Aşı karşıtları lütfen tekrar tekrar düşünün

Aşı karşıtları lütfen tekrar tekrar düşünün

Son zamanlarda ailelerin bana en çok sorduğu sorulardan biri de çocuklarımıza aşı yaptıralım mı? Aşı yaptırma konusunda şüphelerim var? Birçok internet sitesinde aşının otizme neden olduğu, alerjiye yol açtığı, bebeklerin bağışıklık sisteminin zayıf olduğu ve bu kadar çok kimyasal maddenin enjekte edilmesine vücutlarının hazır olmadığına dair yazılar okuduklarını ve kafalarının aşı konusunda çok karışık olduğunu söylemektedir. Maalesef son yıllarda tüm dünyada ve kısa bir süredir Türkiye'de aşı karşıtlığı çok hızlı bir şekilde artıyor. Öyle ki bu yıl Türkiye’de çocuğuna aşı yaptırmayan aile sayısı yirmi üç bine ulaştı. Bu çok ciddi bir halk sağlığı problemi oluşturmaktadır.

Peki, nereden çıkıyor bu aşı karşıtlığı? İlk kez 1997 yılında bir İngiliz Doktor, KKK(kızamık- kabakulak- kızamıkçık ) aşısının otizm yaptığını iddia etti. Ama yapılan çalışmalar bunu ispat edemedi. Bahsettiğimiz doktor meslekten men edildi. Ancak insanlar bu kirli bilgi neticesinde aşılardan korkmaya başladı. Çünkü ailelerin en zayıf, en hassas noktaları tabi ki çocukları. Hepimiz çocuklarımızın geleceği için çalışıp çabalıyoruz. Maalesef ailelerin bu zayıf noktalarından nemalanmak isteyen bazı güçler teknolojinin tüm nimetlerini kullanarak aileleri etkilemek için her türlü ispatı olmayan savlarını yaymaya çalışıyorlar. Bunların ne gibi çıkarları olabilir diye düşünüyorsunuzdur. Bu insanlar sosyal medyada, televizyonda bu iddiaları nedeniyle kendilerini daha çok gösterme imkânı buluyorlar. Böylece hem ekonomik hem de statü açısından gelişme sağlıyorlar.

Size en basitinden bir örnek vermek istiyorum. Bir- iki hafta önce yine bir hastam çocuğuma aşı yaptırmak için gerekli bağışıklık sistemine sahip mi diye test yaptırmak istediğini söyledi. Buna neden gerek duyduklarını sorduğumda internetten Türkiye’deki en büyük aşı karşıtlarından birisi ile online iletişime geçtiklerini, çocuklarına kendisine gidip bu testti yaptırmasını ve buna göre aşı yaptırıp, yaptırmamalarına karar vermeleri gerektiğini söylemiş. Testin fiyatı yaklaşık 2500 TL civarındaymış. Ben hayatımdaki şoklardan birisini yaşadım. Çünkü çocuklara böyle bir test yaptırılmasına gerek yok. Bu tamamen ailelerin hassas noktalarına dokunup bundan ekonomik pay çıkarmak dışında bir eylem değil.

Yıllardır ölümcül olarak bilinen çiçek, çocuk felci, difteri, tetanos gibi hastalıkların artık görülmeme sebebi tamamen yıllardır yapılan ulusal aşı programlarındandır. 25 yıllık

meslek hayatımda kitaplarda okuduğumuz bu hastalıklarla karşılaşmadım. Aşı karşıtlığı yüzünden de karşılaşmak istemem doğrusu. Ama bu aşı karşıtlığı nedeniyle tüm dünyada neredeyse ekarte edilmek üzere olan kızamık salgınları tekrar görülmeye başladı. Bu korkunç bir durum. İnsanlar bunun henüz farkında değil. Bazılarınızın ne var ki bunda? Çocuklar kızamık geçirince ne olabilir ki diye düşündüğünü, söylendiğini duyabiliyorum. Evet haklılar. Biz çocukların kızamık geçirmesinden çok korkmuyoruz ki. Biz çocukları kızamık geçirmesinler diye aşılamıyoruz ki. Ama unutulan bir şey var. Kızamık hastalığı ölümcül kalp zarı iltihaplanması yapabiliyor. Yine beyin zarında yıllarca sessiz kalıp sonradan “subakut sklerozan panensefalit “dediğimiz, hızlı ilerleyen, geri dönüşümü olmayan bir anlamda beyin felcine sebep olabilen bir hastalığa yol açabiliyor. Yürüyen, konuşan çocuk yavaş yavaş tüm bu fonksiyonlarını kaybedip tabir yerindeyse bebeklik dönemine dönen bir hastalığa sebep olabiliyor. İşte bizim birçok aşıyı yapmamızdaki ana nedenlerden biri de hastalıkların bu öldürücü komplikasyonlarından korumaktır. Asistanlık yıllarında nöroloji polikliniğini yaparken 9 yaşlarında bir kız bir çocuğunu getirdiler. Çocuk normal sağlıklı okuluna giden bir bireymiş. Ama sonradan yavaş yavaş yürüyememeye, oturamamaya, en basit ihtiyaçlarını kendi kendine karşılayamaya başlamış. Yapılan ayrıntılı testlerden sonra sebebin yıllar önce geçirilen kızamık hastalığı olduğu saptanmıştı ve bir tedavisi yoktu. Aile o dönemlerde aşıların kısırlaştırmak için yapılan bir silah olduğunu düşündüğü için aşı yaptırmamıştı. Halen ailenin gözlerindeki çaresizliği, yaşadıkları pişmanlığı gün gibi hatırlıyorum.

Aşılar, Otizme Neden Olmaz.

Otizmin tam nedeni belli değildir. Hatta anne karnında bile otizmin geliştiğini gösteren bulgular mevcuttur. Otizm kaynağının aşılar olduğu iddiası yalandır. 2013 yılında Amerikan Hastalık Kontrol Ve Koruma Kurumunun yayınladığı rapora göre otizm ve aşı arasındaki ilişkiyi inceleyen 20 farklı çalışma yapıldı. Hepsi de arada bir bağ olmadığı sonucuna vardı.

Bebeklerin bağışıklık sistemlerinin birden fazla aşıyı kaldıramayacağı, bunun çocuklar üstünde ciddi zararları olduğu iddiası komik bir yalandır. Bebeklerin bağışıklık sistemi zannedildiğinden güçlüdür. Yapılan çalışmalar bebeklerin rahatlıkla 10 bin aşıya bile dayanabileceğini göstermektedir.

Aşılarda mevcut olan alüminyum ya da cıva gibi maddelerin çocuklarımıza zararlı olduğu yine yalandır. Bütün aşılarını yaptıran bir bebeğin aldığı alüminyum miktarı, bir adet levrek yerken alınan alüminyumdan azdır.

Bu yüzden çocuklarda sakatlık yapan ve ölümcül olan birçok bulaşıcı hastalıktan korunmanın yolu, çocukluk döneminde ulusal olarak Türkiye’ de önerilen sağlık bakanlığı’ nın ulusal aşılama programına kayıtsız ve şartsız uymaktan geçmektedir. Sağlıklı bir toplum için, geleceğimiz olan çocuklarımızın çocukluk çağında yapılması gereken aşıların tam ve eksiksiz uygulanması oldukça önemlidir.

Dünyaya gözlerini yeni açmış minik yavrularımızın ebeveyn olarak bizlerin sorumluluğunda olduğunu hiçbir zaman unutmayalım. Çocuklarımızın sağlığını tehdit eden bir bulaşıcı hastalık ile mücadele etmek zorunda kaldığında bunun vicdani yükünün ne kadar ağır olabileceği de düşünülmelidir. Aşı reddi hem bireysel hem de toplumsal olarak sağlıksız nesillerin yetişmesine neden olacağını unutmamalıyız.

Aşı karşıtlığı kızamık vakalarının 4 kat artmasına sebep oluyor.

Bir damla ağızdan verilen polio (çocuk felci) aşısı komplikasyonları önlemektedir.

Bu makale 7 Mayıs 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Füsun Çelikkol

Uzm.Dr. Füsun Çelikkol 1971 yılında Antalya'da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimlerinin ardından, 1986-1994 yılları arasında  Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde başaldığı eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru ünvanını almıştır. İhtisasını ise 1994-1999 yılları arasında  Dokuz  Eylül Üniversitesi'nde tamamlayarak  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında,Kocaeli Gölcük Devlet Hastanesi'nde, Özel Marmara Tıp Merkezi'nde, Özel Konak Tıp Merkezi'nde ve Özel Aile Konak Hastanelerinde görev almış olup mesleki çalışmalarına 2018 yılı itibariyle Sakarya Özel Konak Hastanesi'nde Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı olarak  hastalarına hizmet vermektedir.

 

 

Etiketler
Aşılar
Uzm. Dr. Füsun Çelikkol
Uzm. Dr. Füsun Çelikkol
Kocaeli - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube