Anne ve babanın olumsuz davranışları DEHB' na sebep olur mu?


Anne ve babanın olumsuz davranışları dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'nun oluşmasına neden olur mu?
Bu soru çocukları dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı almış ailelerin kendilerine ve uzmanlara yönelttiği sorular arasında en başlarda gelmektedir. DEHB oluşum nedenleri hakkında yapılan çalışmalarının ortak sonucu bu soruya HAYIR yanıtını vermektedir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun oluşumuna sosyal çevrenin katkısı yoktur. Başka bir ifade ile dikkat eksikliği gelişimi için genetik alt yapısı (yatkınlığı) olmayan bir çocuk olumsuz çevre koşullarına maruz kalsa bile DEHB gelişmez. Bu cümleden olumsuz ebeveyn tutumları çocukların ruh sağlıklarını etkilemez sonucu çıkarılmamalıdır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu nörogelişimsel bir gerilik durumudur ve temelleri biyolojiktir.
Peki o zaman Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğun'da ailenin, okulun ve arkadaşların (sosyal çevrenin) önemi yok mudur?
DEHB ye yaklaşımda asla sosyal çevrenin bir önemi çok fazladır. DEHB'de sosyal çevrenin rolü ise özellikle eşlik eden hastalıkların gelişip gelişmeyeceği ve tedavi süreci üzerinedir. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir çocukta ek psikiyatrik hastalıklar oluşmasında, tedavi sürecinde ve sorun alanlarının azaltılmasında çevrenin çok rolü büyüktür.
Peki Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bir çocukta uygun olmayan bir sosyal çevre hangi hastalıkları tetikleyebilir?
Karşı olma karşıt gelme bozukluğu,davranım bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, kaka kaçırma (enkoprezis) gibi bir çok ek hastalığın gelişiminde sosyal çevrenin etkisi kanıtlanmıştır.
O zaman Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun gelişmesindeki temel sebepler nelerdir?
DEHB beyin temelli bir hastalıktır ve oluşumundaki ana sebep genetiktir. Genetiğin etkisinin %75 civarında olduğu ve boyun kalıtsal aktarımına yakın bir oranda etkisinin bulunduğu bildirilmektedir. Hastalığın genetik nedenlerini gösteren en net bilgiler ikiz çalışmalarından gelmektedir. Yapılan çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde (genetik olarak birbirinin aynısı olan bireylerde) Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu görülme oranları çift yumurta ikizlerine göre çok daha fazla saptanmaktadır.
Hangi gen bölgesinde sorun olduğunu inceleyn araştırmalar da ise özellikle Dopamin (beyinde bir bilgi taşıyıcısı) oluşumu, taşınması ve reseptörleri ile ilişkili genlerin sorumlu olduğuna dair sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalışmalarda Dopamin ile ilişkili genlerinin saptanması ilaçların da dopamin üzerinden etki etmesi nedeni ile beyin kimyasallarının bu hastalıktaki önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Dikkat eksikliğinin gelişimine sebep olan çevresel faktörler nelerdir?
Anne karnında yada yaşamın ilk yıllarındaki çeşitli risklerin nöronların (beyin hücrelerinin) gelişim sürecini etkileyerek bu hastalıktan sorumlu olduğu düşünülmektedir. Gebelik döneminde annenin sigara yada alkol kullanımı, kurşun ya da çeşitli kimyasallara yaşamın erken yıllarında maruziyet, düşük doğum ağırlığı ve bakteriyel enfeksiyonların (streptokok enfeksiyonlarının otoimmün mekanizma ile bazal ganglionları etkilediği %2-3 vaka da sebep olarak bildirilmiştir) dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna neden olduğu saptanmıştır.
Genellikle bu saydığımız genetik risk faktörleri ve çevresel koşulların birbiriyle etkileşimi sonucunda hastalığın oluştuğu görülmektedir.
Genetik ve erken yaşlarda beyin gelişimini etkileyen bu faktörler beynin hangi bölgelerinin gelişimini etkilerler?
Daha önceki yazılarımda da videolarını da sunduğumuz gibi beynin yönetici işlevlerini üstlenen bölgeler en çok etkilenmektedir. Yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında en çok 5 bölgenin etkilendiği bulunmuştur.
Sağ ön bölge (Orbitofrontal korteks)
Beynin sapı (Striatum ve bazal ganglionlar)
Beyincik (Cerebellum)
Duygusal reaksiyonları düzenleyen merkez (Ön singulat korteks )
Sağ ve sol beyin arasında bilgi alışverisini sağlayan merkez (Corpus callosum)
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklarda yapısal küçülmeler ortalama 16-18 yaşlarındanormale dönmektedir fakat bu bölgelerdeki fonksiyonel (işleyiş, çalışma) sorunlarının çoğunlukla devam etmektiği saptanmıştır.
Dikkat Eksikliğinin oluşumu bu kadar biyolojik (beyin temelli) ise neden olan genetik ve zararlı maddelerin bulunması ile problem çözülebilir mi?
Hastalığın oluşum sürecini anlamaya yönelik genetik ve çevresel nedenlerin incelendiği bir çok araştırma halen devam etmekte umarım bu çalışmalar sonucunda bu sonuca ulaşılabilir. En azından ilerleyen birkaç yılda genetik inceleme ile bireyin hastalık riski ya da ilaca vereceği yanıt öğrenilebilecekmiş gibi görünüyor. Belki daha ilerleyen yıllarda bu genetik alt yapıya yönelik ilaç ve psikolojik tedavi yöntemleri geliştirilebilir.
Saygılarımla
Diğer Dikkat eksikliği yazılarına ulaşabilmek için tıklayınız.
Bu yazının tüm hakları psikiyatricocuk.com'a aittir. "www.psikiyatricocuk.com" biçiminde açık kaynak gösterilmek kaydıyla yayınlanması için tarafımıza başvuru yapılabilir.
Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır. ©