Anne adayları için normal doğum mu sezaryen mi

NORMAL DOĞUM NEDİR?

Gebeliğin 37. haftası tamamlanıp 42.haftası arasında olan süreçte başlayan tüm doğumlar normal kabul edilir. İlk doğumlarda biraz daha uzun olmak şartıyla (11-14 saat arası) doğum sayısı arttıkça süre kısalmakla beraber ağrılarla beraber başlayıp bebeğin çıkışına kadar geçen süredir.

NORMAL DOĞUMUN AVANTAJLARI NELERDİR?

Anne için faydaları;
Normal doğum sırasında annenin ağrı hissetmesi beklenen bir durumdur ancak doğum kaynaklı ağrı doğum yaptıktan hemen sonra birden ortadan kalkar. Sezaryen doğumda ise hissedilen ağrı doğum sonrasında anestezi etkisini yitirdiğinde başlar ve bir süre daha devam eder.
Normal doğumun bir diğer avantajı annenin çabucak sosyal hayatına geri dönebilmesidir. Doğum sonrası kanama daha az olur böylece yeni anne daha çabuk hareketlenebilir. Yatak istirahati uzun sürmeyen anne bu nedenle doğumda aldığı fazla kiloları daha çabuk verebilir.
Anne doğum ağrısı çektiği için sütü daha çabuk gelir. Çünkü oksitosin hormonu sütün gelişini arttırmaktadır.
Doğum sırasında oluşabilecek yırtık ya da kesiklerin onarımı sezaryenden daha basit olacaktır.

Bebek için faydaları;

Oksitosin hormonunun yardımıyla anne bebeğiyle daha çabuk iletişim kurabilir ve anne-bebek ilişkisi çok daha çabuk kurulabilir.
Normal doğumla dünyaya gelen bebeklerin astıma daha az yakalandıkları gözlemlenmiştir.
Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde akciğer sıvısı doğumdan sonra daha çabuk dışarı atılabilir ve geçici Takipne denilen solunum sıkıntısı daha az görülür.
Bebeğin anne vajinal kanalından aldığı bazı bakteriyel yapıların sindirim sistemini daha çabuk olgunlaştırabildiği ve çocukların bağışıklık sisteminin daha çabuk geliştiği bazı bilimsel yayınlarla gösterilmiştir.

SEZARYEN GEREKTİREN DURUMLAR

Binlerce yıldır kadınlar bebeklerini normal doğum ile dünyaya getirmiştir. Ancak bazı durumlarda, annenin ya da bebeğin sağlık problemi olduğunda sezaryen tercih edilmesi gereken doğum şekli olabilir.

Sezaryen gerektirebilecek durumlar;

Bebeğin baş çevresi annenin kemik yapısına göre oldukça büyük olabilir ve doğum kanalından geçmeye engel olabilir.
Bebek ters oturabilir, yan durabilir ya da yüzüyle doğum kanalına girmeye çalışabilir. Bu durumda bebek annenin doğum kanalından geçemez ve sezaryen tercih edilmelidir.
Plasenta, yani bebeğin eşiyle ilgili problemlerde de sezaryen tercih edilebilir.

Örneğin plasenta rahim ağzını kapatacak şekilde bebeğin geçişini engelleyebilir ya da zamanından önce ayrılarak kanamaya yol açabilir. Bu tip durumlarda acil sezaryen gerekli olabilir.

Annenin kemik yapısı, doğuştan kalça çıkığı, ya da daha önce geçirilmiş olan bir kaza sezaryen gerektirebilir.

Annenin genital bölgesinde bebeğe de doğum kanalından bulaşabilecek aktif bir enfeksiyon varsa (özellikle HPV gibi) sezaryen yapılabilir.

Annenin ağır kalp hastalığı ya da önemli bir bel fıtığı varsa ve ıkınması sakıncalı görünüyorsa, annenin yüksek tansiyonu kontrol altına alınamıyor ve ıkınması anne açısından sorun yaratacaksa normal doğum tercih edilmeyip sezaryen yapılabilir.

Normal doğum sırasında riskli bir durum oluştuğunda doktor ve hastanın ortak kararıyla sezaryene dönülebilir. Sağlık açısından gerekli olduğu durumlarda sezaryen acil bir çıkış kapısıdır.