Alerji spreyleri sürekli kullanılabilir. İçindeki madde %0.2-0.4 oranında kana geçer vücuda yan etkisi yok gibidir. Küçük kılcal burun kanamaları yapabilir. Yaparsa 1-2 gün ara verip devam edilebilir.

7-Hangi sprey sıkılırsa sıkılsın yönü enseye doğru olmalıdır. Sadece Nazal Polip dediğimiz durumda yukarı doğru yönlendirilmelidir.

Burun temizleme ve Nemlendirme Solüsyonu Tarifi(SALİN SOLÜSYONU):

Malzemeler:

-1 su bardağı(200cc)

-1 çay kaşığı Silme(tepeleme DEĞİL) TUZ

-1/2 çay kaşığı KARBONAT

Tuzu ve karbonatı bardağa koyun,1 parmak sıcak su koyarak eritin. Üstüne ılık temiz su ekleyerek 1 bardağı doldurun eski burun spreyine veya plastik enjektörle burnunuza damlatın.

KRONİK SİNÜZİTLER

Yan duvardaki açılma kanallarının polip dediğimiz et ve/veya kemik büyümesiyle tıkanmasıdır.

Bu 6 aydan uzun süre içinde meydana gelir veya sık sık tekrar eder.

En önemli şikayet Geniz akıntısı olup, ağrı genellikle yoktur. Tedaviyi yönlendirmede altın standart Paranazal Sinüs Tomografisidir.  Görülen yapıya göre Endoskopik sinüs Cerrahisi uygulanabilir.

6-KULAKTA SIVI BİRİKİMİ(EFÜZYONLU-SERÖZ OTİT)

Burun arka kısmının açıldığı geniz bölgesindeki östaki tüplerinin ağzının Allerjik veya Geniz etiyle tıkanması sonucu kulakta iltihapsız sıvı birikimidir. İltihapsız olduğundan eğer  iltihaplı geniz akıntısı yoksa tedavide antibiyotik anlamsızdır

Kulak basınç(Timpanogram)la takip edilir düzelmiyorsa kulaklara basınç eşitleme tüpleri takılabilir.

Bu makale 23 Temmuz 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Erdal Cahit Topcu

Op. Dr. Erdal Cahit Topcu, lisans öncesi eğitimlerinin ardından Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında 2000 - 2006 yılları arasında Yozgat Devlet Hastanesi'nde, 2006 - 2014 yılları arasında Özel Yozgat Şifa Hastanesi'nde çalışmalarına devam eden Op. Dr. Erdal Cahit TOPCU, Özel Yozgat Şifa Hastanesi,Özel Kayseri Lazer Göz Hastalıkları ve Kulak Burun Boğaz Cerrahi Merkezi'nde görev yapmış olup mesleki çalışmalarına Özel Melikgazi Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
burun ve nefes alma tecrübelerim
Op. Dr. Erdal Cahit Topcu
Op. Dr. Erdal Cahit Topcu
Sakarya - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube