Astım hastaları ramazanda dikkat!

Astım hastaları ramazanda dikkat!

VÜCUT SUSUZ KALDIĞINDA ALERJİK REAKSİYONLAR ARTIYOR

Güneşin yakıcı ve sıcak etkisi Ramazan ayına denk geliyor. Yaz mevsiminin ortasına denk gelen bu günlerde oruç tutmak isteyenler için sıcaklarda en çok susuz kalmak sorun oluyor.

Yüzyılın hastalığı olan alerjinin beslenme ile yakından ilişkisi vardır ve susuz kalan vücudun alerjik reaksiyonları arttırdığına dikkat edilmelidir.  

Susuz kalmak çok önemli bir sorundur ve tüm vücut günün ilerleyen saatlerinde giderek kurumaya başlar. Susuzluğa bağlı olarak, vücutta dolaşan kan koyulaşır ve akışkanlığını kaybeder, bazı dokuların kanlanamaması ileri yaş hastalarında, beyin ve sinir sağlığı açısından ciddi sorunlar oluşturur. Özellikle solunum sistemindeki salgıların kuruması ve koyulaşması, vücuttan atılmasını zorlaştırır, bu durumun oluşturduğu öksürük kişileri zorlar. Kronik bir solunum yolu problemi olan hastaların uzun süre susuz kalması hastalık alevlenmesine neden olabiliyor. Astım ve sinüzit susuzluktan en çok etkilenen iki hastalıktır. Astımda akciğerlerdeki salgılar kurur ve atılması zorlaşır,  bunun sonucunda da bronş daralması yaşanır. Sinüzitte ise aynı durum burun salgıları için geçerli olur ve geniz akıntısının atılması zorlaşır.   

Aç Kalmak Nasıl Etkiliyor?

Susuzluğun yanı sıra uzun süre aç kalmak da vücut açısından zararları olabilir, uzun saatler aç kalmak kan şekerinin düşmesine neden olur. Düşen kan şekeri iftarda aşırı ve hızlı yemek yenmesi ile yükseltilmeye çalışılırsa tokluk hissinin oluşması da zaman alacak ve kişi bir seferde normalden çok daha fazla gıda tüketebilecektir. İftarda tercihler şekerli ve yağlı gıdalar yönünde olduğu takdirde, sağlıklı insanlarda bile reflü oluşabilmektedir. Reflü astım hastalarının yüzde 80’inde var olan bir durumdur, dolayısıyla bir seferde çok yemek yenirse reflünün tetiklenmesi ile astım alevlenmesi gelişebilmektedir. Özellikle yatmaya yakın zamanlarda yemek yendiğinde, mideden yukarı taşan asitli mide içeriği direkt akciğerlere kaçar ve öksürük, hırıltı, nefes darlığı oluşturur.  

Üçüncü bir sorun da astım ilaçlarının süresiyle ilgilidir. En fazla 12 saat etkisi olan ilaçlar, sabah sahurda en geç saatte alınsa bile iftara kadar etkisi geçer, bu duruma reflünün eklenmesi sonucu hastalık alevlenmesi kaçınılmaz olur.

Astımın En Büyük Düşmanı

Sigara, astım hastalığının en büyük düşmanıdır. Sigara bağımlılarının tüm gün sigara içmeyip iftardan sonra bu açığı kapatmaya çalışmaları, astım hastaları için mutlak atak oluşturmaktadır. Ayrıca sigaranın hem bronş üzerinde daralmayı tetikleyici etkisi, hem de reflüyü tetiklemesi söz konusudur. Sigara bırakılamayacaksa bu şekilde oruç tutulması sağlık için normalden çok daha büyük zarar demektir.  

ASTIM HASTALARI İÇİN RAMAZAN ÖNERİLERİ

      Oruç saatleri dışında bol su tüketilmesi

      Suyun çay, kahve, kolalı veya şekerli meyve suları şeklinde değil,  su olarak tüketilmesi

      Oruç açılırken birden çok ve hızlı yeme değil; az ve sık aralıklarla yavaş yemek yenmesi

      Mide asitini artıran kafein içeren çay, kahve ve kolalı içeceklerden uzak durulması

      Mide boşalmasını geciktiren yağlı kızartma gıdalar ve ağır şerbetli tatlılar tüketilmemesi

      Reflüyü tetikleyen çiğ sarımsak, çiğ soğan ve aşırı domates tüketiminden kaçınılması

      Yatmadan önce en az iki saat yemek yenmemesine özen gösterilmesi

      Sahurda yemek yiyip hemen yatılmaması

      Sabah akşam ilaç kullanımı gereken bir astım hastalığı varsa oruç tutulmaması

      Sigara bırakılamıyorsa oruç tutulmaması veya iftar sonrası kontrollü tüketim sağlanması

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Yonca Tabak

Prof. Dr. Yonca TABAK, 1966 yılında İstanbul'da doğmuştur. 1984 yılında Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nde lisans öncesi öğrenimini bitirmiştir. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde başaladığı tıp eğitimini 1990 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1996 yılında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzamnlığını almış olan Dr. TABAK, çok iyi düzeyde İngilizce bilmekte olup 1996 - 1997 yılları arasında “Sendrom Dergisi” çeviri kurulunda görev yapmıştır. 1996 - 1998 yılları arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji - İmmünoloji Bilim Dalı’nda Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi dalında yan dal ihtisas eğitimini almış, "Çocuklarda Akut Astım Atağı Tedavisinde Yüksek Doz İnhale Budesonid'in Etkinliği" başlıklı tez ç ...

Etiketler
Astım hastaları ramazanda nelere dikkat etmeli
Prof. Dr. Yonca Tabak
Prof. Dr. Yonca Tabak
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube