Benler; deriye rengini veren melanosit adı verilen hücrelerden köken alır. Vücudun her yerinde görülebilen, sıklıkla kahverengi, oval ya da yuvarlak, iyi huylu oluşumlardır. Benlerin bir kısmı doğuşta varken, bazıları gençlik döneminde ortaya çıkar. Genetik olarak yatkın kişilerde yaşam boyu yeni benler oluşabilir.
Deri renginde veya pembemsi, açık kahverengi, kahverengi hatta bazen mavi-siyah renkte olabilirler. Şekilleri genellikle oval veya yuvarlak, deriden kabarık veya düz, kıllı veya kılsız görünümdedirler.
Zamanla değişikliğe uğrayabilir; ergenlik dönemi, gebelik, güneşe maruz kalma ile büyümeleri hızlanır, yenileri çıkabilir.
Benin bir yarısının diğer yarısına benzememesi (renk ve/veya şekil olarak)
Sınırlarının düzensiz olması (girintili çıkıntılı olması)
Renginin homojen olmaması (kahverengi, siyah, kırmızı, gri, beyaz gibi renklerin iki veya daha fazlasının bir arada bulunması; alacalı görünüm)
Çapının 6 mm’den büyük olması
Kızarıklık, kaşıntı, kanama, kabuklanma, etrafında damarlanma artışı olan benlerin cerrahi olarak çıkarılması uygundur.
Doğuştan benlerde melanom geliştirme riski biraz daha fazladır. (özellikle çapı 2 cm’den büyük olanlar)
Ayrıca saç ve sakal içinde bulunan benler çokça travmaya maruz kalırlar. Yine çamaşır içinde kalan benler, giyinme ve soyunma sırasında takılmalara, kopma ve kanamalara sebep olabilirler. Bu durumlarda da iyi huylu olmasına rağmen benler çıkarılabilirler.